Yılın utancı! Keşke yaşanmasaydı

1-Murat Başoğlu hadisesi

Cengiz Semercioğlu: Meslek hayatımda 30 yıla dayandım, ben böyle bir magazin görmedim. Hepimiz ağzımız açık takip ettik.
Onur Baştürk: 2017 magazini insanların gerçek yüzlerini ortaya döken haberlerle doluydu. Bu olay da bu yönüyle birinci sırada yer almayı hak ediyor haliyle.
Melike Karakartal: Yılın en çok konuşulan skandalıydı. Görüntüler, ardından tarafların yaptığı açıklamalar unutulacak gibi değil.
Ömür Gedik: Yılın utancı! Keşke yaşanmasaydı. Keşke Türk milleti bununla yüzleşmeseydi. 2017 birçok insanın bilmediğimiz yüzleriyle bizi sarstı.

2-Vatan Şaşmaz cinayeti

Onur Baştürk: Hâlâ çözülememiş bir cinayet ve intihar. Gözümüzün önünde yılın cinayet dizisi çekildi adeta.
Cengiz Semercioğlu: Tek kelimeyle şoka uğradık! Vatan’ın böyle pisi pisine ölüme gitmesi, ardından yapılan tartışmalar, hepsi üzücü...
Melike Karakartal: Büyük bir şok, büyük bir acı yarattı tüm Türkiye’de. Televizyon dünyasının çok sevdiği, çok çalışkan ve başarılı bir isimdi.
Ömür Gedik: Şoke olduğum bir olay. Vatan’ın bu şekilde gittiğine hâlâ inanamıyorum. 

3-AdrIana LIma-Metin Hara birlikteliği

Cengiz Semercioğlu: Gerçek mi değil mi, takibi mi bıraktı terk mi etti demekten ağız tadıyla izleyemediğimiz bir aşk...
Ömür Gedik: Aşklarına inanan bir tek bendim sanırım! Uzun da sürdü aslında. Her ikisinin de beslendiği ve farklılaştığı bir ilişki olduğunu düşünüyorum hâlâ.
Melike Karakartal: Metin Hara’nın yurtdışında kendini tanıtma arzusu biliniyordu, haliyle reklam olup olmadığı çok konuşuldu. Yazdan beri birlikteler. Adriana Lima, Instagram’dan Metin Hara’nın fotoğraflarını silince “Acaba ayrıldılar mı?” sorusu soruldu, ancak ilişkileri hâlâ devam ediyor.
Onur Baştürk: Kabak tadı veren yılın aşkı! Başta üzerine konuşmak eğlenceliydi ama artık baydı.

4-Ebru Şallı’nın evli aşkı

Cengiz Semercioğlu: 2016 yazında Cem Yılmaz aşkı, 2017 yazında evli adamla teknede aşk... Ebru’nun 2018 yazını bekliyorum ben.
Onur Baştürk: Yılın sürprizlerinden biri! Ebru’nun sert tepkilere aldırmadan evli adamla ilişkisini sürdürmesi aslında beklenmedik davranışlardan biriydi.
Melike Karakartal: Son olarak Uğur Akkuş’un ortadan kaybolduğu haberleri yayıldı. Şallı, ilişki yaşadığı evli erkeğe güvenerek itibarını ve kariyerini riske attı.

5-Gülben Ergen-Seren Serengil-Yeşim Salkım kavgası

Onur Baştürk: Yılın ‘cat fight’ıydı! Hani bir ara “Kill Bill”in ikincisinde Uma Thurman’la Darly Hannah’ın yaptığı gibi birbirlerine girişecekler, ciddi ciddi göz oymalar başlayacak diye ürkmedik değil.
Cengiz Semercioğlu: Bu kavganın bizim programa faturası 207 bin lira oldu ki, üçe bölüp 70’er bin lira almak istiyorum her birinden!
Melike Karakartal: Dönem dönem yeniden alevlenecek, sönecek, yeniden alevlenecek, yeniden sönecek ve çok uzun zaman sonra dahi bu kavgalar magazin dünyasının en ilgi gören konularından biri olmayı sürdürecek...
Ömür Gedik: Üçü de zeki, akıllı ve gündem yaratan kadınlar. Bol bol strateji öğrendik yıl içinde kendilerinden.

