Güncelleme Tarihi:
"Aşk derttir, sıkıntıdır" diyen Yalın, aşkın stratejiler üzerine kurulu bir oyun olduğuna inanıyor.
Albümünüzdeki şarkıların hepsinde sizi anlatan anahtar cümleler olduğunu fark ettim...
- Çok doğru. Harika... Evet ben o anahtar cümleleri şarkıların arasına serpiştirdim.
"Koyver" isimli şarkınızdan başlayalım o zaman. "Her çağırdığında ayağına gelmez mutluluk" diyorsunuz. Yani çaba sarf etmekten söz ediyorsunuz. Çaba sarf ediyor musunuz?
- Tabii ki. Hayatla çok kavga etmeye başlarsanız, sizi ezer geçer. Onun için her şeyi geldiği gibi kabullenmek gerekir. Yarın her şey çok daha güzel olabilir. O yüzden başta gurur olmak üzere bazı şeyleri koyvermelisiniz ve bir şeyler için çaba sarf etmelisiniz. Ben bunu öğrendim ve böyle yaşıyorum. Böyle yaşadığımdan beri de karşılığını alıyorum. Yani mutlu oluyorum.
Aşkı ’cumhuriyet’ olarak tanımlıyorsunuz. Biraz daha açar mısınız?
- "Cumhuriyet" adlı şarkım, tamamen bir isyanı içeriyor. Evet aşk, insanın içinde başka bir cumhuriyettir. Ben aşkın tarifini böyle yapıyorum. Aşk, benim gözümde bu kadar büyük, değerli ve önemli bir şey. Aşık olduğun zaman üzülmek, sıkılmak istemezsin, ama o kalbindedir ve sen o cumhuriyete hiçbir şey yapamazsın.
Yani bu cumhuriyet sizi bir anlamda "kul" olarak yönetiyor, öyle mi?
- Her zaman, herkesi böyle yönetir. Sadece beni değil. İçindeki o cumhuriyet, o aşk, ona kapıldığın anda bir esir gibi seni yönetmeye başlıyor. Hiçbir şey yapamıyorsun. O seni seçiyor ve yönetiyor. Dolayısıyla onun başkanı olamıyorsun. Aşk, görüntüde iyi bir şeydir ama bir derttir, sıkıntıdır insana. Aklın hep oradadır. Burada oturursun ama oturduğundan bir şey anlamazsın.
Hangi şartlar sizi aşkınızdan vazgeçirir, yani bu cumhuriyete darbe yaptırır?
- Yaşadığın ilişkiden ve sevgilinden kopmanı gerektirecek bir sürü sebep vardır. Seni sevmediğine inanırsın, aldatılırsın. Arkadaşların "Sana iyi davranmıyor" der, o da bir nedendir. İlişkiye aileler karışır (benim için de yazıldı ama asla öyle bir şey yok) bu da bir nedendir, yani bir sürü nedeni olabilir.
Ama bir şarkınızın sözlerinde sanki ailenize, çevrenize isyan ediyor gibisiniz. Çünkü bir yerde "Ben sevdimse buna kim karışır" diyorsunuz...
- Ailemi soruyorsanız, onlar karışmıyor. Çevremdeki insanlar, hayatımla ilgili bir şeyler söylerler. Ama benim için her zaman kendi bildiğim, kendi doğrum önemlidir. Tabii ki sizi sevenlerin söylediklerini es geçmiyorsunuz, ama sonuç olarak ben aklıma, hislerime, mantığıma her zaman güvenirim. Birini dinleyeceğime, kendi içimi dinlerim. Bu sözlerin yer aldığı şarkının adı, "Sen Dönmeden Uyumam Bu Gece"... 17 yaşında yazmıştım bu sözleri.
"Her Şey Sensin" şarkısında soruyorsunuz; "Şimdi senden vaz mı geçmeli?" Bu soruyu sormaya başladığınızda, ne yaparsınız?
- Ben bu konuda çok iradeli değilim. Aşk konusunda içimde ne hissediyorsam, o duygulara yenilirim. Orada akıl pek devreye girmiyor. Dolayısıyla bu soruyu kendime sormaya başladığım an, çoğu kez vazgeçmeyip yoluma devam etmişimdir. Bu bir oyun yani...
Aşkın karşılıklı bir oyun olduğuna mı inanıyorsunuz?
- Evet. Çünkü sen bir hamle yaparsın, karşındaki de yapar. Satranç gibidir aşk. Maalesef bir stratejidir. Hayatın bütün alanında böyledir ama aşkta da çok fazla strateji vardır. Aşkın sana bir şey yaparsa, mutlaka başka bir şekilde ona karşılık verirsin. Böyle devam edip gider.
