"1 yıldır evlilik terapistine gidiyorduk"

Güncelleme Tarihi:

1 yıldır evlilik terapistine gidiyorduk
Oluşturulma Tarihi: Şubat 12, 2019 10:52

Son aylarda Hakan Peker’in hayatında ilginç şeyler oluyor, radikal kararlar birbirini izliyor. Mart ayında çıkaracağı “Asil” ile albüm sayfasını kapatacağını açıklayan sanatçı, boşluğu sadece konserler ve kliplerle değil bir sinema filmiyle kapatma niyetinde... 6 yıllık eşi Arzu Toprak’tan geçen kasımda boşanan Peker, bir yandan da onunla yeniden bir araya gelebileceklerinin sinyalini veriyor.

Haberin Devamı

Ben önce son single’ın “İki Göz Oda”yla başlamak istiyorum. Nasıl, ilgiden ve gidişattan memnun musun?

- Kesinlikle... “İki Göz Oda” söz ve müziği İngiltere’de yaşayan Emre Eyüboğlu’na ait bir eser. Ve açık söyleyeyim yeri bende çok ayrı. Biliyorsun geçen yıl “Unutuluyor mu Aşklar”ı çıkardık. Ardından “İki Göz Oda” geldi. Çok da sevildi. Martta inşallah yeni albümü rafa koyacağız. Tüm şarkılar bitmek üzere.

Kaç şarkı olacak?

- 10... “Unutuluyor mu Aşklar” ve “İki Göz Oda”nın yanı sıra sekiz şarkı daha var. Tamamlamak için üzerinde çalıştığımız bir iki eser kaldı. Onlar da bittikten sonra “Asil” albümüm müzikseverlerle buluşacak hayırlısıyla.

Tarih netleşti mi?

- Evet, mart ayının 15’i olarak belirledik. Peker Müzik’ten çıkacak yine.

“İki Göz Oda” için “yeri bende ayrı” dedin az önce. Bunun yaşadıklarınla alakası var mı? Biten bir aşkı anlatan o şarkının çıkışı ile senin boşanman arasında fazla zaman yok çünkü...

Haberin Devamı

- Yok yok... O şarkıda anlatılanların benim özel hayatımla hiç alakası yok. Bizim evimiz dört katlıydı, iki göz odada yaşamıyorduk, söylemesi ayıp villadaydık (gülüyor). Ama biliyorsun ekonomik durum aşkları gerçekten etkileyebiliyor. Para, ekonomik durum sevginin, hatta evliliklerin ömürlerinde belirleyici olabiliyor. “İki Göz Oda” işte işin o kısmını, o tür duyguları anlatan bir şarkıydı.

Siz ayrıldınız ama öyle çekişme, atışma gibi şeyler olmadı bildiğim kadarıyla.

- Allah korusun, yok öyle bir şey.

Hâlâ görüşüyorsunuz hatta...

- Evet.

Aranızda bir problem falan...

- Yok.

E maddi sıkıntı yok, arada sorun yok, dostluk sürüyor. Neden boşandınız?

- Bizim uzun zamandır bazı sıkıntılarımız vardı. Son bir yıl içinde evlilik terapistine falan gittik. 13 yıllık bir beraberlik, 6 yıllık bir evlilikten söz ediyoruz. Ani bir kararla noktalanır mı?

Neydi aşamadığınız sorun?

- Albüm arifesinde sıkıntılar iyice arttı. Hem benim hem Arzu’nun işlerinin yoğunluğundan dolayı stresli bir döneme girmiştik. O dönemde aldık ayrılık kararını ama dediğin gibi dostluğumuz devam ediyor. Dostane bir şekilde ayrıldı yollarımız. Kendimize özel bazı sorunlarımız vardı, onları aşamadığımız için de evliliği bitirdik, hepsi bu...

Haberin Devamı

1 yıldır evlilik terapistine gidiyorduk

İLERİDE ARZU’YLA BİRBİRİMİZE DÖNEBİLİRİZ

Geri dönüşü var mı bu ayrılığın?

- Yalan söylemeyeyim, ileride tekrar beraber olma ihtimalimiz kaybolmasın diye de dostluğumuzu koruyoruz biz. Sonuçta çok köklü bir ilişkimiz var. 13 yıl boyunca birbirimize çok destek olduk. Hem iş hem özel hayat anlamında bir aradaydık. Bu dostluğun ömür boyu sürmesi için de evliliğimize sessiz sakin nokta koyduk. Dedik ki belki ileride tekrar bir umut olur, belki deriz ki “Yeter iki göz oda” ve birbirimize döneriz. Belli mi olur...

İlginç bir örneksiniz gerçekten... Instagram’da birbirinizi takipten çıkmayı bir kenara bıraktım, fotoğraflarınızı beğenmeye devam ediyorsunuz.

