Güncelleme Tarihi:
Dünya Ekmek Günü, Dünya Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) kuruluş yıldönümü anısına, en temel gıda ürünlerinden ekmeğin önemini hatırlatmak için her yıl 16 Ekim’de kutlanıyor. Ekmek, insanlığın bilinen en eski, en temel ve en önemli gıda maddesi...
Bahçeşehir Üniversitesi Gastronomi Bölümü öğretim üyesi Dr. Dilistan Shipman “Ekmek, yüzyıllar boyunca birçok kültür için önemli bir temel gıda ürünü olmuş. Örneğin, başarılı ekmek yapımı Eski Mısırlılar için önemli bir yaşam becerisi olarak görülüyordu. Piramitlerdeki resimler, ölülerin ahirette rızıklarını sağlamak için somun ekmeklerle gömüldüğünü gösteriyor. Ekmek, günümüz toplumunun yapısını oluşturdu ve yaşam tarzımıza düzen verdi. Bu görünüşte basit yiyecek olmasaydı, medeniyet bugün bildiğimiz şekilde var olmazdı. Hikâye 30 bin yıl önce Eski Mısır’da başlıyor, o zamandan beri ekmek dünyanın en popüler besinlerinden biri...” diyor.
Türk mutfağındaysa tahıl unundan yapılmış hamurun pişirilmesiyle hazırlanan bir yiyecek olmanın çok ötesinde bir gıda ekmek... Ve yüzyıllardır sofralarımızın baş tacı... Yazarımız Ebru Erke, buğdayın yetiştirildiği ilk yer Yukarı Mezopotamya olunca haliyle ekmeğin de binlerce yıldır içinde yaşadığımız bu coğrafyanın mutfak kültürünün omurgası olduğunu söylüyor: “Anadolu’da ekmek, buğdayın ilk yetiştirildiği neolitik dönemden itibaren çok önemli olmuş. Hatta Hitit uygarlığında 180 çeşit ayrı ekmek türünün kaydı olduğunu biliyoruz. Orta Asya’dan Anadolu’ya göç eden Türkler, Anadolu ekmek kültürünün gelişimine önemli katkı sağlamış. Göçebe kültürümüzden dolayı hamuru mayalanmadan hızlıca hazırlanıp sac üzerinde pişen yassı ekmekler, lavaşlar ve yufkalar çok özel ekmek türleri... Bunların içine malzemeler sarılarak hazırlanan dürümler hem pratik hem de besleyici bir öğün oluşturuyor.”
Tüm dünyada sağlıklı beslenmeye olan ilginin artmasıyla birlikte organik unlu mamuller pazarı da büyüyor. Dilistan Shipman tüketicilerin unlu mamullerde daha sağlıklı alternatifler aradığını ve ekmekteki çeşitliliğin çok arttığını söylüyor. Shipman’a göre bunun nedenleri yeni buğday türlerinin ekmek yapımında kullanılmaya başlaması, sandviç türü yiyeceklerin tekrar popüler olması, sosyal medya paylaşımları, seyahatler sayesinde değişik ekmeklerin tanınması ve ekmek üreticilerinin farklı diyetler uygulayan kişiler için yeni ekmek türleri yaratması.
Shipman, konu çeşitlilikten açılınca piki ekmeğini örnek veriyor. Bu, geleneksel bir Hopi (Kuzeydoğu Arizona’daki Hopi Koruma Alanı’nda yaşayan Kızılderili kabilesi) ekmeği: “Piki malzemeleri ardıç külü, mavi mısır unu ve ayçiçekyağıdır... Mavi renkli mısırların taşlar arasında öğütülmesiyle elde edilen un, su ve doğal çalıların (ya da ardıç ağaçlarının) yanmış külleriyle karıştırılır. Yassı bir fırın taşına kabak ve ayçiçeğinin dövülmüş tohumları ve Mısır’dan gelen karpuz tohumlarından elde edilen yağ sürülür, üzerine ince hamur konur. Pişen piki ekmekleri aynı lavaş gibi yuvarlanarak hazırlanır, humus veya çeşitli sosların yanında yenir.”
DÜNYADAN ÖRNEKLER...
