Güncelleme Tarihi:
10 yıldır yedikleri içtikleri ayrı gitmiyor, sabahlara kadar müzik yapıp sohbet edip eğleniyorlar. Konuşurken birbirlerinin cümlelerini tamamlayacak kadar da uyum sağlamışlar. Birine söylenen kötü lafı diğerine söylenmiş sayıyorlar. Ancak şarkının aksine “Sevişmeden uyuyor, anlaşmadan ölmüyoruz” diyorlar.
BİR AYDA DÖRT ÖDÜL
* Kral TV Video Müzik Ödülleri (Yılın Şarkısı - Yılın En İyi Şarkı Sözü )
* Magazin Gazetecileri Derneği (Yılın Albümü)
* Altın Kelebek Ödül Töreni (Yılın Şarkısı )
* Avrupa Gazeteciler Derneği Ödül Töreni (Yılın Kadın Sanatçısı)
“Efe bana evde bana bazen ‘Sılahattin Abi’ diyor. Ben de ona ‘Efe Gül’ diyorum. Çünkü annesinin adı Sevingül Bahadır. Kız kardeşi Ayşegül. Ailesinden dolayı bu ismi verdim.”
Nasıl tanıştınız?
SILA: Üniversiteden arkadaşız. Birbirimizi okul koridorlarında çok gördüğümüz halde tanışmak nasip olmamıştı. Bir gün öğrenci işlerinin kapısında karşı karşıya geldik. Sohbete başladık. Müzik üzerine konuştuk. Aynı günün akşamında evde içiyorduk. O günden beri de hiç kopmadık. On yıl oldu. (Kulağını çekip tahtaya vuruyor).
Bu kadar kolay mı dost ediniyorsunuz?
SILA: Hayır. Aslında ikimiz de dışarıdan bakınca soğuk görünen tipleriz.
EFE: Zaten Sıla’yla okul koridorlarında, derslerde hep karşılaşırdık. O bir pervazın altında ben başka bir pervazın altında otururduk. O bana, ben ona bakardık.
Ne zaman “Tamam, artık biz dostuz” dediniz?
EFE: Sürekli gördüğün birinin şişmanladığını ya da zayıfladığını anlamazsın ya, bu da öyle bir şey. Anlamadık, çok hızlı oldu.
Yeni bir dostluğa bu kadar mı açtınız?
SILA: Yok canım. Ama hem meslektaş olmak hem aynı frekansta bulunmak hem de aynı şekilde mod değiştirebilmek kolay yakalanan bir şey değil.
Aynı apartmanda oturma kararını nasıl verdiniz?
SILA: Başlarda aynı evde yaşadık. Sonra farklı evlere çıktık. Ama yine nöbetleşe birbirimizde kalıyorduk. En sonunda kendimize altlı üstlü bir daire bulmaya karar verdik. Şimdi Etiler’de o şekilde yaşıyoruz.
Şimdi siz kanka mısınız?
SILA: Ölümüne kankayız.
EVLENSEK DE PİJAMA MESAFESİNDEYİZ
Neden birbirinizi seçtiniz?
SILA: Efe dişime uygun (Gülüyor). Aynı yolun yolcusuyuz. Hayattan aynı şeyleri isteyip, aynı duyguları yaşıyoruz. Birimiz yorulduğunda diğeri ona omuz veriyor.
EFE: Ben bunu bir seçim gibi düşünmüyorum. Biz uzun bir yolculukta aynı vagonda yan yana koltuklara düştük. Ondan sonra da bir daha yerimizi değiştirmek istemedik.
Yılın şarkısı ‘Sevişmeden Uyumayalım’ nasıl ortaya çıktı?
SILA: Yağmurlu bir kış günü, oturduğumuz apartmanda ve aniden.
Şarkının bu kadar ilgi göreceğini bekliyor muydunuz?
SILA: Evet, çünkü yaptığımız zaman bizde de aynı heyecan ve coşkuyu yaşattı.
Sevişmeden uyuyor musunuz peki?
EFE: Siz bizi ne zannediyorsunuz Allah aşkına? (Gülüyor). Libido canavarları değiliz. Tabii ki sevişmeden uyuyoruz.
SILA: Ama anlaşmadan ölmüyoruz!
Rahat rahat seks de konuşur musunuz aranızda?
SILA: Her şeyi rahat konuşuyoruz. Seks ne yaraymış toplumda! Ne çözülmez davaymış. Sekstir nihayetinde, her şey olağan yani.