2017’YE
DAMGA VURAN
DiĞER OLAYLAR

◊ Emrah Serbes’in trafik kazası itirafı
◊ İbrahim Erkal, Harun Kolçak ve Halit Akçatepe’nin ölümleri
◊ Sıla-Ahmet Kural aşkı
◊ 53 yaşındaki Levent Yüksel’in 22 yaşındaki Lidya Özdemiroğlu ile
aşk yaşaması
◊ Fahriye Evcen’le Burak
Özçivit’in düğünü
◊ Fatih Terim’in Alaçatı’da
mekan basması
◊ Deniz Seki’nin tahliye olması
◊ Alişan’ın Eda Erol’la yaşadığı olaylı aşk
◊ Şükran Ovalı-Caner
Erkin evliliği

Yılın kazananları ve kaybedenleri

Magazin Konseyi, 2017’nin kazanan ve kaybeden ünlülerini de seçti.

Cengiz Semercioğlu: Sibel Can balkon pozuyla kazandı. Ebru Şallı yasak aşkıyla kaybetti. Rüzgar Erkoçlar düğünüyle kazandı.

Mustafa Ceceli boşanıp hemen evlenmesiyle kaybetti. Şeyma Subaşı düğünüyle kazandı. Murat Başoğu skandalıyla kaybetti. Tuba Büyüküstün-Umut Evirgen önce kaybetti, sonra kazandı.

Onur Baştürk: Yılın kazananları hayli fazla: Netflix projesine imza atmasıyla Çağatay Ulusoy, hem düğünü hem de Kelebek’te onunla yaptığım röportajıyla tüm dikkatleri üstüne çeken Şeyma Subaşı, yıl boyu konserden konsere koşan ve “Muhbir” şarkısı çok sevilen Sıla, “Aile Arasında” filminin senaryosuyla gerçek bir başarıya imza atan Gülse Birsel, “Fi” dizisiyle oyunculuğu övgüler alan Ozan Güven. Yılın kaybedenleri ise belli: Ebru Şallı, Murat Başoğlu, Nur Yerlitaş ve dizide gösterdikleri şahane başarıyı beraber oynadıkları sinema filminde yakalayamayan Elçin Sangu ile Barış Arduç.

Ömür Gedik: Kazanan, Coca Cola’dan 6 milyon lira aldığı söylenen Kıvanç Tatlıtuğ. Kaybeden ise hem kariyerini hem de aile hayatını mahveden Murat Başoğlu.

Melike Karakartal: Yılın kaybedeni Murat Başoğlu. Başrolde olduğu skandalın Başoğlu’na vicdan, aile, sevgi ve sağduyu gibi değerler açısından pek çok ders vermiş olduğunu ümit ediyorum.

Yılın kazananı ise Metin Hara. Adriana Lima ile yaşadığı ilişkiyle dünya çapında tüm erkekler tarafından kıskanılan adam oldu!

Kıvılcım samimi ama
tehdidi hiç hoş değil!

Kıvılcım Ural, Posta gazetesine verdiği röportajda şöyle konuştu: “Kaan’ın evliliğiyle ilgili bana anlattıklarını söylesem herkesin gözünde aklanırım. Fakat bu hikayede herkes antidepresan kullanıyor, kimsenin riskini alamam. Kimse kimseyi zorla kendine âşık edemez. Bu olayda bir suçlu varsa, o da aşk.” Hangi taraf size samimi geliyor? Seçkin mi, Kıvılcım mı?

