5 yaşındaki çocuk kapak kızı olur mu?

◊ Aslı Barış:
Kardashian ekibi hayatımıza bir anormallik daha kattı, hayırlı olsun. Kim Kardashian’ın kızı North, WWD dergisinin kapağı oldu. 5 yaşında bir çocuğun moda dergisinin kapağı olması konusunda görüşleriniz neler?
◊ Başak Dizer Tatlıtuğ:
Aslında kıyafetleri, renkler, hikayesi, fotoğrafların fonu falan çok da eğlenceli ve yaşına uygun gözüküyor. North’un pozları, havası çok sevimli ve çocuksu. Görüntüde bir sorun yok. Makyaj da tam çizgi film makyajı gibi eğlenceli olmuş.
Ama sorun 5 yaşındaki bir kız çocuğunun psikolojisi. Bunu yorumlamak beni aşar ama çok sağlıklı bulmuyorum.
Diğer yaşıtları gibi yaşasa daha normal büyüyecek.
◊ Ceylan Atınç:
3 yaşında makyaja başladı, kürk giydi, Chanel çanta taktı bu çocuk... 5 yaşında dergi kapağı olmasına şaşırmıyorum. Kim Kardashian’ın ya da Kanye West’in “hayır” demeyeceği çok açık; burada asıl soru dergi buna nasıl karar verdi...
Konuşulacak, ses getirecek diye her şey kabul edilebilir mi, bunu değerlendirmek lazım.
◊ Aslı Barış:
Çoğu dergi tiraj ya da gündem kaygısıyla saçma sapan işler yapmaya başladı. Bu da o furyanın bir parçası. İşin kötüsü bu tip çekimler kartopu etkisi yaratıyor: Özellikle sosyal medyada hızla taklitlerini de doğuruyor. Kardashian ailesinin çocuklarının “normal” olma ihtimali yok. Bari diğer çocukların başı yanmasa...
Paris’te neler oluyor?
Moda Konseyi, bu hafta sadece bu kışın değil önümüzdeki kışın trendlerini açıklıyor!

◊ Aslı Barış:
Moda haftası maratonu tam gaz sürüyor... Hatta içlerinden en ihtişamlısı olan Paris başladı...
◊ Ceylan Atınç:
Paris bence de en güzel moda haftası... Yenileri geliyor, daha genç, sokak stiline yön veren moda haftaları düzenleniyor ama en merak edileni, en ses getireni ve bence lüks modaya en çok yön vereni hâlâ Paris.
◊ Aslı Barış:
Kesinlikle... Defileler sürüyor ama önümüzdeki kışın modası hakkında hatırı sayılır bir fikrimiz oldu şimdiden. Gözünüze en çok çarpan detaylar neler? Ve favorileriniz tabii ki...
◊ Başak Dizer Tatlıtuğ:
Dior çok genç ve klastı. Trençkotlar ve ceketler var bolca. Ama favorim Saint Laurent defilesi oldu... Maskulen ve seksi siyahlar, asimetrik yırtmaçlar, vatkalı subay paltoları yine favorim. Yani “Oley, ceket-pantolon takımlara, trençkota ve siyaha devam”...
◊ Ceylan Atınç:
Ben de YSL defilesini çok beğendim; klasik Saint Laurent tarzına cuk oturan görünümlerin yanı sıra defilenin ikinci bölümü tam bir sürprizdi. Tamamen karartılmış salonda neon renkler “çok daha yenilikçi bir YSL geliyor” dedirtti. Neondan kurtulamayacağız ama bu tarz şovlarda izlemek çok hoşuma gidiyor.

◊ Aslı Barış:
Evet, daha önce de söylediğimiz gibi neon yükselişi artarak sürüyor. Özellikle Off-White defilesine bakarken neredeyse kör olacaktım parlak renklerden...
◊ Başak Dizer Tatlıtuğ:
Off White çok renkliydi ve “dama” deseni özellikle gözümüze sokuldu. Renkli ve desenli şeyler de var kontrast olarak gelecek kış. Bakınız: Kenzo... Ama herkese yakışmıyor, dikkatli olalım.
◊ Ceylan Atınç:
Burada enteresan bir detay da var. Off-White gibi pop markaların yükselişi, Paris Moda Haftası başrol oyuncularını değişmeye zorluyor bence. Pek çok trendin iç içe geçtiği, zengin görünümlerin ön plana çıktığı bir kış olacak.
◊ Başak Dizer Tatlıtuğ:
Ekose ve dama desenini çok kullanacağız. Özellikle bu kış da hakim olan metalik ve parlak vinil kumaş kullanımına devam gibi gözüküyor.
◊ Aslı Barış:
Benlik şeyler bunlar... Ama takımlaması zor. Önümüzdeki kış özellikle Instagram’da Uzaylı Zekiye’yi andıran kombinlemeler bizi bekler derim.

Türkiye’nin en havalı saati

◊ Aslı Barış: Güzel bir haberle devam edelim. Sevan Bıçakçı saat koleksiyonu çıkardı; hatta New York Times bu hafta güzel ve kapsamlı bir makaleyle haberleştirdi konuyu. Türkiye’den çıkan ilk “havalı” saat sanırım...
◊ Başak Dizer Tatlıtuğ: “İstanbul’u mücevhere sığdıran usta” geliyor aklıma Sevan Bıçakçı dendiğinde... Türkiye’de olduğundan daha çok biliniyor Amerika’da ve özellikle Miami’de...
Farklı bir tasarımcı ve sanatçı. Eski bir röportajında “Benim saatlerim zamanı yavaşlatacak ya da zamanın önemini hafifletecek” diyordu. 40’a yakın saat koleksiyonu oluşturmayı ve sergi açmayı da düşünüyordu. Saat de önemli bir aksesuvar, hatta bazı durumlarda mücevher...
◊ Ceylan Atınç: NY Times haberi çok gurur verici... Sevan Bıçakçı’nın parçaları sanat eseri gibi; klasik mücevherin çok çok dışında...
Evinize koymak isteyeceğiniz bir heykel gibi. Saat içinse maalesef şunu düşünüyorum; artık kolumuzdaki saatler sadece statü veya moda diye takılır oldu; saati ve takvimi bile telefon ekranından takip ediyoruz.
Sevan Bıçakçı saat yaparsa zaten bu koleksiyonerlik bir parça olur.
◊ Aslı Barış: Bıçakçı’nın imzasını taşıyan her bir parça zaten sanat eseri gibi. İşçilikleri mükemmel ve kesinlikle çok özgün. Bu yüzden bir dünya markası oldu. Saatleri de gerçekten büyüleyici olmuş. Hatta bakarken ‘Neden daha önce bir saat markası çıkmadı ülkemizden’ diye düşündüm. Neyse, geç olsun da güç olmasın diyelim...