Anneler evlatların başarısızlığını kabul etmek istemez

Orkun Ün: Acun Ilıcalı’nın “Namusumuza laf edeni affetmem” sözlerinden sonra biraz araştırdım olayı. Olur olmadık şeylere bağlıyor Batuhan taraftarları elenmelerini. Biz de zaten her kaybeden suçu başkasına atmakta ustalaşıyor. Kimse kendinde hata aramıyor. Çok değil 3-5 güne söner bu işin yangını,

Savaş Özbey: Nihayetinde halkın attığı mesajlarla belirleniyor bu işler. Niçin hak yeme olsun ki? Bu tip yarışmalarda yapılan tercihlerde sadece en iyi performans değil, başka etmenler de devreye giriyor.

Onur Baştürk: Survivior acemisiyim. Ama yanlış anlaşılmasın, oturup belgesel de seyretmedim. Ama şöyle yorumda bulunayım: Anneler evlatlarının başarısızlığını kabullenmek istemez, o yüzden dramatik bir şekilde durumu fazla abartırlar. Paşa oğulları için yapılmayacak şey yoktur. Burada da buna benzer bir durum var gibi.

Ömür Gedik: Survivor anne babamdan sorulur, büyük boşluk olacak hayatlarında, bittiğine üzülüyorum. Onlar da her şeyin oylarla belirlendiğini söylüyor. Yani halkı etkileyen, halkın sevgisini kazanan kazandı. Diğer polemikler geçer gider.

Hâlâ direk dansçısı olabilir
Aleyna Tilki önce bir tweet attı ‘sesim güzel olmasa Las Vegas’taki en iyi direk dansçısı olurdum’ dedi sonrasında da direk dansı yaparken fotoğraflarını paylaştı. Beğendiniz mi fotoğrafları konsey?

Aşırı fotoşopa rağmen fotoğrafları beğendim. Ama keşke kendine hedef olarak Las Vegas’ta kumarhane yerine Los Angeles’ta Hollywood hedefi koysaymış. Çünkü bilimsel araştırmalara yetecek bir mirası olmazdı.

Orkun Ün: E proje işte. Aleyna bu tweet’leri atmadan önce soruyor soruşturuyor onay alıyor ve öyle salıyor ortaya. Bence bu paylaşımlara çok kafayı takmamak gülüp geçmek lazım. Ben fotoğrafları da sevdim. Ayrıca olur mu olur valla direk dansçısı Aleyna’dan. Bir sanattır direk dansı.

Onur Baştürk: Beğendim. Direk dansı da kolay değildir hani... Ama sesi güzel olsa da hâlâ direk dansçısı olabilir. İki meslek birden neden olmasın?

Ömür Gedik: Şarkıcılığı karıştırmadan bakıldığında fotoğraflar güzel, Aleyna da güzel. Biraz daha fazla ve değişik fotoğraf koyabilirdi ama. İki tane az olmuş.

Ayakkabı ‘out’ terlik ‘in’
Robert De Niro’nun Orkun Ün’e verdiği röportaja terlikle gelmesi dikkat çekti. Sizce bu garip bir hareket mi? De Niro o söyleşi de Amber ve Johnny ile ilgili de konuştu. Ne mesajlar çıkardınız o sözlerden?

Ömür Gedik: Terlik giymek, rahatlık, konfor yeni moda arkadaşlar, ayakkabı out terlik in. Ben yadırgamadım.

Savaş Özbey: Sanatçıların kuliste falan rahat olmalarını anlıyorum. Lady Gaga kafasında havlu ve bornozla gelmişti yuvarlak masaya mesela. Ama fotoğraf çekimi varsa menajerinin uyarması gerekirdi.

Orkun Ün: Kimileri diyor ki ‘o Robert De Niro istediği gibi gelir’, ben karşıyım buna... Her yere her kıyafetle gidemezsin. Ama ayağında bir problem vardı De Niro’nun. O yüzden de dert etmeye gerek yok çok. Savaş haklısın menajerinin müdahale etmesi ya da durumu açıklaması gerekir normalde ama De Niro İstanbul’a menajeri olmadan gelmişti.

Onur Baştürk: Garip gelmedi bana. Son bir haftada üç farklı şehre gitmiş, yorulmuştur tabii.

Yeşilçam’da perde yavaş yavaş kapanıyor
Cüneyt Arkın’ı da uğurladık sonsuzluğa. Ne hissettirir size Cüney Arkın ismi?

Orkun Ün: Çocukluğumuzdu be Cüneyt Arkın! Ben onun filmlerini izleyip yaptığı o aksiyon dolu hareketlerin benzerlerini yapmaya çalışırdım evde. Yeşilçam bitiyor sanırım, perde yavaş yavaş kapanıyor.

Ömür Gedik: Karakteri, yakışıklılığı, oyunculuğu, yetenekleri, tevazusu, çizgisini bozmayışı, kahraman gibi kahraman kalmasıyla hatırlara kazınan bir efsane ayrıldı aramızdan. Âşık olduğumuz kahramanı yitirdik. Mekanı cennet olsun.

Savaş Özbey:

Bazı insanlar hiç ölmeyecek, son dakika bir köşeden fırlayıp yine herkesi kurtaracak hissi oluyor insanda. Ben bu ölümü daha tam idrak edemedim.

Onur Baştürk: Elbette eski Yeşilçam’ı akla getiriyor Cüneyt Arkın. Ve doğal olarak çocukluğumuza açılan bir                  tünel gibi...

Artık iş çirkinleşti
Bitmeyen bir tartışma da İbrahim Tatlıses ve oğlu Ahmet Tatlı arasında yaşanıyor. Son olarak Ahmet Tatlı babasının akıl sağlığının yerinde olmadığını iddia edip vasi atanması için dava açtı?

Onur Baştürk: Bu aile “Succession” dizisi gibi. Herkes başka telden çalıyor ve entrika had safhada. Dizisi çekilirse izlerim. Ama gerçek hayatları hiç çekilmiyor inanın.

Savaş Özbey: Haklı durumdayken haksız duruma düşmüşler bu hamleleriyle. Britney Spears’in servetine konmak isteyen babası gibi. İbrahim Tatlıses’in eleştirilebilecek çok yönü var ama her hafta milyonların karşısında televizyon programı sunan, binlerin karşısında konser veren bir adamın akli melekelerinin yerinde olmadığına kolay kolay kimseyi inandıramazlar. Onlarca sanatçı dostu var bunun aleyhinde şahitlik edebilecek.

Ömür Gedik: Boş bir dava olacak gibi duruyor. Bir şey çıkmayacağı ortada. Keşke hiç açılmasaydı. Bu kadarına gerek yoktu. 

Orkun Ün: Artık iş çirkinleşti konsey. Her şeyden önce bir çocuğun babasına böyle iddialarda bulunması hoş değil. Bence Ahmet Tatlıses bir hamle yapmak ve olan biten her şeyin bu hamleyle önüne geçmek istedi. Ama yanlış hamle yaptı. Bu ona eksi yazar.

Gözden KaçmasınAşk teknesiHaberi görüntüle