Haberin Devamı

- Evet birbirimizi takibi bırakmadık. Arzu hakikaten benim hayatımda sıfırlayabileceğim biri değil. Aynı şey onun için de geçerli. Aslında bu yönde bir beklenti oldu, ne zaman birbirlerini listeden çıkaracaklar diye bakıyorlardı. Yapmadık öyle bir şey. Bizim birlikte olduğumuz fotoğraflarımız bile duruyor. Ne bileyim, biz böyleyiz.

Kavga dövüş ayrılanlara örnek olsun mu demeli...

- Dediler zaten... Böyle ayrılık olmaz düşüncesiyle altında bir şeyler arayanlar da çıktı, elleri boş kaldı. Ya insanlar, ilişkiler belli bir zamandan sonra tıkanabiliyor. Bu geçici bir süreç de olabilir kalıcı da, zaman gösterecek onu.

KRAL TV İLE MAHKEMELİK OLSAM DA KAPANMASINA ÜZÜLDÜM

Haberin Devamı

Kral TV kapandı... Hatırladığım kadarıyla sen o kanalla mahkemelik olmuştun. Bu durumu nasıl karşıladın?

- Kapanmasına sevinmedim tabii ki, üzücü bir şey, bunu istemezdim. Ama ilkeli yayın yapmak da çok önemli.

Sizi karşı karşıya getiren olay neydi?

- Benim “Unutuluyor mu Aşklar” klibim biliyorsunuz kısa sürede hit oldu. 2018 yazının en iyi şarkılarındandı. Bütün listelerde 1 numara olmasına rağmen o mecrada ısrarla yayınlanmaması, bize karşı bir negatif ayrımcılık yapılması, Gezegen Mehmet’in şahsi egosundan kaynaklanan birtakım nedenlerden dolayı tespit davası açtık. Kazandık da. Hakkında suç duyurusunda da bulunduk, mahkeme devam ediyor.

Sence önemli bir marka olan Kral TV neden yola devam edemedi?

Haberin Devamı

- Kötü idare edilmesinden kaynaklandı bana kalırsa... Buna bağlı olarak kötü yayın yapması tabii. Kral TV yokken benim kliplerim vardı, sonradan orada da birçok klibim yayınlandı, hatta ödül verdiler. Kral TV’de sanatçı ve prodüktör olarak çok büyük emeğim var. Ama zaman geçip de Türkiye’de marka değeri olmuş, 1989’dan beri pop müziği domine eden bir Hakan Peker’in klibinin yayınlanıp yayınlanmaması, listeye girip girmemesi tartışılır hale geliyorsa, demek ki oradaki yönetimde büyük bir zafiyet söz konusu. Birçok kanalda yayınlanan, bütün radyolarda 1 numara olan şarkı orada hiç yayınlanmıyorsa, görülmek istenmiyorsa şahsi husumet vardır bana göre.

Bundan sonra ne olur?

- Dijital platformda devam edeceklerdir, etsinler.

Sular durulmaz mı bu saatten sonra?

- Onların bana büyük bir özür borçları var. O özürü dilerlerse davalarımdan vazgeçebilirim.

Tatlıya bağlanmayacak bir durum yok bana kalırsa...

- Yani...

BAKÜ’YE BU YIL DA GİDEMEZSEM KENDİ ORGANİZASYONUMU KENDiM YAPARIM

Yeni şarkıyla birlikte konserler hızlandı bildiğim kadarıyla...

- Yoğun epey, evet. Uzun zamandır da yapmıyorduk. Bu vesileyle yeniden halkla buluşma gereği hasıl oldu. Bir de biliyorsun Türkiye’de bir 90’lar modası hüküm sürüyor. Eski şarkılarım da dinleniyor, yeniler de... 30 yıllık bir başarı öyküsü benimki. Ne şarkılar eskiyor ne ben...

Yeni jenerasyon yeni şarkılara mı daha çok ilgi gösteriyor yoksa eskilere mi?

- Yeni şarkılara çok ilgi gösteriyorlar ama eski şarkıların da yeri başka tabii. Onlar marş gibi dillerde. Ankara’daydık yılbaşında, çok güzel bir konser yaptık. Yaklaşık 2000 kişilik bir kalabalık vardı. 16 Şubat’ta Afyon’da konserimiz var. Sonra Uşak, İzmir devam edeceğiz.

Uzun zamandır konser yapmadığını söyledin az önce, ilgi nasıl, özlenmiş misin?

- Evet. Bunu hissetmek de büyük mutluluk.

Yurtdışında yaşayan sevenlerinle buluşmayı düşünmüyor musun?

- Düşünüyoruz, onlar da özledi bizi, teklifler geliyor zaten peş peşe. Menajerlerimiz o işe bakıyor, gerekli bağlantılar yapılıyor. Yurtdışında bazen playback söyleyebiliyoruz ama genelde orkestrayla çalışıyorum, 10-12 kişilik bir ekibim var. Mümkün olduğunca çok yerde konser vermek istiyorum. Yani Van’dan Edirne’ye, Trabzon’dan Adana’ya kadar her yerde... Türkiye’nin her tarafında konser vermek bir sanatçının en büyük dileğidir, benim de yapmak istediğim şey tam olarak bu.

