Güncelleme Tarihi:
Lezzetli Öyküler’de. Her hikaye bağımsız olmakla beraber kitaptaki diğer öykülerle bağlantılı. Başka bir deyişle kitap farklı öykülerden mürekkep bir anlatı.
Havuçlu Pilav’dan Dana Şnitzel’e, Mücver’den Fırında Sütlü Patates’e, Tavuklu Erişte’den Kabak Kalye’ye, Fesleğenli Pilakiden İrmik Helvası’na her bir öykü sade ve akıcı bir dille yazılmış. Her birinin ayrı bir kokusu, tadı, rengi var. Zira aynı zamanda nöroloji doktoru olan yazar, öykülerin içine birbirinden lezzetli yemek tarifleri yedirmiş.
Lezzetli Öyküler’de sıradan insanların sıradan hayatları birbirine teğet geçiyor. Kitabın kahramanları öylesine tanıdık, öyküleri öylesine sıcak… Oyuncakçıda part time çalışan öğrenci kızın toyluğu, yıllardır görüşmediği okul arkadaşının oğlunun doğum gününde, anaç kalabalığın içinde kendi iç sesini dinleyen kariyer sahibi işkadının çaresizliği, çeyiz sandığındaki kırmızı yemenileri takmak için yıllardır bir umut gebe kalmayı bekleyen genç kadının hüznü, Ponpon Tavşan Çocuk Yuvası’nda velilerin olmadık taleplerini müşteri kaybetmeden başından savsaklamaya çalışan müdire hanımın içten pazarlılığı… hepsinde bizden, hayatlarımızdan, iç dünyalarımızdan birşeyler var. Hüzünle sevincin, umutla acının, arsız merakla can sıkıntısının yanyana, kolkola verdiği hikayeler bizi sarıp sarmalıyor. En kötü günlerin, en kötü insanların bile güzel bir sofra karşısında nasıl "iyileştiklerini" hatırlatıyorlar bize. Fırında sütlü patatesin ya da tarhana çorbasının lezzetini anlamak için illa tadına bakmamızın gerekmediğini bir de…
Yazarımız kitapta en sevdiği iki şeyi, yemeği ve öyküyü birleştirmiş. Öykülerin çoğunu da mutfakta yemek pişirirken yazmış. Galiba bu yüzden ruhumuzu beslerken iştahımızı da kabartıyorlar. Bir ölçü yaşam, iki kaşık kelam, bir tutam hüzün, bir fiske aşk ve bolca sevgi ile kaleme alınan öyküler edebiyat okurunun bir nefeste okuyacağı kıvamda.
Lezzetli Öyküler bunaltıcı yaz sıcaklarına hazırlandığımız bu günlerde okuruna bunalmadan, sıkılmadan geçirecekleri keyifli saatler vaat ediyor.