2016 model Battal Gazi...Umut Mirza

Kaç yaşındasın, nerelisin? 

1989 doğumluyum. Annem Yugoslav, Üsküp’lü. Babam ise Adıyamanlı. Ben doğma büyüme İstanbulluyum. İşletme mezunuyum.

- Yarışmaya nasıl katıldın. Neden sen? 
- Zaten modellik geçmişim var ve yurt dışı bağlantılı işlerde de yer aldım. Mister Global yarışması dünyada gerçekten kendini kanıtlamış, şu an en iyi erkek güzellik yarışması olarak biliniyor. Bu yarışmaya katılım olacağını duyunca kendi kendime ‘Neden ben olmayayım’ diye başvurdum ve Best model komitesi tarafından seçildim. Yarışma için ekstra özellikler gerekiyor. Görüntünün dışında yabancı dil, iletişim, sosyal seviyenin iyi olması gerekiyor. Çünkü ülkeni temsil ediyorsun ve sorumluluğun çok büyük. Bunun için ince eleyip sık dokudular ve onlarca kişi arasından ben seçildim...

- Yarışmaya katılacağını öğrenince neler hissettin? Nasıl hazırlandın?
- Çok mutlu oldum. Ülkemi bu alanda temsil edeceğim için ekstra sorumluluklarla birlikte zorlu bi maraton başladı. Bir yıla yakın hazırlık sürecim oldu. Yarışmanın Paris’te olması planlanırken orada yaşanan terör olaylarından dolayı Tayland’a alındı. Yarışmanın tarihi de ileri atılınca bu süreç benim için biraz daha zorlaştı. Çünkü stres, diet, insanı gerçekten zorluyor. Sporumu hiç bir zaman aksatmadım. Günde çift idman yapıp cardio ve ağırlık çalışıyorum. Haftasonları ise dinleniyorum.

- Bangkok’a gittiğinde hastaneye kaldırılmışsın?
- Maalesef öyle talihsiz bir olay yaşadım.Uçtuğum havayolu şirketi sagolsun, bavulumu istanbul’da unuttu. Bu yüzden katılmam gereken televizyon programı ve röportajlara katılamadım. Bu bende strese neden oldu ve ertesi gün yüzüm şişti. Bir gece hastanede yatmak zorunda kaldım. Serumlarla kendime gelebildim. Düşünsenize Türkiye gibi büyük bir ülkeyi temsil ediyorsunuz, onun heyecanı, stressi, bir yıllık emeği derken, böyle bir talihsizlikle başlıyor hikayeniz.

- Aksilikler peşini bırakmamış ama mutlu sona ulaşmayı başarmışsın.
- Evet aksiliklerle dolu bir başlangıç oldu fakat bu mutlu sona ulaşmamı engelleyemedi. 40 ülke arasından 2 ödül kazanmayı başardım. Gerçekten çok sıkıntılı başladım fakat Allah’a şükür sonucu iyi oldu.

- Türkiye’de bir ilksin.
- Zaten Türkiye’nin ilk defa katıldığı bir yarışma. Dünyanın en büyük, en prestijli organizasyonlarından biri. 2016 yılında dünyanın en prestijli organizasyonu seçildi. Hem en “iyi fizik” hem “en maskülen erkek” ödülünü aldım. İsmim açıklandığında yaşadığım stres yerini mutluluk, duygusallık ve gururla karışık duygulara bıraktı.

- Umut, maskülen ne demek? Ve “Dünyanın En Maskülen Erkeği” olmak nasıl bir şey?
- Maskülen erkek “En erkeksi erkek” demek. Türk erkeğinin özünde zaten maskülenlik var. Bende Türk erkeğini en iyi şekilde temsil edebilmişim ki, bu ödülü almaya layık görüldüm.

- Yarışmadan sonra hayatında neler değişti?
- Çok şey. Öncelikle sorumluluklarım arttı, hem kendime hem çevreme karşı. Yarışmadan sonra aldığım bu unvandan dolayı fiziğime ekstra dikkat etmeye çalışıyorum. İnsanlar yavaş yavaş tanımaya başlıyor beni. Bu çok hoşuma gidiyor.

- Kaç yıldır spor yapıyorsun? Vücuduna nasıl bakıyorsun?
Yaklaşık 10 yıldır sporun içindeyim. Indoor ve outdoor aktivitelerde bulunuyorum. Extreme sporları olan kiteboard, jet ski, waterski’yi yapmaya çalışıyorum. Bunun dışında at biniyorum ve savaş sanatları eğitimi alıyorum. Fitness olmazsa olmazım. Dietime çok dikkat ediyorum. Yediğim yiyeceklerin bile belli saatleri vardır. Bir şeylerden fedakarlık etmezseniz, vucudunuzu istediğiniz şekle sokamazsınız. Disiplin beslenme ve devamlılık çok önemli. Herkese elinden geldiğince spor yapmayı tavsiye ediyorum. Sonuçta bedeninize ne kadar iyi bakarsanız o da sizi yarı yolda bırakmaz.

