Güncelleme Tarihi:
Sözkonusu meze ve balık olunca hemen hepimiz istikrar ararız. İyi bir yer bulduk mu müdavimi olmayı, her gittiğimizde hoş sohbetle karşılanıp alıştığımız lezzetleri tatmayı da severiz. Kendi kitlesini oluşturan böyle mekânlardan biri de Şaşkın Balık-Efkan’ın Yeri. Bağdat Caddesi, Şaşkınbakkal’da, nispeten sakin bir ara sokakta kalan bu mekânın beyaz mavi masalarına oturunca sandalyelerin arkasında Cüneyt Arkın’dan Müzeyyen Senar’a ünlü oyuncu ve müzisyen isimlerinin yazılı olduğunu da görebilirsiniz.
Sahibi Efkan Kara şöyle anlatıyor: “Sanki Yunanistan’ın Kavala’sında ya da Ege’de bir meyhanedeymiş hissi verir. Her gün doludur bizim dükkân, 120 kişi ağırlarız. Müdavimlerin içkilerini muhafaza ettiğimiz bir dolabımız bile var. Üzerine isimlerini yazar o dolaba kaldırırız. Tuvaletlerimiz de çok ünlüdür. Ağız bakım suyundan parfümüne evinizdeki konforu sağlıyoruz. Tertemiz olmasıyla çok da övünürüz.” Servis ekibinden Yalçın Bey’in (Tepe) kibarlığını, ilgi ve alakasını da bunlara ekleyebiliriz. Ama restoranın asıl alametifarikası balık mezeleri tabii. Levrek, çipura, hamsi, istavrit gibi mevsim balıkları elbette ki var. Ancak Kara’nın dediğine göre balıktan ziyade ara sıcak ve mezeleriyle ünlüler. Mezeler her gün taze taze yapılıyor. Soğuklardan avokadolu Girit ezmesi (120 lira) ve levrek marin (155 lira) sevilenlerden. Girit mezesine Ezine beyazpeyniri, avokado, turşu ve fesleğen katılıyor.
Ara sıcaklarda da imza lezzetler çok. ‘Şaşkın nazik’ gibi... Efkan Bey “Şaşkın nazik yemeden kimse kalkmaz bizden!” diye anlatıyor. Levrek fileto jülyen doğrandıktan sonra tereyağında pişiriliyor, soya sosuyla tatlandırılıyor. Güveçte patlıcan beğendi üzerinde sıcak sıcak servis edilen bu tabağın fiyatı 260 lira. Bodrum’un çökertme kebabı gibi ince patateslerle hazırladıkları balık tabakları da meşhur. Üzerinde ızgarada pişmiş jülyen levrek dilimleriyle güveçte sunuluyor.
‘HAKİKİ’ KUZU KOKOREÇ DE YAPIYORLAR
Hamsiyi de çöp şiş şeklinde sunuyorlar. Balık, kafa ve kılçıklarından ayıklandıktan sonra şişe dizilip sosa batırılıyor, kömür ızgarasında pişiyor. Hakiki kuzu kokoreç de yapıyorlar. Efkan Kara, kuzu kokoreci kendisinin sardığını, 25 sene önce Ermeni dostundan öğrendiği gibi pişirdiğini söylüyor. Halka dilim olarak veriyorlar.
Peynir helvası Maraş dondurmasıyla geliyor. Güveçte tahin helvası ve mevsimi geldiğinde ayva tatlısı ve incir tatlısı gibi çeşitler de oluyor.
Suadiye, Noter Sok. No:8, Kadıköy/İstanbul; (0216) 357 43 43