Oluşturulma Tarihi: Ağustos 29, 2005 00:00
POLİSAN’ı da bünyesinde bulunduran Bitlis Grubu’nun bundan sonraki hedefi lojistikte dünya oyuncusu olmak. Bitlis Grubu CEO’su Erol Mizrahi, lojistik sektörüne girmek istediklerini belirtiyor. Mizrahi, ‘Liman işimizde ve boyada büyümeyi, , dünya markası olmayı hedefliyoruz’ dedi.BOYA, tekstil ve liman işletmeciliği sektörlerinde faaliyet gösteren Bitlis Grubu’nun bundan sonraki hedefi lojistikte dünya pazarında söz sahibi olmak. Grubun CEO’su Erol Mizrahi, mevcut işleri belli bir noktaya ulaştırdıktan sonra mutlak lojistik sektörüne girmek istediklerini belirtiyor. Mizrahi, ‘Liman işimizde ve boyada büyümeyi, gelişmeyi, dünya markası olmayı hedefliyoruz’ diyor. İspanya ve Tunus’taki kimya yatırımlarını birkaç yıl önce satan Polisan, geçen yıl aldığı bir kararla Azerbaycan’a yatırıma başladı. Geçmişte iç pazara odaklanmak için yurt dışından çekilmek zorunda kaldıklarını söyleyen Erol Mizrahi, ‘Ama artık ihracat yaptığımız pazarlarda da Polisan markasını oturtmak istiyoruz’ diye konuşuyor. Polisan’ı bünyesinde barındıran Bitlis Grubu’nda yaklaşık 30 yıldır çalışan Erol Mizrahi ile boya sektörünün yanı sıra grubun bugünkü faaliyetlerini ve geleceğe yönelik planlarını da konuştuk. Boya pazarının ulaştığı büyüklük nedir?- Biz Polisan olarak ağırlıklı olarak dekoratif ve mobilya boyalarında varız. Bu pazarda toplam tonaj 350 bin ton. Yaklaşık 500 milyon dolarlık büyüklüğü vardır.Boya, tekstil ve liman işletmeciliğinden başka bir sektöre girme planınız var mı?- Öncelikle mevcut işlerimizi belli bir noktaya getirdikten sonra tabii ki böyle bir plan gündeme gelebilir. Yine kimya sektörüyle bağlantılı, kendi bildiğimiz ve deneyimimiz olan, sinerji yaratabileceğimiz bir alan olabilir. Hangi sektör olabilir?- Lojistik işinin bize ciddi bir sinerji katabileceğini düşünüyoruz. Birlikte çalıştığımız yabancı firmalar bizi bu konuda yatırıma zorluyor. 1971’de Dilovası’nda kurulan Poliport bugün 112 bin metreküp kapasiteye ulaştı. Rıhtımlardan yılda 2 milyon ton genel kargo ve dökme kuru yük boşaltılıyor ve yükleniyor. Poliport, TEM Otoyolu’na bir kilometre, E-5 Karayolu’na 1.8 kilometre ve İstanbul’a 45 kilometre uzaklıkta. Terminallerimiz çok uluslu şirketler tarafından sürekli denetleniyor.Dilovası’ndaki limanınız Poliport’ta müşterileriniz kimler?- Müşterilerimizin yüzde 90’ı uluslararası firmalar, dünya devleri. Teknoloji olarak çok iyi bir noktayız. Müşterilerimiz internet üzerinden mallarının tüm hareketlerini kontrol edebiliyor. AB standartlarında çalışan bir tesis. Grubun toplam cirosu bu yıl nasıl gerçekleşecek?- Yıl sonunda toplam ciromuz geçen yıla göre yüzde 25 büyüyerek 200 milyon doları bulacak. Bunun da yarısı boyadan. Bundan sonraki hedefiniz nedir?- Özellikle liman işimizde ve boyada büyümeyi, gelişmeyi, dünya markası olmayı hedefliyoruz. Azerbaycan’da boya üretip çevre ülkelere satacağızAzerbaycan’daki fabrika ne zaman üretime geçecek?- Bu yıl içinde boya fabrikası yatırımını tamamlamış olacağız.Bu fabrikaya ne kadar bir yatırım yapıyorsunuz?- İlk etapta 1.5 milyon dolarlık ufak bir yatırım yaptık. 2004’de 25 dönümlük arazi alındı ve solvent temizleme ünitesi kuruldu. Yatırımı kademe kademe yapacağız. Bu yıl 2 milyon dolarlık daha yatırım yapılacak. Neden Azerbaycan?