Güncelleme Tarihi:
◊ Sizi pek sık göremiyor, programlarınıza denk gelmiyoruz. Geri planda kalmak kendi seçiminiz mi?
- İlk çıktığım zamanlarda yani 1960’lı yıllarda da beni kimse tanımıyordu. Ama bütün şarkılarımı herkes ezbere biliyordu. Hatta bir sürü dedikodu çıktı bu yüzden, kör, topal, çirkin vs gibi şeyler söylendi hakkımda... Oysa tanınmak istemiyordum, tek nedeni buydu. Ama tabii sonuna kadar gizli kalamıyorsun. Şimdi insanlar sırf dikkat çeksin diye imaj değişikliği yapıp piyasaya çıkıyorlar. Boynuna papyon takıyor, “İmaj değişikliği yaptım” diyor. Olmadı kafasına toka takıyor... Bunlar bana çok tuhaf geliyor. İmaj insanın kendi kişiliğidir sonuçta...
◊ İyi ama müzik yapıyorsanız biraz da göz önünde olmanız gerekmiyor mu?
- Hayır, gerekmiyor. Gerekmediği şuradan belli, benim bütün programlarım ful geçiyor. Gelin de görün.
◊ Nisanda “Güller” adlı bir single çıkardınız. Eski şarkılarınız zaten hâlâ sevilerek dinleniyor. Peki bunları müzikseverlere canlı canlı sunuyor musunuz, İstanbul’da program yaptığınız bir mekan var mı?
- Hayır, tercih etmiyorum. Benim İstanbul içinde program yapacağım bir yer yok.
◊ Hangi açıdan?
- Kalite... Bir tek Frankie var, zaman zaman o mekanda program yapıyorum ama düzenli değil.
EN KESTANE MÜZİKLER ORTADA DOLAŞIYOR
◊ “Güller”e ilgi nasıl?
- Aslında ne kadar ilgi görmüş görmemiş aman aman bir şey değil benim için. Sonuçta “Güller” çok iyi bir şarkı. Sözleri bana ait. Çok güzel de bestelendi. Ben şarkıyı çok seviyorum.
◊ Albüm yapmayı özlüyor musunuz?
- Yok, hiç özlemiyorum. Çünkü, artık albüm yapacak piyasa da kalmadı.
◊ Müzik piyasası için yıllardır “krizde” deniyor. Siz nasıl buluyorsunuz?
- Kötü... Hem de çok kötü.
◊ Peki günümüz şarkılarını ve yorumcularını nasıl buluyorsunuz?
- Benim 20 sene önce söylediğim şarkı bugün yine aynı keyifle dinlenebiliyorsa, işte o yaşayan şarkıdır. Şimdikiler öyle değil.
◊ Ne değişti peki o günden bugüne?
- O zamanlar insanlar iyi müzik yapmak için çok uğraşırdı. Şimdi en kestane müzikler ortada dolaşıyor! Hatta onlara şarkı demeye bin şahit ister. Genellikle şarkılar çıkıyor, beş gün sonra da çöpe atılıyor. İnsan ömrü kısa ama şarkı öyle değil. Mesela babaannemin dinlediği şarkılar var, ben de hâlâ aynı şarkıları fevkalade bir zevkle dinliyor ve söylüyorum.
FUTBOLU BIRAKTIĞIMA PİŞMANIM
◊ 80 yaşındasınız. Geriye dönüp baktığınızda, büyük pişmanlıklarınız var mı?
- Hiçbir şeyden pişman değilim. Ama bazen futbola devam etmediğime pişman olduğumu düşünüyorum. 19 yaşında bıraktım futbolu. Bırakmasaydım çok önemli yerlere gelirdim.
◊ Sağlınız nasıl?
- Çok hastayım, öleceğim (kahkaha atıyor)... Hiç kendime bakmam ama gayet iyiyim.