Ne öğrendiniz bu oyunlardan?
- O bende saklı kalsın. Bir dahaki albümlerde ne öğrendiğimi okursunuz. Ama bir örnek vermem gerekirse, karşındakini kabullenmeyi, ona ’tamam’ demeyi öğrendim.
Hepsi değerlidir ama en sevdiğiniz şarkı hangisi...
- "Alışmak Zorundayım..." Her sözünün çok samimi olduğuna, o anki durumu çok samimi bir şekilde anlattığına inanıyorum. Bu şarkıda ve genel olarak albümde, bu aşkta da olabilir, hayatta da olabilir, değiştiremeyeceğimiz şeylere alışmak zorunda olduğumuzu anlatıyorum.
ÇOK KOLAY GÜVENİRİM
Sıra "Kalamadım" şarkınızda... Her mutluluğun bir bedeli olduğundan söz ediyorsunuz bu şarkıda. Siz nasıl bedeller ödediniz?
- Ben her mutluluğun bir bedeli olduğuna inanıyorum. Kimi bedel ağırdır, kimi hafiftir. Her şekilde bedel ödersin. Üniversitede okuyorsundur, bir sevgilin vardır ve o sevgilinle buluşabilmek için sınava girmemen bile bir bedeldir. Bunu zamanında yaşadım.
Günümüze dönersek?
- Ödediğim en ağır bedel, bunları gazetede okumak. Yaşadığım, mutlu ya da mutsuz olduğum bir şeyi gazetede yanlış bir şekilde görüyor olmak da bir bedel ödemektir.
"Yanlış bir şekilde görüyor olmak" dediniz ama siz de konuşmuyorsunuz ki... Mesela Tuba Ünsal’la ilişkiniz hakkında tek kelime etmiyorsunuz. Soru soruluyor, yanıtlamıyorsunuz. Siz de kabahatlisiniz biraz...
- Haklı olduğunuz yerler var... İlişkinin en başında, bir karar anı yaşarsın. Birkaç gün beraber olursun, ama bir haftanın, bir ay sonrasının garantisi yoktur. Ayrılırsın, ayrıldığın zaman da barışmayacağının garantisi yoktur. Her ayrıldığında, her beraber olduğunda bunu söylersen, o zaman da "Ne yapmaya çalışıyor bu adam?" durumuna düşersin. Dolayısıyla susuyorsun. İnandığım, doğru bulduğum zaman konuşurum. O da nokta olur yani.
Bitti mi yani?
Bir şey demeyeceğim. Bugün "Ayrıldım" diyeceğim, yarın barışırsam ne olacak? Ya da barıştım deyip, ayrıldığımda? O yüzden konuşmuyorum.
Ama bu kadar istikrarsız bir ilişki yaşanmaz ki...
- Öğrenciyken yaşadığım ilişki evet biraz daha kolaydı. Ama şimdi daha inişli çıkışlı, daha yorucu olabiliyor.
Neyse... Yine "Kalamadım" şarkınızda "Bedelli mutluluklar düzeninde, yüreğe güvenmek kolay değil" diyorsunuz, güven sorunu mu yaşıyorsunuz?
- Yoo, ben güvenirim. Güvenmek kolay olmasa da güvenirim. Hem de çok güvenirim. Kolay kolay da o güven yıkılmaz.
Şu an güveniyor musunuz?
- Tabii ki...
TUBA BENİM İÇİN ÖNEMLİ BİRİ
Tuba Ünsal desem...
- Bir ilişkim var ya da yok demeyeceğim. Ama Tuba değer verdiğim, hayatımda çok önemli yeri olmuş ve hep de öyle kalacak biri...
Neden "Var ya da yok demeyeceğim" diyorsunuz? Siz kız arkadaşınızı neden sahiplenmiyorsunuz?
- Doğru, böyle algılanabilir. Bunu ilişki anlamında söylemiyorum. Kendimle ilgili her konuda sadece söylemek istediğim şeyleri söylüyorum. Ve insanların benimle ilgili ne bilmesi gerekiyorsa onları konuşuyorum. Bence böyle yapılmalı. Dünyadaki herkes de böyle yapıyor. İlişkinin kendi içinde bir güzelliği, özelliği olmalı. Gizemli kalmalı. Ben hep ona uğraşıyorum. Bunu yapmaya çalışırken de yanlış anlaşılıyorum. Ama daha fazla yanlış anlaşılmak istemiyorum. Ben her şeyi içimden geldiğince ve doğru bildiğim şekilde yapıyorum. Yüreğime hakikaten çok güvenirim. Onun
Röportaj: Sema DENKER