Ebru Erke: “Kullanılan un veya hububatın cinsi, mayalama şekli, mayanın cinsi, yaşı ve tabii nesilden nesile aktarılan hazırlama ve pişirme teknikleri, dünyadaki ekmekleri birbirinden ayıran temel faktörler... Türki cumhuriyetlerde, özellikle Özbekistan’da üretilen hem kaliteli hem de işçilikli (farklı şekillerde yapılan, süslemeli) ekmekleri çok özel buluyorum. İtalya’nın güneyinde Puglia bölgesinde üretilen rustik altamura ekmeği asırlardır aynı tarifle yapılıyor ve dünyadaki fırıncıların da ilgisini çeken bir ekmek.
Ortadoğu tandır ve lavaş ekmeklerini de unutmamak gerek. Özellikle İran’da çakıl taşları üzerine sıvı bir hamurun dökülüp taş fırınlarda pişirilmesiyle hazırlanan sangkak ekmeği, pişirme yöntemiyle en farklılarından biri.
İzlanda’da yanardağın sönmüş külleri içinde yüksek rakımda pişirilen sodalı özel ekmek de turistik aktivite haline getirilmiş farklı bir örnek.”
EKŞİ MAYALI, ARTİZAN, GLİSEMİK ENDEKSİ DÜŞÜK EKMEKLER...
30 yılı aşkın bir süredir, müşterileri için güvenilir alışverişin adresi olarak çalışmalarını sürdüren Metro Türkiye de sağlıklı ve alternatif beslenme tarzlarına yönelik ürün çeşitliliğini arttırırken en temel besinlerimizden olan ekmek ürünlerini de güvenle müşterileriyle buluşturuyor ve sağlıklı beslenme imkânı sağlıyor.
Raflarında 70 çeşit ekmek ürününü müşterilerine sunan Metro Türkiye, son olarak Metro Chef markası altında yeni ekşi mayalı ekmeklerini de raflarına getirdi. Bu ekmekler:
Ekşi mayalı Kastamonu ekmeği
Ekşi mayalı çavdar ekmeği
Ekşi mayalı tam buğday ekmeği
Ekşi mayalı siyez ekmeği
Metro Chef markalı ekşi mayalı ekmek çeşitlerinden Kastamonu ekmeğinin yapımında buğday unu kullanılıyor. Çavdar ekmeğinde çavdar ve buğday unu var; tam buğday ekmeğinde hem tam buğday hem de buğday unu var. Siyez ekmeğindeyse siyez ve buğday unu birarada...
Doğal ekşi mayayla 24 saatlik hem sıcak hem de soğuk fermantasyon yöntemiyle üretilen bu ekmekler, bol lif kaynağı olmalarıyla da öne
çıkıyor.
Metro Chef markalı ekşi mayalı ekmekler, 180 derecede 1-2 dakika ısıtılarak ya da paketinden çıkarılıp doğrudan tüketilebiliyor.
Ambalajı açıldıktan sonra güneş ışığından uzak, kuru ve serin ortamda 3 gün veya +4 derecede 15 gün muhafaza edilebilen ekmekler, uygun depolama koşullarında 30 günlük raf ömrü süresince saklanabiliyor. Ayrıca Metro Chef ekşi mayalı ekmeklerin her paketinde 225 gram ağırlığında 2 adet ekmek bulunuyor.
Çoğunlukla beyaz unla yapılan ekmeklere ilgi devam etse de pandeminin etkisiyle sağlıklı yaşam trendinin artması sonucu ekşi mayalı, artizan, glisemik endeksi düşük ekmeklerin satışlarında da artış yaşanıyor. Kendi markalı ekmek ürünlerinde düzenli olarak fiziksel, mikrobiyolojik ve kimyasal parametreler dahil 30 parametrede akredite laboratuvarlar tarafından analizler gerçekleştiren Metro Türkiye, sadece bu analizlerden geçerek güvenilirlikleri onaylanan ürünlere raflarında yer veriyor. Metro Türkiye’de tüm ekmeklerin poşetli bir şekilde satılması da sağlık ve hijyen koşullarına gösterdiği hassasiyetin önemli bir göstergesi.