Cengiz Semercioğlu: 1.5 saat canlı yayın yaptım Kıvılcım’la. Bu merak edilenlerin hepsini sordum. Evliliği bitirenin kendisi olmadığını, biten bir evliliğin üzerine geldiğini söylüyor. O evlilikle ilgili Kaan’ın Kıvılcım’a anlattıkları var ki, onları Kıvılcım kimseyle paylaşmıyor, bence de iyi yapıyor. Bu üçgende Kıvılcım’ın aşkını da, Seçkin’in tepkilerini de sahici buluyorum.
Onur Baştürk: Ben Kıvılcım’ın açıklamalarını samimi buldum. Sadece, “O evlilikle ilgili bildiklerimi anlatırsam aklanırım” cümlesinisevmedim. Bayağı tehdit bu. Şunu anladık ve ezberledik ama, Seçkin’le Kaan’ın evliliği zaten bitmek üzereyken eski ve yarım kalan sevgili Kıvılcım bir anda ortaya çıkmış ve olayların şekli değişmiş. Kıvılcım çıkmasaydı da bu evlilik bitiyormuş.
Melike Karakartal: Bu konuyu kadınlar arası savaş olarak görmek doğru değil.
Daha önce Ebru Şallı ve Gonca Akkuş olayında konuşulanlar gibi, yine erkeğin sorumluluğu gözden kaçıyor! İkisi de kendi perspektifinden haklı. Kıvılcım’ın, “medyadaki görünürlük şekli” konusunda tecrübesi olmadığı için, farkında olmadığı bir durum var.
Işıl Cinmen gazetesi adına güzel bir iş çıkarmış, fakat Ural böyle bir röportajla kendi adına yaratmak istediği etkiden uzaklaştı. Bir gazetede moda çekimini andıran erotizm dozu yüksek fotoğraflar eşliğinde yuva yıkan kadın olmadığınızı anlatırsanız, konu başka türlü algılanır, okurların sizi “haklılığını anlatmak isteyen mağdur kişi” olarak görmesi güçleşir.
Ömür Gedik: “Suçlu aşk” demiş Kıvılcım. Âşık olabilir insan. Engelleyemeyebilir de kendini. Ama âşıksa yaşasın ilişkisini ve sussun. Milletin anti deprasanından ona ne, bize ne. Seçkin’e de hep aynı şeyi yazdık, uzatmasın, sussun artık dedik. Yine tekrarlayalım. Taraflar çirkinleşmesin, ortada masum çocuklar olduğunu unutmasınlar.

‘Muhteşem Yüzyıl’daki
Halit Ergenç gibi!

Kıvılcım Ural-Seçkin Piriler ve Kaan Tangöze üçgeninde bir tek Kaan konuşmuyor. Kadınların konuşup da erkeğin köşesinde susup olanları seyretmesi herkesin dikkatini çekiyor. Konsey işi bir de bu yönünden ele aldı ve bu durumu

Melike Karakartal: Esas konu bu aslında. Erkek, kadınların kollarından sağa sola çekiştirdiği bir varlık değil. Kadınları suçlayarak erkeğin payını görmezden gelmek de doğru değil. Kaan Tangöze’nin basına konuşmayı sevmediği iyi bilinir, ancak hem konuşmuyor hem de hayatındaki kadınlar sürekli konuştuğu için çıkan krizi yönetemiyor. Şu haliyle olaylar kontrolden çıkmış görünüyor. Bu dengesizlik halinden herhalde kendisi de hoşnut değildir.
Cengiz Semercioğlu:
Kaan “Muhteşem Yüzyıl”daki Halit Ergenç gibi valla! Kadınlar kavga ediyor, Kaan seyrediyor. Bu ilişkide Seçkin’i de, Kıvılcım’ı da haklı bulduğumu hep söylüyorum. Haksız olan biri varsa o da Kaan. Erkek tartışılmıyor ve hep kadın üzerinden dönüyor ya aşk-ihanet kavgaları, ona ifrit oluyorum açıkçası. Evi terk eden, yuvayı yıkan, başka kadını bulan Kaan ama biz kadınları konuşuyoruz.
Onur Baştürk: Kaan gerçekten enteresan. Madem özel hayatını medyaya konuşmak istemiyorsun, o zaman etrafındaki kadınları neden bu konuda sükunete davet etmiyorsun? Bence o da salmış durumda, ne olacaksa olsun diyor.
Ömür Gedik: Kaan yaşadıklarının, yaşattıklarının cezasını çekiyor gibi. Bir yanda eski karısı, diğer yanda sevgilisi ve tabii en önemli köşede çocukları. Kadınlar susmuyor üstelik, sürekli konuşup, birbirilerine laf sokuyorlar. Bu işin galibi de yok. Kaan magazine konuşan biri olmadı hiçbir zaman. Konuşacağını da sanmıyorum bundan sonra ama çocukları olmasa bunalıp çoktan her şeyi geride bırakıp uzaklara gitmiş olabilirdi. 

‘Hamile kadın seksi
giyinemez’ algısını yıktı!

