Güncelleme Tarihi:
Geçtiğimiz gün Paris'te yapılan Cacharel defilesi, Paris moda camiasını bir araya getirdi. Türkiye'den gelen basın mensuplarının yanı sıra, Cacharel'in Türkiye distribütörü de defilede hazır bulundu. Sonuçta, 2001 yazının sade ve minimalist çizgilerle ama ille de nostaljik geçeceği ortaya çıktı...
Dünyaca ünlü hazır giyim markası Cacharel'in 2001 İlkbahar-Yaz kreasyonları, geçtiğimiz gün Paris'te yapılan bir defileyle tanıtıldı. Paris sosyetesi kadar dünya basınının da yoğun ilgi gösterdiği defile, yarım saat içinde başlayıp bitince, herkes ne olduğunu şaşırdı. Sonradan öğrendik ki, defilenin özelliği buymuş. Sahne ve müzik düzeninden çok giysilerin ön plana çıkması için hiç bir şeyden kaçınılmamıştı. Hatta, mankenler bile dikkat çekmesinler diye birbirinin tıpatıp benzeriydi.
13'ten büyüğü almıyorlar
1200 kişinin salondan izlediği ve bir milyon kişiye de televizyon aracılığıyla canlı yayından ulaşan defilede, sadece kadın koleksiyonunun tanıtılması dikkat uyandırdı ve erkek konukları da bir hayli üzdü...
Defilenin en göze batan kısmı, birbirinin aynısı olan manken kızların yaş oranıydı. 13-15 yaş arası gerçek lolitalar, bir anda podyumu doldurdular ve kıvrak hareketlerle biraz da yaşlarına uygun olan giysileri tanıttılar. Sarı saçları ve bembeyaz ciltleriyle fabrikasyon gibi duran mankenler, özellikle gençlere hitab eden yeni Cacharel koleksiyonunun bir parçası oldular. Hedef kitlelerinin 15 yaş olmadığını ama yine de 20 yaş ve üzerindeki gençleri hedef aldıklarını belirten Cacharel yetkilileri, bu sebeple manken seçimlerinde gerçekten yaşı küçük olanları tercih etmişler. Ama ciddi olarak Carousel Du Louvre salonlarında bir lolita patlaması yaşanmasına da sebebiyet verdiler.
Cacharel tasarımlarının, sırf bu defileye mahsus olup olmadığı belli olmayan bir özelliği de, son derece giyilebilir tarzda giysilerin podyumda sergilenmesiydi. Görülenler arasında hiç giyilmez denilen bir ya da iki parça vardı ki, genelde moda defilelerinde bu sayı bütün koleksiyonu kapsar. Basit çizgili şortlar, oldukça mini etekler, capri'den biraz uzun ve bol pantolonlar, yarım tişörtler vardı...
Defile öncesi moda geçidi
Tabii ki 1200 davetli olup, bunların çoğu da dünya sosyetesine mensup kişiler olunca, daha defile başlamadan bir moda gösterisi hali vardı salonda. Defilenin 45 dakika geç başlaması, konukların beklerken başka şeylere ilgi göstermeleri sonucu büyük bir sorun olmaktan çıktı. Müthiş kalabalık içinde merdivenlerden yuvarlananlar, oturduğu yeri bulmak için sandalyelerin tepelerine çıkanlar ve oralardan düşenler, kameralarını yerleştirmek için birbirine giren kameramanlar derken, 45 dakika bir çırpıda geçti. Ve bu arada da, Paris'in giyimiyle ünlü kadınları ve adamları, gelip geçerken mini bir defile yapmayı ihmal etmediler. Ve en çok göze batan da, giyimde kışın da yazın da nostaljik bir akım yaşanacağı. Özellikle 60'ların etekleri, kareli kazakları, fularları, büyük inci takıları, kocaman düğmeli paltoları şimdilerde Parisli kadınlarda ciddi olarak baş gösteriyor...
Cacharel’ciler konuştu
Cacharel'in sahibi Jean Bousquet'yi defile öncesi ortalığı kontrol ederken yakaladık ve sorularımızı sorduk...
Bu defilenin bugüne kadar yaptıklarınızdan farkı nedir?
