Andrew Garfield: Gelecekte papaz olabilirim

Güncelleme Tarihi:

Andrew Garfield: Gelecekte papaz olabilirim
Oluşturulma Tarihi: Ocak 21, 2017 11:20

Hollywood’un son dönemde yıldızı parlayan oyuncularından Andrew Garfield, Los Angeles’ta Kelebek’in sorularını yanıtladı. Mel Gibson imzalı “Hacksaw Ridge” filmindeki performansıyla Altın Küre’ye aday gösterilen genç aktör, hem bu yapımı hem de Martin Scorsese’nin yönettiği son filmi “Silence”ı anlattı.

Haberin Devamı

◊ Geçen hafta Altın Küre töreninde birlikteydik. Ryan Reynolds ile öpüşmeniz geceye damga vurdu ve hafta boyunca konuşuldu. O ana dair bir şeyler söylemek ister misiniz?
- Çok güzel bir geceydi. Herkes mutluydu. Ryan (Reynolds), ödülü diğer Ryan’a (Gosling) kaptırınca onu teselli etmek istedim. (Gülüyor)

◊ Peş peşe iki büyük projede yer aldınız. ‘En iyi film’ dalında Altın Küre’ye aday olan “Hacksaw Ridge” (Savaş Vadisi) ile başlayacağım. Filmin yönetmeni Mel Gibson. Nasıldı onunla çalışmak?
- Oyunculukta benim için en önemli şey; ruhunu, kalbini sansürsüz bir şekilde kamera önünde gösterebilmek ve bunun sevgiyle idare edilmesi. Mel’le tanıştıktan sonra, onun sadece oyunculuğu çok iyi bilen biri değil, aynı zamanda sevgi dolu ve ilgili bir lider olduğunu gördüm. Sadece başrol oyuncularıyla da değil, tüm setle ilgili. Mel’in setinde herkes eşit, hiyerarşi yok. Herkesin fikri alınır, hangi fikir iyiyse o kazanır. Birçok yönetmende görmediğim bir tarz Mel’inki. Zaten yaptığı işlerle kendini kanıtlamış mükemmel bir yönetmen.

Haberin Devamı

Andrew Garfield: Gelecekte papaz olabilirim



◊ Süper kahraman Örümcek Adam’dan savaş kahramanı Desmond Doss’a. Çok farklı iki rol. Oynadığınız karakterlere yaklaşımınız nasıl?
- İki farklı dünya; biri fantastik, diğeri gerçek. Sorumluluk ve hazırlık açısından iki karakter de aynı ama kamera karşısındaki oyunculuk kısmı farklı. “Örümcek Adam”da karakteri biliyorsunuz, bir serinin devamı. Ama Desmond tek, eşsiz bir ruh. Bu dünyadan gelmiş ve geçmiş, anlatmaya ve hissettirmeye daha yakın olduğum bir tarz.

AMACIM ÜNLÜ OLMAK DEĞİL HiKAYEYi iYi ANLATMAK

◊ Ünlü olmayan insanlar gibi normal bir hayatınız mı var?
- Ben kendi hayatım üzerinde çok koruyucuyum. Eğer aktör olmak istiyorsanız, sizin deyiminizle ünlü olmayan normal insanların arasına karışmak, onları gözlemlemek ve onlarla ilişki kurmak zorundasınız. Benim için önemli olan nedir biliyor musun? Gerçekten aktör mü, yoksa ünlü mü olmak istiyorum; bunun yanıtını vermek. Birçok kişi “Eğer aktör olmaya karar verdiysen, ünlü olmak istiyorsundur” diye düşünebilir ama kesinlikle aynı fikirde değilim. Ünlü olmak ne benim isteğim ne de bakış açım. Benim amacım, oynadığım hikayeleri iyi şekilde anlatmak için mümkün olduğu kadar uğraşmak. Eğer hayatınız normal hayatın çok dışındaysa, bu işi yapmanız güç...

Haberin Devamı

Andrew Garfield: Gelecekte papaz olabilirim

BENi ŞAŞIRTAN, MARTIN SCORSESE’NiN KOMiK OLMASI

◊ Martin Scorsese ustaların ustası bir yönetmen. Gözünüz korktu mu “Silence”ta onunla çalışmaya başlamadan önce?
- Martin, Papa’yla görüşmeye gittiğinde çok sinirli ve heyecanlı olduğunu söyledi. Ta ki Papa odaya girip onunla konuşmaya başlayana kadar öyle hissetmiş. Papa aşırı alçakgönüllü, sevecen ve mütevazı bir adammış. Ben de Martin’le tanışmadan önce aynı duyguları hissettim. Dünya sinemasının en güzel filmlerini yapan adamla tanışmaktan korkuyordum. Ama tanışır tanışmaz beni çok rahatlattı...

◊ Nasıl bir yönetmendi peki?
- Çalıştığı tüm oyunculardan en iyi performansı alan bir yönetmen. Çünkü seni aslında düşündüğünden çok daha iyisini yapabileceğine inandırıyor. Eleştirmiyor ama alabileceğin en fazla riski almanı sağlıyor. Oyuncu olarak kontrolü kaybetmeni, dizginleri bırakmanı sağlıyor ve yapabileceğinin en iyisini yapman için seni cesaretlendiriyor. İnanılmaz etkilendiğim ve ilham aldığım bir yönetmen. Beni şaşırtan, çok da komik bir adam olması. Sahne aralarında şakalar yapıp herkesi güldürüyordu. Ama sahnelerin çekildiği sırada sette çıt çıkmasına izin vermiyordu.

◊ Diğer yönetmenlerle arasındaki en belirgin fark nedir diye sorsam?
- Ne istediğini çok iyi biliyor, kendini çok iyi tanıyor ama bilmediği konuları konuşmaya da çok açık. Martin çok özel bir yönetmen.

Haberin Devamı

Andrew Garfield: Gelecekte papaz olabilirim

İNANÇSIZ BİR AİLEDEN GELİP TANRI’NIN ADAMI OLMAYI ÖĞRENDİM

◊ Gelelim son filminiz “Silence”a. Çok ağır bir hikaye, zor bir film. Nasıl hazırlandınız rolünüze?
- Bu filmi yapmayı kabul ettiğim saniyeden şu dakikaya kadar her adımda kendimi çok şanslı hissettim. Büyülü bir süreçti. Bu süreçte gözle görülmeyen güçler beni destekledi. Martin’in (Scorsese) 28 yıldır üzerinde çalıştığı bir film bu. Hazırlıklar çok derin ve uzundu. Bu rol için  New York’lu rahip James Martin'den 1 yıl boyunca ders aldım. Bu dönemi özetlemem gerçekten zor. Çünkü çok özel, çok ruhani ve beni derinden etkileyen bir dönemdi. En büyük güçle; Tanrı’yla derin bir ilişkiye girdim. 1600’lü yıllarda Hristiyanlığı yaymaya çalışan insanları anlatmam çok fazla tarihsel ve dinsel bilgi gerektirdi. Rahip James Martin’le geçirdiğim 1 yıl benim için iş değil aşkla bağlandığım bir dönemdi. Çünkü dini inancı olmayan bir aileden gelip Tanrı’nın adamı olmayı öğrendim ve hayatım tamamen
değişti.

◊ Nasıl değişti?
- Çok şey öğrendim ama en önemlisi pek bir şey bilmediğimi anladım. Gerçek akıl ve bilgelik için açmışım. Şimdi öğrendiğim şeyler hakkında konuşmak çok zor. Çünkü her şey gizemli. Tanrı kelimesi bile başlı başına çok gizemli. Bu filmi özel yapan da hiçbir cevabın olmaması ve insanların aklına sadece çok daha derin ve büyük sorular getirmesi...

◊ Peki oyunculuğunuzu nasıl etkiledi bu film?
- Aman Tanrım, hâlâ analiz ediyorum, hâlâ beynimi boşaltıyorum. Oyuncu olarak kim olduğumu anladım mesela. Bunun ötesinde insan olarak kim olduğumu anladım. Yaratıcı dünyada bana ne iyi görünüyor ya da ne iyi görünmüyor, artık daha rahat karar verebiliyorum. Ayrıca böylesi büyük bütçeli filmlerdeki avantajları yaşadım. Üst üste dünyanın en iyi film yapımcıları ve yönetmenleriyle çalıştım, iki büyük ustanın iki tutkulu projesinde çalıştım. Bir oyuncunun yaşayabileceği en güzel deneyimleri yaşadım...

Haberin Devamı

PAPA, PAPAZLIK UNVANI ALMAYA HAK KAZANDIĞIMI SÖYLEDi

◊ Siz neden Martin Scorsese ile birlikte Papa ile görüşmeye gitmediniz?
- Burada (Los Angeles’ta) çekimlerim olduğu için gidemedim ama Martin bana Papa’nın söylediği bir şeyi söyledi ve o sözler feci şekilde aklıma girdi.


◊ Nedir o sözler?
- Martin, 1 sene boyunca ruhani ve dini eğitime tabi olduğumu anlatmış. Papa da benim papazlık unvanını almaya hak kazandığımı söylemiş. Martin bunu bana söylediğinde aklımın bir kısmı bana “Her şeyi bırak, kendini Tanrı’ya ada ve Tanrı’nın yolunda hizmet et” dedi. Tabii 1600’lü yıllardaki o saf misyonerlik çok farklı ama Papa’nın bu sözü aklımın bir köşesinde yer etti. Belki gelecekteki kariyer seçimim papazlık olabilir!

KİMDİR?

Haberin Devamı

Andrew Garfield, 1983 yılında ABD’nin Los Angeles kentinde doğdu. 2007 yılında Meryl Streep ve Robert Redford’la birlikte rol aldığı “Lions For Lambs” filmindeki performansıyla kendini gösterdi. Birçok yönetmenin dikkatini çeken oyuncu, 2010 yılında “The Social Network” ile ‘en iyi yardımcı oyuncu’ dalında Altın Küre kazandı.
2012 yılında yeni Örümcek Adam olarak karşımıza çıktı. Mel Gibson’ın son filmi “Hacksaw Ridge” ile ‘en iyi oyuncu’ dalında Altın Küre’ye aday gösterildi. Son olarak Martin Scorsese’nin 28 yıllık projesi “Silence”ta rol aldı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!