Savaş ÖZBEY
Oluşturulma Tarihi: Eylül 07, 2004 00:34
Türkiye’ye masa tenisi tarihinin en iyi sonucunu, Macaristan’daki Yıldızlar Şampiyonası’nda altın madalyayla Jiang Peng Fei (15) kazandırdı. Peng Fei (kısaca Pofi, Jiang soyadı) öz be öz Çinli. Türk vatandaşı değil ama Türkiye’deki ikamet süresi 6 yılı geçtiği için Türkiye adına yarışmalara katılabiliyor.
Pofi’nin memleketi, Çin’in Uygur Türkleri’yle bilinen Sincan Bölgesi. Sincan (Xian) pinponun çok sevildiği bir eyalet, Pofi merkezden. Ama üç yaşından beri İstanbul’da. Gözlerini Türkiye’de açtı sayılır. Zaten ailecek göz kapaklarını pek kaldırmadan konuşuyorlar.
Pofi’nin aksansız bir Türkçesi var, babası Jiang Choao’nunki ise birbirine çarpan tencere kapakları tınısında. Annesi Ying Hanım sadece gözleriyle konuşuyor.
Bayrampaşa’da, mahalle arasında küçük bir dairede yaşıyorlar. Pofi’nin babası 1979 Çin masa tenisi şampiyonu. Akademi mezunu ve masa tenisi hocası. Adı kısaca Şifo (Çince Şi hoca demek, fo baba). Federasyon tarafından Türkiye’ye antrenörlük yapmak için çağırıldı.
Çin’in çorak bir bölgesinden geldiği için, İstanbul’da ilk gördüğü yer Üsküdar’a hayran olmuş, kalmaya karar vermiş. Eşiyle birlikte üç yaşındaki Pofi’yi de İstanbul’a getirtmiş. 1997’de Masa Tenisi A Milli Takımı’nın başına geçti. 2000 yılından beri altyapıyı oturtmaya çalışıyor.
Bu arada Pofi Türkiye’de büyüdü, ama Xian damarı ağır bastı, o da babası gibi masa tenisçisi oldu. Temmuz ayında Budapeşte’den altın madalya ile yurda döndü. Bu yıl takdirname ile Fatih Koleji’nden mezun oldu, şimdi liseye yazılacak. İleride Boğaziçi’nde işletme ya da ekonomi okumak istiyor. En büyük hedefi 19 yaşında gideceği 2008 Olimpiyatları’ndan Türkiye’ye şampiyonlukla dönmek...
- Türk vatandaşı mısınız?
ŞİFO: Hayır hepimiz Çin vatandaşıyız. Çünkü Çin devleti çifte vatandaşlığa izin vermiyor. Ama Pofi Türkiye’de büyüdü, burada yetişti. Türkiyeli. Başarısı da elbette Türkiye’nin.
- Yarışmalara birlikte mi hazırlanıyorsunuz?
POFİ: Evet ben günde iki buçuk saat çalışıyorum. Babam zaten günde sekiz saat profesyonel antrenörlük yapıyor. Okulda da bir tenis masası var ama okul arkadaşlarımla oynamıyorum. Hepsini yeniyorum.
- Çincesi nasıl?
ŞİFO: Süper. Ben Türkçe okuma yazma bilmediğim için antrenman raporlarını Çince tutuyor. Çin kanallarını bağlattık, Çince dergi ve kitaplar okumasına gayret ediyorum.
- Çin’de akrabalarınız var mı, ne sıklıkta gidip geliyorsunuz?
ŞİFO: Ailemizin bütün geri kalanı, Pofi’nin kuzenleri hepsi Xian’da. Ama çok sık gidemiyoruz. Ancak iki-üç senede bir.
- İstanbul’da yaşamak nasıl?
ŞİFO: Bayrampaşa çok kalabalık. Çin gibi. Ama Üsküdar’ı ve Yeşilyurt’u çok seviyorum. Deniz kıyısı ve yeşil yerleri çok seviyoruz. Burada çok sayıda Çinli var. Onlarla da görüşüyoruz.
- Komşularınızla aranız nasıl?
POFİ: Çok iyi. Geçen gün apartmandaki komşularımızı davet ettik. Bize misafirliğe geldiler. Hepsi bizim konuşmalarımızı komik buluyor, çok eğleniyorlar. Onlarla iyi anlaşıyoruz.
ŞİFO: Sokakta bazen gençler turist sanıp çan-çin-çon diye laf atıyor. Ama ev işyerine çok yakın (Büyükşehir Belediyesi’nin Bayrampaşa Spor Tesisleri). Sabah çok erken koşu yapıyorum. Gün içinde ise tesislerdeyim. Hanım pek evden çıkmıyor. Pofi zaten Türk.
- Annenin keyfi nasıl İstanbul’da? Bütün gün evde ve dil bilmiyor... Türk mutfağı da ünlü bir mutfak, Türk yemeklerini öğreniyor mu?
POFİ: (Tercüme ediyor) Türk yemeklerini sevmiyor. Çin yemekleri yapıyor. Ev işleriyle oyalanıyor.
- Masa tenisi yarışmalarında ilk onun neredeyse sekizi ya Çinli ya Tayvanlı. Çinlilerin bu başarısı genetik mi sizce?
ŞİFO: Hayır. Mesela sizde bir bakıyorum kar kıyamette gece yarısı saat üçte üstelik 50-60 yaşında insanlar halı sahada maç yapıyor. Türkiye futbolda nasıl dünya üçüncüsü oldu? Bu kadar çok sevildiği için. Çin’de de masa tenisi böyle bir spor.
- Masa tenisinde Türkiye’nin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
ŞİFO: Federasyonun başındaki insanlar öncelikle altyapıya önem veriyorlar. Bu çok iyi bir. Balkan, Akdeniz ve ardından Avrupa şampiyonluğu aldık. Bu artarak sürecek. Önemli olan gençleri bu spora alıştırmak. Ben onları bu sıcaklarda gelin klimalı salon var diye kandırıyorum. Yavaş yavaş ilgi artıyor.