Aleyna Solaker: "Aşkın geçici olduğuna inanıyorum"

Aşk ile ilgili soruya ise Solaker, "Bence var. Ama geçici bir şey olduğuna ve sonrasında sevginin devam ettiğine inanıyorum" dedi. İşte açıklamalarının devamı...

* Çok hareketli birisin. Sette uzun süren beklemeler sırasında ne yapıyorsun?

Telefonda yemek oyunu oynuyorum. Bazen senaryoya bakıyorum ama ezberim olduğu için genelde oyun oynarım.

* Senaryo ezberini kolay yapabiliyor musun?

“Kırgın Çiçekler” döneminde kızlar öyle söylüyordu. Ama bana göre öyle değil. 

* Oyunculuk meselesine nasıl bakıyorsun? Bunu bir meslek olarak mı yapıyorsun yoksa gerçekten heyecan duyduğun bir şey mi? Genelde olan çocukluktan itibaren oyuncu olmak istiyordum durumu sence var mı?

Benim hafızam pek iyi olmadığından dolayı çocukluğumu çok hatırlamıyorum. Ama anasınıfında ya da ortaokulda yıllıklarımız vardı. Orada herkes benim için inşallah oyuncu olursun yazmıştı. O dönemlerde insanları köşeye sıkıştırıp ben oyuncu olacağım diyormuşum. Hep bunu istemişim.

* Nasıl gidiyor? Mutlu musun?

Mutluyum.

* Neden?

Mutlu ya da mutsuz olacak çok sebep var aslında. Hangisini yakalarsam.

* Sence mutluluk an hissi mi yoksa sürdürülebilir bir şey mi?

An hissi galiba. Ben çok anda yaşayan biriyim. Bir anda yükselirken bir anda düşebiliyorum, hiç ortası yok.

* Son dönemlerin nasıl geçiyor? Mutluluk anların daha fazla mı?

Evde puzzle yapıyorum. O yüzden mutluyum ve sakin bir halim var. Pandemi bitince daha yukarıda olacağım.

* Ona aslında öyle olmadığını anlatır mısın?

Ben, herkese her şeyi anlattığım için öyle bir şey yok.

* Bütün defterleri kapatır mısın?

Direkt.

* Beşeri ilişkilerde geçmişten kalan bir şeyler hep vardır. Senin gibi yaşamanın lezzeti nerede?

Kalsa bile belli bir noktadan sonra onu tekrar konuşursun. Çözmek değil önemli olan.

* Sen içinde tutmuyor musun?

Hayatta tutmam. Kaybedeceğimi bilsem de tutmam çünkü söylemem lazım. İyi-kötü olsun, hiç önemli değil.

*  Söylemen gereken şeyi direkt aktardığında nasıl tepkilerle karşılaşırsın?

Eğer bu kadar detaylı konuşabileceksek demek ki her şeyi aşmışım. O yüzden ondan sonra bir önemi olmaz ki.

* Kendini affettireceğin bir andasın ve seni dinliyor. Anlatır mısın?

Eski bir arkadaşımın ablasını çok severdim ve inanılmaz yakındık. Sonra ben bir arkadaşımdan dolayı onunla görüşemedim. O yüzden kendimi o kadar kötü hissediyorum ki. Tabii ki ona da yazdım ve gönlünü aldım. Çiçek göndermeye kadar gider ben de. Eğer aklımda bir yerdeyse.

* Bu olay ne zaman oldu?

2013-2014 gibi. Ben daha geçen sene mesaj attım özür dilemek için. Numarasını bir şekilde buldum çünkü kendimi kötü hissediyordum.

* Neydi seni bu kadar üzen?

Bir anda konuşma kesilse kendimi kötü hissetmem. Annemle filan da konuşmuştu. O çabasını düşününce çok kötü vicdan yaptım.

* O sürprizi gerçekten anlamamıştı sence neden? Oldu mu böyle bir durum?

Hayır, ben çok belli ediyorum.

* Sürpriz yapar mısın?

Yaparım ve çok severim sürpriz yapmayı.

* Aşk diye bir şey var mı sence?

Bence var. Ama geçici bir şey olduğuna ve sonrasında sevginin devam ettiğine inanıyorum.

* Aşkın geçiciliğinin zamansal değeri nedir sence?

Onu bilemem. Daha monotonlaşana kadar ki süreç sanki aşkmış gibi hissediyorum. Sonra alışkanlık, bağlılık ve sevgiyle devam ettiğini düşünüyorum. 

* Aşkın sendeki yansıması ne oluyor?

Deli gibi müzik dinlerim.

* Seni yükselten müzikler mi olur?

Evet, yükselten olur. Bu arada evde tek başıma dans da ederim.

* Travmatik bir hikayen var mı?

Var tabii.

* Seni arasa ne yaparsın?

Hiç şaşırmam. Seni sonra arayayım mı ya da niye aradın beni derim.

* Önüne bakabiliyorsun yani.

Tabii ki. Şöyle düşünüyorum ve bunu arkadaşlarıma da söylüyorum. Hepimiz ilk aşkımızla mıyız? Olanlara çok mutluluklar diliyorum tabii. Ama herkes şu an olduğu kişi ile önüne bakıyor.

* İlk hissettiğin duyguyu birden fazla yaşanabileceğine inanıyor musun?

Hayır ama yaşın da getirdiği bir durum olabilir.

* Hayatındaki en sinirli kişi kim?

Aileme sorsan kesinlikle beni söylerdi. Ben de yine kendimi söylerim.

* En sorumsuz kişi?

Abim. Ama o da bunu biliyor. 

* En çapkın?

Çok yakın bir arkadaşım var, o.

* En cömert?

Annem.

* En şaşırtan?

Babam. Onun çok çocuksu hareketleri vardır. O yüzden herkes beni ona benzetir. Her yerde yüksek sesle konuşur, kahkaha atar.

* Aranızdaki ilişki nasıl?

Çok iyidir. Baba-kız değil de yakın arkadaş gibiyiz. Çok bağlıyımdır ona ve hayatımdaki her şeyi bilir.

* Son 10 yıla baktığında hayatında nelerin değiştiğini düşünüyorsun?

Son 10 seneden bahsediyorsak kızlar hayatıma iyi ki geldi. Çok iyi bir dostluk kazandım. Birinin seni tanımadan safça sevmesi ve güvenmesi hissini hiç bilmiyordum. Onu yaşadığımdaki saf sevgi o kadar güzel bir şeydi ki. Oysa beni tanımıyor.

* “Kırgın Çiçekler” projesi bir gün yeniden başlar mı?

Hiç bilmiyorum. Böyle bir şeyin konusu bile yok.

* Kızlarla aran nasıl?

Çok iyi. Hepsini çok seviyorum.

* Dilediğin kişiye dilediğin bir soruyu 83 milyonun izlediği bir programda sorma imkanı verildi sana. Bu kim olurdu ve ne sorardın?

Direkt neden yaptın diye sorarım.

* Cevabını bilmiyor musun?

Biliyorum ama dürüst olduğuna inanmıyorum. Çok eski bir defter olduğu için önemli de değil aslında. Ama ilk aklıma o geldiği için söylemek istedim.

* Peki birine bir şey sormak istesen kim olurdu?

Menajerim Gökhan’a ne yaptın diye sorardım.