- 8 milyon nüfuslu bir ülke ve geliri günden güne artıyor. Amacımız Türk Cumhuriyetleri’ne ve Rusya’ya buradan mal göndermek. Azerbaycan’da kendinizi Türkiye’de hissediyorsunuz. Yatırımda Azeriler’in hissesi ne kadar?- Yerel ortağımız yüzde 40 hissedar, yüzde 60 hisse bizim.İç pazara odaklanacağız derken, neden yeniden dışarıda yatırıma yöneldiniz?- 2002’de Azerbaycan’a boya satmaya başladık. Azerbaycan’da markamız belli bir konuma geldi. İhracat pazarlarımızda markamızı oluşturmak istedik. İç pazara odaklanmak için yurtdışından vazgeçmiştikGeçmişte yurtdışındaki yatırımlarınız vardı, neden yürümedi?- Formaldehit reçine sayesinde bir ara 30 milyon dolar ihracat cirosuna ulaştık. Oradaki müşterilerimizden biri ortak tesis kurmayı talep etti. İspanya’da formaldehit reçinesi konusunda bir yatırımımız oldu. Know-how bedeli olarak yüzde 25 hissemiz vardı. Kimya konusunda teknoloji ihraç ettik. 1996’da oradaki hisselerimizi sattık ayrıldık. Tunus’ta da formaldehit ve emülsiyon reçine yatırımımız vardı, onu da sattık. Kriz dönemleriydi ve konsantrasyonumuzu, bütün gücümüzü Türkiye’ye vermek istedik. Kişi başına 5 kg boya tüketiyoruzTürkiye’de kişi başına boya tüketimi ne kadar?- Türkiye’de kişi başına yılda 5 kilogram boya kullanılıyor. Bu rakam Yunanistan’da kişi başına 10 kg, Avrupa’da ise kişi başına ortalama 15-25 kg arasında. Kentlerin rengini seçip kişilik kazandırıyoruzBelediyelerle işbirliği yaptığınız ‘Kentin Rengi Projesi’ nasıl gidiyor?- Bu projede belediyelerle işbirliği yaparak o yörenin dokusuna uygun ve kişilik kazandıracak renkleri oluşturuyoruz. Özel iskonto yapıyoruz hatta bazı özel yerleri biz boyuyoruz. İstanbul’da Beykoz, Kağıthane, Şile, Sarıyer, Eyüp ve Eminönü Belediyelerinden sonra Anadolu’ya açılarak Isparta ve Mardin’de de uygulanmaya başladı. Gülen suratımızı öğretmek için kırtasiyeye girdikKırtasiyeye neden girdiniz?- Kırtasiyede büyük bir boşluk var. Bu malzemeler ağırlıklı olarak Avrupa’dan geliyor ve çok pahalı. Uzakdoğu’dan gelen kırtasiye boya malzemeleri ise çok kalitesiz. Hedefimiz para kazanmak değil, markamızı yerleştirmek. İnsanlar boya markasını pek görmüyor ama kırtasiye ürünlerinde sürekli yüz yüze. Logomuzdaki gülen suratı evlere sokmayı, çocuklarımıza ve hobiyle uğraşan insanlarımıza öğretmeyi arzuladık. Ucuz diye alınan boya pahalıya patlayabilirBoya seçiminde nelere bakılması gerekiyor?- Boyanın örtücülüğü, kuruması, fazla metrekare boyaması önemli. Aynı miktarda iki boyanın farklı fiyatlarda satıldığını görmeniz mümkün. Sadece fiyata baktığınızda ucuz boya size daha pahalıya mal olabiliyor. Yaptığı metrekare az oluyor ve fazla işçilik gerektiriyor. Boyanın özellikleri çoğu zaman bilinmiyorTürkiye’de boya bilinci var mı?- İnsanlar boya alırken neye dikkat etmesi gerektiğini bilmiyor. Rengi iyiyse, boyacı da işini iyi yaptıysa insanlar memnun. Ama silinebilirlik, küf önleme özelliği, esneklik, solmama gibi özellikler boyanın kalitesini ortaya çıkarıyor.EROL MİZRAHİPolisan Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Erol Mizrahi, 1954 Edirne doğumlu. İstanbul
Atatürk Erkek Lisesi’nden sonra 1977’de İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. 1976 yılından itibaren Polisan Boya, Poliport, Şark Mensucat gibi şirketlerin yer aldığı Bitlis Grubu’nda çalışmaya başladı. 1998’de Grup Genel Koordinatörlüğü’ne, 2004’de de CEO’luğa getirildi.
button