Güncelleme Tarihi:
Yıllardır oyuncu olarak tanınıyorsunuz, müzik yaptığınızı neredeyse kimse bilmiyor. Neden albüm için bu kadar beklediniz?
- Aslında bu albümü dört sene önce yayınlamak istedim ama olmadı. Bazı nedenlerden dolayı rafa kaldırmıştık projeyi...
Peki biz sizi dizilerde izlerken, bir yandan da müzik çalışmaları devam ediyor muydu?
- Taksim Andon’un dışında Nispetiye ve Taksim’deki birçok mekanda şarkı söylüyordum. Üstelik bar programlarım gayet keyifli geçer benim...
Bu kadar ertelemeden sonra bu albüm nasıl ortaya çıktı peki?
- Albümde ikisi hariç tüm şarkılar, yıllardır birlikte çalıştığım Alpay Ünyaylar imzalı... Alpay bu albüme önayak oldu ve benim oyunculuk yönümü de ortaya çıkaracak şarkılar seçti. Uzun bir bekleyişin ardından da “Hadi zamanı geldi” deyip beni stüdyoya soktu.
Yakın çevrenizden gelen ilk tepkiler nasıl?
- Herkes beğendi. Yavuz Bingöl yakın dostumdur, ondan önce fırça yedim ama... “Böyle bir şey yapıyorsun, benim neden haberim yok” dedi. Sonra beğendini söyledi. Onun beğenmesi benim için çok önemliydi.
ALBÜMDE ROCK DA VAR TÜRKÜ DE
Müzik aşkınız küçükken mi başladı, sanat dünyasına girdikten sonra mı ortaya çıktı?
- Çocukluğumdan bu yana müzikten hiç kopmadım. Tencereleri yere dizer, bateri gibi çalardım, annem de beni kovalardı. Her gittiğim yemek ve düğünde sahneye atarlardı beni... Yani müzik kariyerim oyunculuk kariyerimden önce başladı, ama hep bir kenarda kaldı. Dediğim gibi yine de kopmadım. Lisedeyken okul arkadaşlarımla grup kurdum, düğünlerde, barlarda sahneye çıktım.
Madem müzik böyle bir aşktı, neden oyunculuk ağır bastı?
- Belki bu tutkuma tam anlamıyla sahip çıkamadım. Belki de “Bu adam oyuncu, şimdi neden müzik” denilmesinden korkmuşumdur. Zaten oyunculuğun bir kolu da müzik; oyuncuysan hem dans edebilmen hem de şarkı söyleyebilmen gerekiyor. Ben bu hayatta aç kalmam, hiç değilse bir yerde darbuka çalar yine paramı kazanırım.
Nota biliyor musunuz?
- Hayır ama müzik kulağım var, az çok nerede nasıl söylenir biliyorum.
Alternatif rock yapma fikrinden yola çıkmışsınız ama albümde her türe yer vermişsiniz...
- Evet, çok geniş yelpazeli bir albüm oldu. Rock, reggae, blues, tango, türkü, ne ararsanız var. Keza sahnede de böyle oluyordu.
BU DİZİ METİN ABİ SIKILDIĞINDA BİTER
“Papatyam” nasıl gidiyor?
- Reytinglerimiz iyi, Metin (Akpınar) abi de hayatından memnun. Bence o ne zaman sıkılırsa dizi o zaman biter, gerçi sıkılacağa da pek benzemiyor.
Lütfü karakterinin “Ömrümü yedin” repliği dillere pelesenk oldu.
- Öyle oldu. Yolda görenler de hep aynı şeyi söylüyor bana...
Lütfü’nün hayatı ne zaman yoluna girecek?
- Bilemem ki... Ben hep ezilen bir oğul oldum. Ailenin en büyük ve ezilen oğluyum.
Sinema projesi var mı peki?
- “72. Koğuş” filminin hazırlıkları yapılıyor. Büyük ihtimalle onda yer alacağım. Birkaç proje daha var ama onlar henüz netleşmedi.
MAHSUN’U DA YAVUZ’U DA YENERİM
Mahsun Kırmızıgül’ün üçüncü filminde neden yer almadınız?
- ılk iki filminde yer aldım ama “New York’ta 5 Minare”de bana uygun bir karakter yoktu. Bir başka projede yine çalışırız tabii. Bence çok iyi bir yönetmen. Gördüğüm en organize ve en hakim yönetmen oldu haline geldi.
Sizin Kırmızıgül’le yaptığınız Playstation turnuvalarınız çok meşhurmuş...
- Evet... Ben, Mahsun Kırmızıgül, Yavuz Bingöl başta olmak üzere pek çok arkadaş katılıyor. Genelde hep ben yeniyorum. Mahsun, Barcelona’yı almasına rağmen yenemiyor bazen. Zaten o kadar çok yenerdim ki onları, genelde kiramı Yavuz abi ödemek zorunda kalırdı.
MÜZİK VE OYUNCULUK KAFA KAFAYA GİDİYOR
Müzik artık sizin için hobi değil herhalde...
- Evet, o da oyunculuk gibi iş oldu.
Hangisi ağır basar?
- Kafa kafaya değerlerde...
Klip hangi parçaya gelecek?
- İlk klip “Kaçma Benden”e çekildi. Yavuz Bingöl “Ah Yar” şarkısını çok beğendiği için ikincisi de ona çekilecek.