Güncelleme Tarihi:
Aslı Bekiroğlu ise kendisi ile ilgili, "Ben küs uyumam kimseyle. Kavga ederim gerekirse o konu kapanacak bugün diye. Kapatırız da bir şekilde.." itirafında bulundu. İkili senaryoyu tatlı ve komik bulduklarını da ifade etti. İşte programdan geriye kalanlar...
Gerçek hayatınızda çocuk sayısı fazla ve köpeğiniz olan bir aile hayatınız olsa bir dadı tutar mıydınız?
Aslı Bekiroğlu : Tabii ki.
Peki bu Zeynep mi olurdu?
Keremcem : Tabii ki olurdu.
Aslı Bekiroğlu : Çocuklara iyi davranıyor. Derslerine yardım ediyor, her şeylerine koşuyor.
Senaryo size geldiğinde ve okuduğunuz anda ne düşündünüz?
Aslı Bekiroğlu : Senaryoyu tatlı buldum. Tek derdim 6 tane çocukla sürekli vakit geçirmekti. Yorar mı acaba beni diye düşünüyordum. İş gerçekten komikti; okurken güldüm.
İlk okuduğunuzda bu devam eder iyi bir iş diye mi düşündünüz yoksa dijitalde bir iş olduğu için mi devam ediyorsunuz?
Keremcem : Bir sürü sebebi var. Ama bir kere çok komik bir iş ve ben komedi oynamayı seviyorum. 6 çocuk babası olduğu için de bir daha gelmez böyle bir fırsat diye düşündüm.
En son en çok hüzünlendiğiniz şey neydi?
Aslı Bekiroğlu : Onunkini ben söyleyeyim. Single çıkardığı gün İnstagram’da 10 bin takipçisi azaldı.
Keremcem : Uzun bir ara vermiştim. Tekrar paylaşım yapınca “Neden takip ediyorum?” diye düşündüler sanırım.
Aslı Bekiroğlu : Geçen gün arada setten eve gidecektim. 7 - 8 tane uzun sahne vardı. O sırada “Aslı Hanım, bir saate geçeriz. Burada kalın.” dediler. Makyajımı sildim, saçımı açtım, kıyafetlerimi giydim ve hazırlığa geri döndüm.
Keremcem : Benim saçımın yan taraflarına kırlar atıyorlar. Setten eve giderken saçımdaki kırlar ile gittim. Polis durdurunca iznimi gösterdim sokağa çıkma yasağından dolayı. Bana “Abi sen Keremcem misin?” dedi. Ben evet deyince “Abi ne kadar çökmüşsün.” dedi. Saçımın yanlarına kır attıklarını söylememe rağmen çöktüğümü söyledi. Orada hüzünlendim. Bundan sonra setten çıkarken siliyorum onları.
En son en çok istediğiniz şey neydi?
Keremcem : Keremcem ile bir dizide oynamak. (Gülüyor.)
Aslı Bekiroğlu : Gerçekten öyleydi ve oldu.
Keremcem : Benim de Aslı Bekiroğlu ile bir dizide oynamak. Ama sitcom’da oynamak istiyordum o oldu.
En son en çok neye şaşırdınız?
Aslı Bekiroğlu : Keremcem’i sabah sette gördüm. Benimle aynı saatte gelmiş. Yukarı kısımda benim, Keremcem’in ve Ece ile Gizem’in odası var. Biz Gizem’le birlikte yemek yiyip boşlarımızı Keremcem’in odasına atıyoruz. Yine boşumu atacaktım bir baktım orada.
Keremcem : Bizim diziye Burak Kut konuk oldu. Benim kapımda Keremcem yazıyordu. Onu çıkartıp Burak Kut yazmışlar. Niye öyle yaptınız diye sorduğumda “Abi sen az çalışıyorsun. Ne yapalım?” dediler.
En son en çok neye hayır dediniz?
Aslı Bekiroğlu : Geçen gün arkadaşım çağırdı eve, gitmedim.
Ona aslında öyle olmadığını anlatır mısın?
Keremcem : Fotoğraf çekinmek isteyen olursa ben pek hayır demeyi sevmiyorum. Bir gün havaalanında uçaktan inmişim, elimde iki tane valiz var ve yağmur yağıyor. Biri fotoğraf çekilmek istedi. Abi valizleri kenara koyayım da ondan sonra Allah aşkına dedim. “Aman!” dedi ve gitti. Kendi içimden dedim ki ben böyle bir adam mıyım? Beni seviyorsan tanıyorsundur yani. Ona demek isterdim ki öyle değil kardeş.
