Güncelleme Tarihi:
Alışverişten arta kalan zamanlarda da sergi sergi gezeceksiniz tabii.
3-4 günlüğüne Londra’ya gelmişsiniz, size çok mu?
Ama en güzeli Velazquez’i yakalayabileceksiniz.
‘Kralların ressamı Velazquez’in National Gallery’deki sergisi 21 Ocak’ta son buluyor. Usta ressam İngiltere’ye ilk kez gelmiş ama ben onunla 10 yıl önce yine bu şehirde tanışmıştım. Bu yüzden benim için çok özeldi sergisi. Umarım siz de beğenirsiniz...
O yıllardaki arkadaşım (Raul) İspanyol’du ve bana Velazquez’in bir kitabını ödünç vermişti.. Ben de kendimi baskı altında hissetmiş ve resimli kitabı elimde sözlükle okuya okuya Velazquez’i yakinen tanımıştım.
Londra’ya geldiyseniz, sinema meraklısıysanız, buralarda sinemaya gidemeyeceksiniz, biliyorsunuz değil mi??? Bizim şöyle bir şanssızlığımız var Londonerlar olarak... Filmler her nedense Türkiye’ye geldikten ancak bir ay sonra Londra’da gösterime girebiliyor. Yani özellikle Leicester Square’de kafanızı kaldırıp, “Bakalım hangi filmler oynuyormuş, döndüğümde bizimkilere hava atarım” diyerek afişlere bakmak istediğinizde şaşırmayasınız diye söylüyorum. (Abarttım biraz korkmayın!
J)Ama siz siz olun Science Museum’da Sharks’ı izlemeden (Ya da Safari) sakın Londra’dan dönmeyin. Üst üste dört tane iki katlı otobüs boyutundaki salonda balıkları ellerinizle yakalamak isterken, şaşkına döneceksiniz.
Tate Modern’de Amerikalı sanatçı David Smith’in materyal olarak ağırlıkla çelik ve demir kullandığı eserlerinden oluşan sergiyi görüp, gece ışıkları yanmaya başlamadan London Eye’a binip, Akvaryum’da sakin bir tur atmayı ihmal etmeyin.
Aman rezervasyonunu iki gün önceden yaptırdığınız Ubon’da keyifli ve leziz bir yemek yemeyi de es geçmeyin.
Madem ki buralara kadar geldiniz...
İyi yıllar!
Şenay