Güncelleme Tarihi:
VAROL Barış, 5 yaşındayken ailesi Almanya’ya gidince teyzesinin yanında kalmaya başladı. Köyde yerde bulduğu taşlarla buğday ambarlarının zeminine resim yapmaya başladı. Bir yıl sonra ise Almanya’ya ailesinin yanına gitti. İlk ve ortaokulu Almanya’da okuyan Varol Barış’ın öğretmenleri, resim çizme yeteneğini fark etti. Ancak işsizlik sorunu nedeniyle ailesiyle birlikte 1984 yılında Türkiye’ye kesin dönüş yaptı. Türkçesinin zayıf olmasından dolayı liseyi zorlanarak bitiren Barış, bu süre zarfında resim yapmaya devam etti.
Barış, Hava Kuvvetleri Komutanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı gibi birçok kurumun düzenlediği resim yarışmalarında 8 birincilik ve çok sayıda ödül kazındı. Yaptığı resimler önemli ressamların da beğenisini kazandı.
DUVARLARI RESİMLERLE SÜSLEDİ
Resme ticari gözle bakmadığını belirten Varol Barış, açtığı atölyeyi maddi imkansızlıklardan dolayı kapatmak zorunda kaldı. Almanca ve İngilizce’yi Almanya’da öğrenen Barış, Hollandaca’yı ise iki yıl kaldığı Hollanda’da öğrendi. Türkiye’de zaman zaman çeşitli tatil yörelerinde rehberlik yapan Barış, ailesi için Samsun’a döndü. Anne ve babasıyla birlikte yaşayan Barış, 2008 yılından beri OMÜ Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı’nda geçici temizlik görevlisi olarak görev yapıyor. Hastane yönetiminin talebi üzerine koridordaki duvarlara Samsun Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti, Giresun, Ordu Boztepe, Sinop Erfelek Şelalesi, Tokat ve Amasya’nın 5 metre uzunluklarında 6 adet panaromik resmini yapan Barış, mesai arkadaşlarının isteği üzerine resim dersi de verdi.
GÖZÜM ARKADA KALIR
OMÜ Tıp Fakültesi’ni ziyaret eden dizi oyuncusu Wilma Elles’e sürpriz yapan Barış, yaptığı portreyi hediye etti. Sözlerinden ve içtenliğinden etkilenen Vehbi Koç’un tablosunu da yapan Barış, Koç ailesinin istemesi halinde Vehbi Koç’un tablosunu onlara verebileceğini söyledi.
Almanya ve Hollanda’da sergiler açtığını belirten Varol Barış, “Hastaneye gelen yabancı hastalara da tercümanlık yapıyorum. Gündüz burada çalışıyorum. Boş zamanlarımda resim yapıyorum. ‘Bu kadar güzel yapıyorsun neden buradasın’ diyorlar, kader diyelim. Samsun’u terk etmek istemiyorum. Ailemin burada bana ihtiyacı var. Annem babam yaşlı insanlar. İhtiyaçları oluyor. Yemek yapıyorum, bakıyorum, hizmet ediyorum onlara. Gitmek istesem giderim ama gözüm arkada kalır” dedi.