- Yani beslenme spordan daha önemli öyle mi?
Kesinlikle. Vücuda, bir heykeltraşın nasıl taşa şekil vermesi özveri ve sabır gerektiriyorsa bizim de o şekilde davranmamız lazım. Canlı ve değişkenlik gösteren bir yapıya şekil vermek açıkcası zor. Bu şekli vermenin iki basamağı var. Bu basamaklar beslenme ve idman. Beslenme bu işin yüzde 60’ını idman ise yüzde 40’ını kapsar. İlk önce vücudumuzu tanımalı ve hangi besine nasıl tepki vereceğini bilmeliyiz. Dolayısıyla diyet programları, doldurma, sıfırlama zamanlarını ona göre ayarlamalıyız. Mesela uzun bir kamp döneminden geçtim. Bu süreç içinde şeker hiç almadım. Hatta yarışmaya yakın fruktoz (meyve şekeri) bile kullanmadım. Karbonhidrat ihtiyacımı sebzelerden giderdim. Genelde brokoli ve kuşkonmaz tükettim. Diyetten kaynaklı alamadığım vitamin ve minarelleri ek gıda takviyelerinden temin ettim.

- Kılıç kullanıyorsun, savaş sanatlarıyla ilgileniyorsun. Bunlar hobi mi yoksa profesyonel misin?
- Hobi olarak başladı ‘profesyonellige dogru gidiyor’ desem daha doğru olur. Zaman buldukça çalışmalara devam ediyorum çok ara vermemeye çalışıyorum.

- At tutkun?
- Öncelikle hayvanlara karşı özel bi ilgim var, çok seviyorum onları. Hayvanlar, sizi karşılıksız sever, hiç bir çıkarı olmadan size bağlanır, gerçekten sizi en yakınınızdan bile daha çok düşünür. Ama atlar benim için tutku. At üstünde huzurlu rahat ve stresten arınmış hissediyorum kendimi. Rahatlıyorum arkadaşınız oluyor bi süreden sonra, birbirinize alışıyorsunuz. Zaman geçtikçe birbirinizin yaptıgı hareketleri daha önceden hesaplayabiliyorsunuz... İnsanla at arasındaki o müthiş bağ çok güzel bir duydu.u

- Kızların en merak ettiği soruya gelelim. Sevgilin var mı?
- (Gülüyor) Hayır şu an için yok...

- Gelecek için planların nedir?
- Uzun süredir oyunculuk eğitimi alıyorum. Şu an kendimi hazır hissettiğim an iyi bir projede yer alıp, kendimi ülkeme ispatlamış bir oyuncu olmak istiyorum. Bunun dışında yurt dışından gelen teklifler var. Bunları da planlı bir şekilde değerlendiriyoruz.

- İdolün kim?
Chris Evans’ın oyunculuğunu çok beğeniyorum. Oynadığı karakterler, filmleri kendime yakın hissediyorum. Kesinlikle üstad diyebileceğimiz Haluk Bilginer’i oyunculuk konusunda örnek alıyorum.

 MERAK EDİLEN 5 SORU

- Sürekli gittiğiniz, müdavimi olduğunuz bir yer var mı?
- At çiftlikleri ve spor salonu. Bunun dışında sosyal olarak genelde deniz kenarında arkadaslarımla vakit geçirmeyi seviyorum.

- Yemekle aran nasıl yapar mısınız? Dışarıda yemek yerken ne tür yerleri tercih edersin?
Fena sayılmaz. Genellikle protrin ve karbonhidrat ağırlıklı dengeli beslendiğim için yemek yapıyorum. Fakat yaptığım yemekler belli bi çizginin dışına çıkmıyor.

- Ne tarz giyimi seversin?
Genelde smart&casual ve spor giyinmeyi seviyorum.

- Burcun? Özelliklerini taşır mısın?
Boğa burcuyum, çevremdekiler özelliklerini taşıdığımı söylüyor. Fakat burçlarla ilgili pek bilgim yok.

- Kendinde en çok sevdiğin şey nedir?
Duygusal ve merhametliyim. Bu benim için bazen avantaj bazen de dezavantaj. Bunun dışında aşırı disiplinli olmam kendimde en sevdiğim özellik.