Güncelleme Tarihi:
◊ Yeni filminiz “Ailecek Şaşkınız” hayırlı olsun. Ailecek şaşıracak mıyız izlerken?
Murat Cemcir: Çok şaşıracaksınız. Değişik bir film oldu. Bu benim değil, fragmanı izleyenlerin lafı. “Nasıl buldun?” diyorum izleyenlere, “Değişik” diyorlar. “Nasıl yani, kötü anlamda mı?” diyorum, “Yok abi çok komik” diyorlar. “Düğün Dernek mi, bu mu?” diyorum, “Farklı filmler, alakası yok” diyorlar. Genel olarak izleyen herkes çok beğendi. Şu ana kadar yapmış olduğumuz hiçbir filme benzemiyor “Ailecek Şaşkınız”.
Ahmet Kural: Şehir komedisi çektik bu sefer. İki düzgün giyimli adamı oynuyoruz. Bursa’nın en önemli genç işadamları rolündeyiz.
◊ Filmlerinizdeki fakir rollerinden sonra, zengini oynamak sizi zorladı mı?
Ahmet: Yok, zorlanmadık. Lamborghini vardı altımızda bir defa, çok güzeldi...
Murat: Sen direksiyonda olduğun için öyle diyorsun. Ben yan koltukta oturduğum için çok dar geldi bana. İnmesi bir dert, binmesi bir dert... Tamam çok güzel yapmışlar da, araba bir garip. Hakikaten çatalı göstermeden inilmiyor arabadan, imkansız. Paranla rezil oluyorsun ya!
◊ Sinemaseverler bu filmde neler bulacak?
Murat: Bir kere çok farklı bir Ahmet Kural görecekler. On parmağında on marifet var bu kez. Oynadığı, çok renkli bir karakter.
Ahmet: Evet spor yapan, ata binen, çiftliği olan, kavgayı seven, aşçılık sertifikası bulunan donanımlı bir karakter. Çok eğlendik çekerken. En çok hazırlandığım film de bu oldu. 10 ay sürdü role hazırlanmam, ortaya tertemiz bir film çıktı. Görüntüden çok memnunuz, ikimiz de çok güzel görünüyoruz. Öncekilerde atletle geziyorduk.
Murat: Ama bu filmde de yine Ahmet’in külotla kalma sahnesi var.
Ahmet: Boxer dersek ona... Her filmde bir külotla kalma durumu oluyor maalesef.
◊ Filmde pantolonlarınızın paçası da kısa. Futbolculara mı özendiniz?
Murat: Evet, kesinlikle! İsmini vermeyeyim birkaç futbolcu arkadaştan gördüm. Şaka bir yana, hiç bana göre kısa pantolon. Giyemem.
Ahmet: Aslında denemek, “Bende nasıl duruyor” diye görmek istedi ama kendine yakıştıramadı. Gerçekten üzerinde emanet durdu.
Murat: Biz seyirciyle ortak karar alıyoruz. Onlar severse, ikincisini yapmak isteriz tabii ki.
SAADET ÇOK DONANIMLI
ARADIĞIMIZ KİŞİ OYDU
◊ Son dönemde iddialı isimlerin filmleri vizyona girdi. Ama ne Şahan Gökbakar “Kayhan”da ne de Cem Yılmaz “Arif v 216”da beklenen gişeyi yakalayabildi. Sizin böyle bir endişeniz var mı?
Ahmet: Her an her şey olabilir. Seyirciye bağlı. Biz “Düğün Dernek”le 7 milyon gişe yapmayı da beklemiyorduk. Öyle bir hayalimiz yoktu. Ama bu filme güveniyoruz. Çok içimize sindi.
Murat: Aslında çok da ilgilenmemek lazım işin o tarafıyla. Ben filmin çok sevileceğine inanıyorum.
◊ Filmde Saadet Işıl Aksoy eşlik ediyor size. Nasıldı onunla çalışmak?
Ahmet: Saadet çok profesyonel. Fransızca konuşuyorsun Fransızca, İtalyanca konuşuyorsun İtalyanca cevap veriyor. O kadar donanımlı ki kız. O kadar iyi oyuncu ki, çok kolaylaştırdı işimizi. Aradığımız kişi oydu zaten.
Murat: Öyle oyuncularla çalıştığınız zaman siz de rahat oluyorsunuz, sahne de çok yukarı çıkıyor.