EFE: Ne seksmiş; kurtulamadık! Yazarsan tabii böyle şarkı, bu olur (Gülüyor).
Biriniz evlenirse ne olacak?
SILA: Tabii evlilik olacak ama farklı sokaklarda oturmak istemiyoruz. Birbirimize hep pijamayla gidip gelinen bir yerde oturalım isteriz.
BİRİNİ BEĞENMEMİZ İÇİN OLAYI OLMASI LAZIM!
Bu 10 yıl içinde hiç birbirinizden cinsel elektrik aldığınız oldu mu?
SILA: İnsan arkadaşıyla beraber olur mu? Cinsel münasebet yaşar mı? Bizim aramızda da hiçbir zaman elektriklenme olmadı. Biz kardeşiz.
EFE: “Ateşle barut yan yana durmaz” lafını söyleyen atayı da yalancı çıkardık.
Evde hiç içinizden “Sıla da güzel kadın falan” diye geçirmiyor musunuz?
EFE: Ne demek istiyorsun canım? Evde bir yandan film seyrederken bir yandan içki içip birbirimizi mi kesiyoruz yani? (Gülüyor).
SILA: Ben kırmızı topuklu ayakkabılar, file çoraplarla falan dolaşmıyorum. Bayağı pijamalar, saçlarım toplanmış gözümde gözlüklerimle film seyrediyorum.
“Arkadaş olmasak çok iyi sevgili olurduk” diye de mi hiç düşünmediniz?
SILA: Biz mizaç itibariyle sevgili olabilecek insanlar değiliz zaten. Kadın-erkek konusunda aynı düşüncelere sahip değiliz. Biz sadece dost olabiliriz. Zaten sevgili olsak çoktan birbirimizi kaybetmiştik. Ne bu şarkıları yapabilirdik ne de istikrarlı bir iş hayatımız olurdu.
EFE: Biz birbirimizi kaybetmeyeceğimiz sınırlarımızı çizdik. Sevgili olmak, o sınırların çok ötesinde. Orada başka sorumluluklar ve sıkıntılar var.
Bu dostluk size ilişkiler hakkında neler öğretti?
EFE: Bana deli kadınları öğretti (Gülüyor). Şaka bir yana, kadın sırdaşı olmayan bir erkek sevgilileri konusunda hep sıkıntı çeker. Bizim dostluğumuz hayattaki en büyük lükslerden biri.
Birbirinize nasıl insanları yakıştırırsınız?
EFE: Bizim birini beğenmemiz için olayı olması lazım.
O ne demek?
EFE: Bir şeyi iyi yapan ve hayatta yer kaplayan biri olmalı.
BİZİ ALACAK İNSANLAR KÜMESİMİZİ DE KABUL EDECEK
Gezmeye ve eğlenmeye de birlikte mi çıkarsınız?
SILA: Yemek de beraber, eğlenmek de. Bizi sevgili zannettikleri hep olmuştur.
E bu durumda birbirinizin kısmetini kapatmıyor musunuz?
SILA: Yok. Çünkü öyle bir enerji vermiyoruz. Sevgilinize bizim birbirimize davrandığımız gibi davranmazsınız.
Birbirinizin sevgililerine karışır mısınız?
SILA: İlk başta tanışır ve fikrimizi belirtiriz. Bizi alacak insanlar kümesimizi de kabul edecek! (Gülüyor)
Neler yüzünden tartışırsınız?
SILA: Aramızda çok büyük tartışmalar çıkmaz. Zaman zaman herkes gibi biz de sorunlar yaşıyoruz ama hallediyoruz.
Peki, Efe Bahadır yaptığı bir besteyi sizden önce başkasına dinletirse arıza çıkar mı?
SILA: Aaaa... Burada gül gibi ben dururken!
EFE: Hayır, arıza çıkmaz ama Sıla dinletmeyeceğimi de bilir. İkimiz ilk önce birbirimizden fikir alırız.
Birbirinizle en çok neler yapmaktan zevk alırsınız?
SILA: Müzik dinlemeye ve film seyretmeye bayılıyoruz. Arada birbirimize beğendiğimiz şiirleri de okuyoruz.
EFE: Gördüğünüz gibi çok sanatsalız... (Gülüyor)
Üçer kelimeyle birbirinizi anlatsanız?
EFE: Scrabble’mı oynuyoruz (Gülüyor). İstikrar delisi, hedefçi ve feci akıllı.
SILA: Çok duygusal, arada karamsar ama daimi hedefçi.