Mafyayla baş başa

Güncelleme Tarihi:

Mafyayla baş başa
Oluşturulma Tarihi: Ekim 30, 2009 10:38

Şafak Sezer bu filmde içine kumar ve cinayet karışan bir mafya hesaplaşmasının ortasında kalan, biraz efemine zengin çocuğu rolünde.

Haberin Devamı

Ömür GEDİK

Türkiye’de ağlasa, gülse, somurtsa, küfür etse, mahzunca baksa, dil çıkartsa, şiir okusa, şarkı söylese, ne yaparsa yapsa, eğer niyeti güldürmekse, izleyenleri kahkahaya boğacak birkaç komedyen var.
Ve bunlardan biri de Şafak Sezer.
Duruşu mu, bakışı mı, sesi mi, mimikleri mi, belki de hepsi işe yarıyor bu etkiyi yaratmasında.
Bu da Şafak Sezer’i, içinde olduğu iş çok kötü değilse eğer, gişe garantili oyuncular arasında ilk sıralara yerleştiriyor.

/images/100/0x0/55ea9be2f018fbb8f88b26d7

KIZIL SAÇLI YEŞİL GÖZLÜ ŞAFAK

Şafak Sezer’in son numarası Kolpaçino fena bir film de değil üstelik. Kumar katkılı bir mafya hesaplaşmasının içine komik anlar serpiştiriyor film.
Hiç alakası yokken bu işe bulaşan saftirik adamların varlığı ve de etraflarını saran cesetlerle baş etme konusundaki beceriksizlikleri ise işin komedisini oluşturuyor. Şafak Sezer bu filmde içine kumar ve cinayet karışan bir mafya hesaplaşmasının ortasında kalan, biraz efemine zengin çocuğu rolünde.
Kızıl saçlı, yeşil gözlü Özgür, anne babasının tatile gitmesini fırsat bilerek evlerini illegal kumarhane ortamına çeviriyor.
Evin alt katında normal, göreceli olarak daha bir oyun gibi duran kumar devam ederken, üst katta daha ciddi bir masa kuruluyor.
Silahlı adamların kağıt oynadığı bu tip masalar her zaman tehlikelidir. Öyle de oluyor zaten. Ve bu işten Özgür’e ve arkadaşlarına kalan ortadan kaldırılması gereken bir sürü ceset oluyor. Üstelik bu cesetlerden biri ünlü mafya babasının abisinden başkası değil.

Haberin Devamı

LEMAN TAYFASININ ESERİ

Bizim kafadarların (Özgür, Tayfun, Sabri, Emrullah, Efendi, Şahin ve Ganyotçu’dan oluşan yedi kişi) üçbuçuk atmasına neden olan bu durum çığ gibi büyüyor üstelik. Cesetler arttıkça bizimkilerin paniği de artıyor.
Filmi, ilk çalışmasında Zincirbozan gibi politik bir drama imza atmış olan Atıl İnanç yönetiyor, senaryo ise Şafak Sezer’le birlikte, Leman tayfasından Suat Özkan, Kaan Ertem’in elinden çıkma. Sezer sadece senaryoya el atmakla kalmamış tabii. Çekimlerde oyuncu koçluğundan, kamera açılarına kadar her şeyle yakından ilgilendiğine bir set ziyareti sırasında bizzat şahit olmuştum.
Her repliğin daha da iyisi, daha da komiği olabilir mi acaba diye uğraştığını da görmüştüm.

Haberin Devamı

Şafak Sezer: Yönetmenliği öğreniyorum

Kolpaçino filmini Suat Özkan ve Kaan Ertem’le beraber yaklaşık 2 sene önce yazmaya başladık, defalarca yazdıklarımızı yırttık attık, en iyisini en komiğini bulmaya çalıştık. Bu süre içinde birbirbirimizle sürekli bir kavga halindeydik. İçimize sinen senaryoya hep beraber karar verdikten sonra yapımcıya karar verme sürecine girdik. Şenol Zencir’le aramızın bozuk olduğu bir dönemdi. Kutsal Damacana filminde aramızda küçük bir tatsızlık yaşanmıştı. Geçen sene Şenol Destere’yi çekiyordu ben de Kadri’nin Götürdüğü Yere Git’e başlamıştım. Sonrasında o da biz de umduğumuzu bulamadan o seneyi kapattık. Selin ve Şenol’la tekrar karşılaştığımızda soğuk soğuk başlayan sohbetimiz sonrasında beraber iş yapalıma kadar geldi. İyi ki öyle karar vermişiz. Sonuçta ortaya güzel bir film çıktı... Senaryoyu yazmak, yönetmek ve oynamak çok zor. Yapımcıların da desteğiyle bu işe girdim. Kolpaçino’da Atıl İnaç’la beraber yönetmenlik deneyimi yaşadım, sonrasında da Kutsal Damacana 2’de Korhan Bozkurt’la. Sonuçta çok zor bir şeyi bu iyi iki arkadaşımla öğrenerek yapmaya çalıştım.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!