Aslı Bekiroğlu : Bir gün canlı yayın yapıyorduk ve oradaki izleyiciler bir şeyler dediler. O da böyle kırılgan birisi. Canlı yayına girmek istemedi, kaçtı. Canlı yayın bittikten sonra kendi köşesine çekildi. Ben de arkadaşına nesi var diye sordum. O da herhalde bunu yanlış anladı ve benim arkadaşı ile onun arkasından konuştuğumu düşündü. Bana darıldı, bütün gün yüzüme bakmadı. O öyle değil.
Kendini affettireceğin bir andasın ve seni dinliyor. Anlatır mısın?
Keremcem : Ben o anda özrümü dilemişimdir ve büyük ihtimalle de kabul edilmiştir. Özür dilemeyi seven ve özür dilenmesini de isteyen bir adamım. Özür dilemek ile insan zayıflamıyor.
Aslı Bekiroğlu : Ben küs uyumam kimseyle. Kavga ederim gerekirse o konu kapanacak bugün diye. Kapatırız da bir şekilde.
O sürprizi gerçekten anlamamıştı.
Aslı Bekiroğlu : Sürprizi anlamayacak kadar aptal olan sürpriz yaptığım insan olmadı. Sevdiğim insanları hep zekilerden seçtim.
Keremcem : Hep fark edilecek sürprizler yaptım herhalde.
Sürpriz yapan bir insan mısın?
Keremcem : Ben sürprizci bir insanım demeyecek kadar sürprizciyim.
Sürprizlerin özel olur mu?
Keremcem : Evet, özel olur. Özel sürprizleri düşünebilen bir adamım.
Onu nasıl sevdiğini tarif eder misin?
Keremcem : Onu değiştirmeye çalışmayacak kadar çok seviyor olurum.
Bu durum zor değil mi?
Keremcem : Erkekler pek değiştirmek üzerine değil; kadınlar, birlikte olduğu erkekleri değiştirmek üzerine yaratıklar bence. En çok kadınlara söylemek isteyeceğim şey ilişkilerinizde ya da arkadaşlıklarınızda karşınızdaki kişiyi değiştirmeyecek iseniz sevin. Ben bunu sevdim de şunu da değiştiririm olmamalı.
Ne öğrendin kadınlardan?
Keremcem : Bir erkek ile kadının doğal olarak kesinlikle beyin ve kalp yapısının birbirine uymayacağını öğrendim. Bir kafede tuvaleti arıyorum. Bir kapıda ‘4, X, O’ gibi işaretler var. Erkek tuvaleti mi yoksa kadın tuvaleti mi olduğunu düşündüm. Öbür kapıya baktım bir sürü işaret vardı. O zaman dedim burası kadınlar tuvaleti.
Aslı, sen onu nasıl sevdiğini tarif eder misin?
Aslı Bekiroğlu : Ben kendim gibi insanları bulur severim. O da belki değiştirmek istemediğimdendir. Öncesinde değiştirmişliğim var. O da bana kadar değişiyor. O yüzden ben de değiştirmek istemediğim bir insanı sevmek isterim.
Mutluluk tanımı nedir? Somut bir şey söyleyebilir misin?
Aslı Bekiroğlu : Mide kelebeği, cıvıl cıvıllık. Sürekli bir neşeli olma hali. Ama genel halimde öyle aslında. Üzülürsem de çok büyük üzülüyorum. Bütün enerjim düşüyor. O gün mutlu bir gün ama benim canım sıkıldığı sabah hemen düşerim. Bütün enerjimi ona veriyorum ben, onunla mutlu olduğum bir yerde kalıyorum. Onun birazcık morali bozulsa benim bütün halim bozuluyor.
Dilediğiniz kişiye dilediğiniz bir soruyu 83 milyonun izlediğin bir programda sorma imkanı verildi size. Bu kim olurdu ve ne sorardınız?
Keremcem : Ben Freddie Mercury’nin Wembley konserinde ilk çıktığı anda ne hissettiğini bana iki cümle ile anlatmasını isterdim.
Aslı Bekiroğlu : Anneme, beni ya birinci sınıfta ya da anaokulunda neden tiyatro oyununda deniz yıldızını oynamama izin verdiğini sorardım.