Bakü’den bir ödül gelmiş sana.

- Evet... Sektörde geçen 30 yılın ardından bana onur ödülü layık görmüşler.

Ama bu işte bir gariplik var.

- Ne gibi!

Ödül aldığın yerde daha önce hiç konser vermemişsin.

- (Kahkaha atıyor) Ya evet, var öyle bir durum. Amerika’dan Rusya’ya, Norveç, İsveç, Danimarka ve Almanya’ya birçok yer gezdim. Bir Belçika bir de Bakü olmadı. Yani teklif de geldi ama kısmet olmadı işte.

Ne zaman kırılacak şeytanın bacağı?

- Artık bu sene mi giderim, seneye mi bilmiyorum. Bazen tarih uymuyor, bazen fiyatta anlaşılamıyor işte. Ama gerçekten komik bir durum. Onur ödülü alıyorsun ama daha önce hiç oraya konsere gidememişsin. Milyonlarca da hayranın var üstelik.

O hayranları daha fazla bekletme artık.

- Evet, olmadı organizasyonu kendim yapıp gitmek zorunda kalacağım.

1 yıldır evlilik terapistine gidiyorduk

MARTTA SON KEZ ALBÜM ÇIKARACAĞIM

Albüm martta çıkacak dedin, çıkış şarkısı belli mi?

- Evet, albüme adını veren “Asil”... İlk klip ona çekilecek.

Slow mu şarkı?

- Yok, hareketli. Zaten son albümüm olacak.

Ne demek son albüm?

- Bu albümden sonra bir daha albüm yapmayacağım. CD olarak, elde tutulabilecek son albümüm bu. Ama sessiz kalmayacağım, iki sene boyunca bu şarkıların tamamına klip çekeceğim. Sonra belki single yapmayı düşünebilirim.

Madem bir nevi jübile... Buna özel bir gece falan düzenlemeyi düşünmüyor musun?

- Yok hiç öyle şeyler yapmayı düşünmüyorum. Konserler devam eder nasılsa... Harbiye’de de yaparız, Bursa’da da, İzmir’de de... Zaten Kova burçları için uğurlu seneye girmişiz. Kova yılına girdiğimiz için bu sene aşkta, parada, işte her alanda atağa geçiyormuşuz. Bakalım.

FİLMİMDE YAFARAH ZEYNEP OLSUN İSTİYORUM YA EZGİ MOLA

  Albüm devrini bitiriyorsun, yeni kapılar açılacak mı bari?

- Evet, bir sinema projemiz var. Film yapmayı düşünüyorum. Senaryonun yarısına kadar gelindi. Romantik komedi türünde bir iş...

Asıl kız kim olacak?

- Birkaç isim var aslında aklımda. Biri Farah Zeynep Abdullah, kabul ederse onunla oynamak isterim. Bir de Ezgi Mola, o olabilir. Bakalım.

Ne zaman çekilecek bu film?

- Senaryonun yarısına geldik, bu yaz çekmeyi düşünüyoruz. Sonbahar-kış gibi de vizyona girer herhalde.

GEREKİRSE UNUTULMA HAKKIMI KULLANIRIM

 ◊ “Öldükten sonra şarkılarım çalınmasın” demiştin. Hayırdır, neden böyle bir açıklama yapma gereği duydun?

- O sözler yanlış anlaşıldı. Ajda Pekkan’ın plak şirketiyle imzaladığı 20 yıllık anlaşmayla ilgili bir soru soruldu. “Niye sanatçılar o kadar ileriye dönük planlar yapıyor? Altında unutulma korkusu mu yatıyor?” sorusu geldi. Onun üzerine “Ben unutulmaktan korkmuyorum” dedim. Hatta Google’da “unutulma hakkını kullanma” diye bir şey okumuştum. Gerekirse unutulma hakkımı bile kullanırım. Ben ölmüşüm, “Karam” kulüplerde bir gecede beş kere çalsa ne olur, çalmasa ne olur. Anlatmak istediğim buydu.

HAKAN PEKER EFSANESİ BİTMEZ

 ◊ Hiç yaşlanmayacak mısın sen?

- Ne yalan söyleyeyim, kliplerimi peş peşe izliyorum. 20 yıl önce çekilenle bugünkü arasında ben bile pek fark göremiyorum.

İşin sırrı ne?

- Genetik olduğunu düşünüyorum. Büyük şans. O sayede farklı jenerasyonları yakalayabiliyorum. Benim şarkılarımı dinlerken büyüyenler var, evlenenler hatta ölenler var. Arkadan da yeni jenerasyon geliyor. Böyle böyle devam ediyor yani Hakan Peker efsanesi... Hakan Peker efsanesi bitmez bence.

SEVGİLİLER GÜNÜ'NE ÖZEL BURÇLARA GÖRE HEDİYE SEÇİMİ İÇİN TIKLAYINIZ

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!