Madonna cesareti denilen şey dünyayı durdurur

Bir keşfedilme hikâyeniz var mı? Modelliğe nasıl başladınız?
- Üniversite hazırlık sınıfında vücut geliştirmeye merak sarmıştım. Arnold Schwarzenegger idolümdü. Üniversite birinci sınıftayken bir profesör okul koridorunda yolumu kesti ve bana “İnanılmaz bir fiziğin var bence sen model olmalısın” dedi. O dönemde sanat öğrencileri için çıplak pozlar verdim. Bu şekilde fotoğrafçıların dünyasına girdim. Sanatçıların ve fotoğrafçıların menajerliğini yapan biri benim de menajerliğimi üstlendi. “Bu fiziğinle çok para kazanabilirsin” dedi ve beni tavladı. Üç farklı açıdan fotoğraflarımı çekip, tüm Amerika’daki tanıdıklarına yolladı. Hatta fotoğrafları birlikte zarfladık. O zamanlar ne internet var ne başka bir şey. Ama o mektuplar, o kadar çok yere ulaştı ki birden iş yağmaya başladı.

DÜNYANIN TAPTIĞI KADIN

Hayatınızın dönüm noktası olan, yıldızınızı parlatan iş neydi?
- Birden fazla dönüm noktası yaşadım. Ama en önemlisi ünlü fotoğrafçı Bruce Weber tarafından fark edilmem oldu. Birlikte o kadar iyi dergilere o kadar iddialı çekimler yaptık ki sayesinde çok tanındım.

Peki Madonna ile sevgili olmanız da o dönüm noktalarından biri miydi?
- Bence o dönüm noktası değil hayatımın çok önemli bir bölümüydü. Evet, o dünyanın taptığı bir kadın. Böyle bir insana aşık olup ilişki yaşamak tabii ki hayatınızda çok büyük bir etki yaratıyor.

Nasıl tanıştınız?
- Bir fotoğrafçının stüdyosunda. Ama ona çok daha önce “merhaba” demiştim. TV’de ilk klibini izlediğim an zaten onu tanıyor gibi hissettim ve içimden bir ses “Günün birinde bu kadınla birlikte olacaksın” dedi. Gerçek anlamda tanıştıktan iki yıl sonra yakınlaştık. Bu arada ‘Cherish’ klibinde oynadım. Galiba beni o klip çekimleri sırasında fark etti ilk. Sudaki deniz erkeklerinden biriydim. Sonra birlikteyken ‘Justify My Love’ klibinde oynadım. ‘Erotica’ klibini çektiğimizdeyse artık birlikte değildik.

İlişkiniz ne kadar sürdü?
- Uzun çok uzun yıllar. Belki yüzlerce yıl, hâlâ da sürüyor. Sonsuzdaki geçmişte, önümüzdeki geleceğe kadar, sonsuzlukla eşdeğer bir birleşme bizimki. Farklı bir bağ, farklı bir sevgi.

Madonna’dan sonra iki kere evlendiniz, dört çocuğunuz var. Bu tür bir bağı bir daha biriyle kurdunuz mu?
- İmkansız. Hayat bize başka ve farklı deneyimler sunuyor ama ona benzemesi imkansız. Ondan çok şey öğrendim.

Öğrendiklerinizin en önemlisi neydi?
- Bana söylediği ve hiç unutmadığım şey: “Tanrı benim içimde. Seni seviyorum, seni çok seviyorum fakat sevebileceğim tek kişi sen değilsin.” Geçmiş ilişkilerimizle kurduğumuz bağlar yok olmuyor. Sizi bir araya getiren şey evrende varlığını koruyor.

Sizce Madonna’yı Madonna yapan en önemli özellikleri neler?
- Cesaret. Tanıdığım en cesur insan o. Mantıklı bulduğu her şeyi ifade edip gösterebilme cesaretine sahip. Bütün dünya ona karşı çıksa bile gösterir. Bir tür devrimci olduğu için çok yadırgandığı noktalar da oldu. Madonna cesareti denilen şey dünyayı durdurur.

 Arada sırada görüşüyor musunuz?
- Sadece kısmet ve şans bizi bir araya getirdiğinde farklı ortamlarda karşılaşıyoruz. Ve ne mutlu ki bu tesadüfler oldukça sık oluyor. Bu da aramızdaki bağın varlığını koruduğu ve koruyacağı anlamına geliyor.

CV’nizde ‘Madonna’nın eski sevgilisi’ maddesinin olması sizi ne kadar rahatsız ediyor?
- Biraz saçma bir durum. Şimdi ben size 20 yıl önceki erkek arkadaşınız nasıldı diye sorsam garip olmaz mı? Ama diğer yandan anlayışla karşılıyorum. Madonna ile yaşadığım çok etkileyici ve güçlü bir deneyimdi.

50 yaşında hâlâ modelsiniz, hâlâ yakışıklısınız, hâla seksisiniz… Nasıl oluyor bu?
- Kendimi sürekli yeniliyorum. Hâlâ öğreniyorum, ölene kadar da öğrenmeye programlıyım. Stres ve baskıdan uzak duruyorum. Gençken bütün dünyaya dokunmak istiyorsunuz, bir aceleniz var. Şimdi daha rahatım, vaktim var ve sakince kullanıyorum, koşmama gerek yok, yürüyerek gidebilirim.

SIKILANA KADAR MODELLİĞE DEVAM

Kaç yıl daha modellik yapacaksınız?
- Canım sıkılana kadar.

Kendinizden 30 yaş küçük modellerle podyuma çıkmak sinir bozmuyor mu?
- Komik sadece komik. Ben çocukları severim.

Bu vücudu korumak için çok çalışıyor musunuz?
- Tabii ki bir enerji harcıyorum yoksa karşılığını almam mümkün değil. Koşuyorum bazen de spor salonunda çalışıyorum. Tenis oynuyorum bir de, tenise bayılıyorum.

Nasıl bir babasınız?
- İyi bir baba olduğumu düşünüyorum. Şu an Londra’da yaşıyorum, yeni doğan oğlum benimle. Diğer üç çocuğum California’da maalesef. Onlardan uzak kalmak beni çok üzüyor.

Geçmişinizi bilmesem de yüzünüze baktığımda içinizdeki haylaz, yaramaz, flörtöz oğlanı görüyorum. Bu fırlamalığın kaynağı ne?
- İnanın bu durulmuş halim. Gençken o kadar çok yaramazlık yaptım ki... Pişman değilim. Ama tabii artık 50 yaşında ve dört çocuk babasıyım. Kendi babam gibi uyuşturucu bağımlısı ve evsiz ölmek istemem.

Yaşlanmaktan korkuyor musunuz? Botoks yaptırır mısınız mesela?
- Hayır asla. Ben buyum, evrenin bana verdiği bu görüntüyle mutluyum. Bugün ölsem tamamım, harika bir hayat yaşadım. Özleyeceğim tek şey çocuklarım olur.