Her bakımdan çok değişik aslında. Bizim için oldukça önemli bir defile bu. Haute-couture'de yeni bir yer açmayı düşünüyoruz. Bu bir klasman yarışı. 70'ler geri geliyor ve büyük bir hızla geliyor. O zamanların ışıltısı ve süksesi de geri geliyor tabii. Yaratıcı bir moda var. Kolay giyim, çok aksesuvar gibi özellikler var. Bir de fiyatlarımız makul, bu bakımdan da ilgi görüyoruz. Genç jenerasyona hitab etmeyi planlıyoruz.
2001 ilkbahar-yaz modasında en göze çarpan taraf nedir?
Her koleksiyonda olduğu gibi, bunda da geleceği gösteriyoruz. Kovboy ve geyşa stillerinin birleşimi var. Pantolonlar dar, renkler çok çeşitli. Yüksek ayakkabılar giyilecek, bu kesin. İçli-dışlı takımlar, sweat-shirt'ler ve kazaklar bol bol yer alıyor. Trikolar önümüzdeki yaz son derece gündemde olacaklar.
Türk modacılardan tanıdığınız, beğendiğiniz var mı?
Rıfat Özbek'i çok beğeniyorum. Tarzı çok hoş, tasarımları çağı yakalamış halde. Genç ve başarılı bir modacı o. Lady Diana'yı da bir dönem giydirmişti yanlış hatırlamıyorsam...
Moda diyarından trend haberleri
Gerçek defile öncesi yaşanan moda geçidinden izlenimler:
Ayakkabılar, ister çizme olsun ister bot, kesinlikle sivri burunlu ve sivri topuklu. Şalları artık omuzlara almıyoruz, boyna sarıyoruz. Kıvırıp kıvırıp ince bir kumaş haline getirilen şallar, boyundan aşağı iki parça halinde sarkıtılıyor. Çantalarda illa ki silindir şekil var. Gömlek ve bluz giymek demode olmuş. Şimdi sadece tişört giyiliyor ve üzerine deri ceket alınıyor. Deri ceketin boyu muamma halinde. Çünkü kısa da uzun da bol bol var. Jean giymek önemli bir ayrıntı. Spor ve rahat tarzın simgesi. Ama bir önemli mevzu daha var. O da; diz boyunun biraz altında, hafif çan biçimli etek giymek. Altına da siyah, kalın külotlu çorap unutulmamalı tabii...
Podyum üzerindeki defileden edinilen izlenimler:
Renkler genelde sade turuncular, nil yeşilleri, krem tonları ve maviler revaçta. Eteğiniz enine çizgiliyse, tişörtünüz boyuna çizgili olabilir. Çantalar minik ve uzun saplı (milenyum modası olarak bilinen geometrik şekilli çantalara tezat olarak.) Boncuklar ve pullu payetli işlemelerden eser yok. Ayakkabılar giyilen elbisenin kumaşından yapılma. Dolgu topuklar var ve çok yüksek, ayağı burkacak kadar hem de. Geyşa tarzı yaygın. Kemerler ve bağlamalar belin bir hayli yukarısından yapılıyor. Arada bir çiçekli modellere de rastlanıyor. Saçlar, hiç beklenmeyen bir şekilde dümdüz, uzun ve arkadan topuz yapılmış. Yani saçak saçak ve uzunluğu kısalığı belli olmayan modellere 2001 ilkbaharında ve yazında pek rastlamayacağız gibi duruyor...
Tarihçesi
1960'larda Cacharel markası ilk olarak hazır giyim fikrini moda dünyasına soktu. Ardından gelen reklam kampanyaları ve büyük talep, Cacharel'in moda dünyasında bir çığır açmasına sebep oldu. Şimdi, bu marka 20 yıl aradan sonra yeniden Paris podyumlarında kendini gösteriyor. Eski kalıplardan uzak, yenilikçi fikirlerle dolu genç bir ekiple yeniden iş başına geçen Cacharel'ciler, 2001 ilkbahar-yaz modasına da damgalarını vurmaya hazırlanıyorlar. Yeni tasarımcıları Clements Ribeiro ve Annick Gorman ile birlikte hazır giyimde 20 yıl aradan sonra yeniden bir çığır açmayı planlayan Cacharel yetkilileri, 2001 yılının ilkbaharında, yeni bir de reklam kampanyasıyla Cacharel ismini akıllara kazımaya hazırlanıyorlar. Önümüzdeki Şubat ayında da, Paris, New York, Milan, Tokyo, Madrid ve Moskova'da defilelerine devam edecekler. Amaçları; son derece modern tasarımlarıyla lüks giyim ve basit giyim arasındaki boşluğu doldurmak...