◊ Her ne kadar sizin içinize sinse de negatif yorumlar olacaktır mutlaka. Hazırlıklı mısınız bunlara?
Murat: Dünyanın en güzel filmini de yapsan eleştiri olacak mutlaka. Yoksa yanlış yaptığımızı nasıl bileceğiz ki?
Ahmet: Bir filmi herkes beğenmez zaten.
YALNIZ
ÖLMEKTEN KORKARIM
◊ En büyük korkunuz nedir?
Murat: Yalnız ölmekten korkarım.
Ahmet: Yalnız öleceksin ama! (Kahkahalar) Ben de iftiradan korkarım, bir de hak yeme durumundan. Bunlar adamın asabını çok bozuyor.
Murat: Best Model yarışmasından çıkanlar gibi konuştun.
Ahmet: Ben sıvı sabun güzeliyim ama 14’üncü sıradayım. İlk 10’a bile giremiyorum.
◊ Hayatta “olmazsa olmaz” dediğiniz bir şey var mı?
Ahmet: Murat Cemcir.
Murat: Kadın... Hayatta olmazsa olmaz.
Ahmet: Biz Murat Cemcir diyoruz, sen kadın diyorsun! Murat Cemcir gibi bir kadın diyeyim ben de. (Kahkahalar)
MASLAHATGÜZAR OLMAK iSTERDiM
◊ Oyuncu olmasaydınız, ne olmak isterdiniz?
Ahmet: Ben maslahatgüzar olmak isterdim. Konsolos atanamayan yerlere giden geçici ateşe. (Gülüyor) Müzisyen olmak isterdim ama olamazdım herhalde.
Murat: Valla ben de bir bankanın CEO’su olmayı hayal ediyordum. Şu an bir bankaya reklam çekiyorum. Yeniden dünyaya gelsem, sporcu olmak isterdim. Futbolcu değil
ama...
◊ Doğaüstü güçleriniz olsa, dünyada neleri değiştirmek isterdiniz?
Murat: İnsanların zihinlerine hükmetmeyi isterdim. NATO’ya ya da BM’ye gidip oradaki insanların beynini yakarak savaş belasını bitirirdim.
Ahmet: Tıpkı bir Türkiye güzeli gibi konuşuyorsun.
Murat: Öyleyim.
Ahmet: Huzur ve mutluluk dolu bir dünya yaratmak isterdim herhalde. Ya da yapımcı olarak Murat’ın elindeki işi almak isterdim. (Gülüyor)
HiÇ ÂŞIK OLMADIM
◊ Sizden aşkı tarif etmenizi istesem, ne dersiniz?
Murat: Bende kalıcı bir yeri yok. Ben işimi seviyorum.
Ahmet: İlahi aşk var efendim. Abiye duyulan aşk var, meslek aşkı var, bir kadına duyulan aşk var... Bu aşklar olmazsa olmuyor...
Murat: Çok eğlenceli bir dünyada çalışıyoruz ve çok mutluyuz.
Ahmet: Aşk güzel bir şey ya. Ama hayatını güzelleştiriyorsa güzel. Hayatına değer katması lazım. Onun dışında bir de aşka inanmak diye bir şey var.
◊ Hiç aşk acısı çektiniz mi?
Murat: Ben âşık oldum iki defa. Acı da çektim. Çekmezsen bir manası yok ki, öbür türlüsü cacık.
Ahmet: Ben yaklaşık 48-49 aşk yaşadım diyormuşum. (Gülüyor) Aşka inandım ama hiç âşık olmadım.
ÖLÜMÜ DÜŞÜNÜRSEN
MUTLU YAŞARSIN
◊ Evlilik konusunda ne düşünüyorsunuz?
Ahmet: Olursa olur. İsteyince olacak bir şey değil ki...
Murat: Allah nasip ederse en yakın zamanda inşallah.
Ahmet: Hayırdır, aday var da ben mi bilmiyorum?
◊ Ölüm ne ifade ediyor sizin için?
Ahmet: Her canlının tadacağı duygu.
Murat: Ölüm çok güzel bir şey ya. İnsanların böyle her gün üzerine düşünmesi gerekiyor. Ne kadar fazla düşünürsen, o kadar mutlu yaşıyorsun. Ben öyle yapıyorum. Olağanüstü bir şükür duygusu veriyor sana. Ölümün var olduğunu her gün hatırlarsan, mutlu yaşamak zorunda olduğun aklına gelir.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR