Güncelleme Tarihi:
Üzeri rengârenk soslarla süslenmiş donut’lar, uzun zamandır hayatımızda. Bu tatlının sadece ‘fast food’ kategorisinde takılı kalmadığını, tıpkı bir kruvasan gibi kremasından sosuna artizan seçeneklerle çeşitlendiğini görüyoruz. Dünyada bu tip örnekler çok. Krem brüle tatlısından esinlenilmiş, üzeri çıtır karamel kaplısı bile var. İki ay önce Moda’da açılan Oranje Dough Atelier de işte bu trendi İstanbul’da yakalamak için kurulmuş. Atilla Serdar Hamzaoğlu ve 20 senelik çocukluk arkadaşı Emre Çelebi burayı birlikte açmış.
Hamzaoğlu “Donut, zamanında Hollanda’dan Amerika’ya göç edenler tarafından ünlenip tüm dünyaya yayılmış. Bu tatlıyı İstanbul’da nitelikli yapan pek yer yoktu. Daha çok endüstriyel, büyük markaların işiydi. Biz de pazar araştırması yapmak adına Hollanda’yı gezdik, donut çeşitlerini inceledik. Bir sene süren reçete geliştirme dönemimiz oldu. Hollanda’nın kurumsal rengi diyebileceğimiz turuncudan esinlenip Oranje adını aldık” diye anlatıyor.
İşin sırrı günlük, taze üretimde. Sabah 8.00’de mutfak açılıyor, hamurlar hazırlanıp uzun uzun mayalanıyor. Hamzaoğlu hamur reçetesini geliştirirken çok uğraştıklarını söylüyor. Kızarırken yağ çekip ağırlaşmaması için iyi mayalanıp kabarmış bir hamurun önemli olduğunu anlatıyor. Donut vitrinleri saat 12.00 ve 17.00 olmak üzere günde iki defa tazeleniyor.
Donut’ları ayrıştıran bir diğer nokta, özenle hazırlanan kremaları. Toplamda 10 çeşit... Sade pastacı kremalı, Belçika çikolatalı ve file bademli, tiramisulu, portakallı-kremalı, orman meyveli gibi seçenekler var. Antep fıstığından pralin yapıp pastacı kremasıyla birleştiriyorlar. Bavyera kreması da pastacı kremasının biraz daha hafif bir versiyonu...O da taze orman meyveleriyle birlikte sandviç benzeri bir sunumla servis ediliyor. Yanık portakallı kremaysa imza tatlarından... Donut fiyatları çeşidine göre değişiyor, 44, 48, 54 veya 58 lira...
Menüde brownie, scone, kurabiye, tarçınlı çörek gibi çeşitler de var. Ayrıca gün boyu taze demlenmiş kahve de oluyor.