Futbolcu Sabri Sarıoğlu’nun eşi Yağmur Sarıoğlu, Instagram hesabından bebeğinin cinsiyetini açıkladı ama en çok üzerine giydiği kıyafet konuşuldu. Konsey o kıyafeti yorumladı: Beğendiniz mi, beğenmediniz mi?

Cengiz Semercioğlu:
Beğendim! Çünkü bu kıyafet bize çok şey söylüyor; hamile kadının da cesur olabileceğini... Kadın vücudu üzerinde tek söz sahibinin kendisi olduğunu... Hamileler sokağa çıkmasın sözlerinin ne büyük zırvalık olduğunu... Yağmur Sarıoğlu’nun cesaretini sevdim.
Onur Baştürk: Çok beğendim! Çünkü hamile bir kadın da pekala seksi bir elbise giyebilir. Yağmur Sarıoğlu bu kıyafetle herkesin zihninde yer etmiş şu algıyı yıkmış: Hamileysen böyle şeyler giyemezsin, pek doğru olmaz. Yağmur Hanım’ın cesaretine bravo!
Melike Karakartal: Hamile kadınlar iddialı giyinemez diye bir kural yok. Şık bir elbise olduğunu düşünmüyorum, fakat mesele bu değil. Hamile olsun ya da olmasın, kadınlar nasıl giyinmek istiyorlarsa, paşa gönülleri nasıl arzu ediyorsa öyle giyinirler.
Ömür Gedik:
Bir kadının hamileliğini duyurduğu bir paylaşımda dar kıyafet giymesi ve hamileliğini göstermesi normal değil mi! Kıyafet fena değil, çarpıcı. Ben fotoğraftaki mutlu aile tablosunu da çok beğendim ayrıca.

Kayseri’de unutamadığımız 3 şey

“Hürriyet ile Keşfet” serisinin sekizincisi için geçen hafta sonu hepimiz Kayseri’deydik. Kayseri gezimizde unutamadığınız üç şey nedir?

Ömür Gedik:
1. Erciyes’in, dağ otellerinin ve kayak pistlerinin olumlu yöndeki inanılmaz değişimi.
2. Abdullah Gül Üniversitesi içindeki Gençlik Fabrikası.
3. Kayserililerin hem zeki hem de nüktedan olmaları.
Kayserili olan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ve Kayseri Belediye Başkanı Mustafa Çelik’le sohbetlerimizde bunu çok iyi anladık, birebir yaşadık.
Melike Karakartal:
1- Kayseri Bilim Merkezi her yönüyle çok etkileyiciydi. Orta Anadolu’daki tüm öğrencilere yönelik uluslararası standartta bir merkez olması insanı gelecek konusunda umutlandırıyor. Tüm Türkiye görmeli bu merkezi.
2- Kayseri Lisesi, 1893’te kurulmuş, mezunları arasında eski cumhurbaşkanları Turgut Özal, Abdullah Gül gibi toplumda önemli yerleri olan pek çok siyasetçi, sanatçı ve bilim insanı olan önemli bir eğitim kurumu. Tarihi binasının bir kısmı lisenin tarihini, verilen eğitimin niteliğini sergileyen bir müzeye, bir kısmı ise Milli Mücadele Müzesi’ne dönüştürülmüş. Türkiye’nin var oluş mücadelesine tanıklık ediyorsunuz, çok etkileyiciydi, muhakkak görülmeli.
3- Kayseri Selçuklu Uygarlığı Müzesi: Selçuklu Hükümdarlarından I. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından 1206’da yaptırılmış bir külliye aslında burası. İnsan içinde tarihi yaşıyor. Anadolu’nun yüceliğini ve insanlık tarihinin zenginlik ve çeşitliliğini anlamak için bir fırsat.
Cengiz Semercioğlu:
1- Pastırma
2- Sucuk
3- Mantı
Desem Kayseri’ye ayıp etmiş olur muyum? Ama ne yapayım en çok öne çıkanlar bunlardı. Kayseri zengin ve potansiyeli yüksek bir şehir. Ben sevdim.
Onur Baştürk:
1- Erciyes’teki şahane kayak/kış oteli Magna Pivot
2- Selçuklu Müzesi ve Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi
3- Şahane mantı çeşitleri ve tabii Radisson Blu Oteli’nde geçirdiğimiz son gece!