Güncelleme Tarihi:
Organik beslenmenin sağlığımıza yapacağımız en iyi yatırımlardan biri olduğunu uzun yıllardır biliyoruz. Bütçemize ve hayat tarzımıza göre en kaliteli ve yüksek besleyiciliğe sahip gıdalara öğünlerimizde mümkün mertebe yer vermeliyiz. İyi tarımla yetişmiş, sertifikalı ve güvenilir gıdayı tüketirken üreticisini desteklemek, sürdürülebilir ve sağlıklı bir gelecek için de şart.
Yazarımız, diyetisyen Berrin Yiğit’e göre nasıl beslenmemiz gerektiği üzerine daha çok düşündüğümüz ramazan ayı, bazı alışkanlıklarımızı değiştirmek veya yeni alışkanlıklar kazanmak için güzel bir fırsat: “Sağlığımıza yatırım yapmayı ihmal etmeyelim. En sık tükettiğimiz gıdaların en temizini almamız bu noktada çok önemli. Örneğin sebzeyi, meyveyi organik alamıyorsanız mevsiminde, iyi tarımla üretilmiş ürünleri tercih edin. Bunun dışında kalan ürünlerde de organik tercih etmek bir çözüm olabilir. Kronik olsun olmasın hastalıkların arttığı, ruhen de yorgun düştüğümüz bugünlerde yediğimiz gıdanın kaliteli olması ayrıca önemli.”
Organik gıda tüketiminin herhangi bir döneme, belirli kısa süreçlere bağlı tutulmaması gerektiğini söyleyen Yiğit, ramazan için ayrı bir parantez açıyor: “İki öğüne sığdırdığımız günlük besin ihtiyacını en kalitelisinden almak kıymetli. Katkı maddeli şarküteri ürünleriyle orucunu açıp üzerine vücudu yoran, kalorisi yüksek ağır besinler tüketildiğini görüyoruz. Kişiler ekonomik durumu da elveriyorsa normal gramajın üzerinde, çok yağlı etler, börekler, pilavlar, tatlılar yiyerek kötü beslenebiliyor. Bundan kaçınıp besin değeri yüksek, güvenilir gıdalara yönelmeliyiz. Aksi takdirde kötü beslenme, vücudun hormonal dengesini altüst edecektir. Vücudu dinlendirmek, arındırmak, irademizi güçlendirmek için bu ayı önemli bir fırsat olarak görmemiz gerek. Hem porsiyon miktarlarımızı doğru seçmeli hem de tüketeceğimiz gıdaların organik olanlarını tercih etmeliyiz. Vücudu ve ruhu dinlemek lazım.”
ÇORBA VE BAKLAGİLDEN YARARLANIN
Berrin Yiğit’e göre bu dönemde sebzeleri bol bol ve her öğün yemeli, içtiğimiz su miktarını arttırmalı, bitki çaylarına, baklagillere hayatımızda daha çok yer vermeli, baharat çeşitlerinden faydalanmalıyız. Türk mutfağının zengin çorba çeşitliliği şansımız. Çorbayı ana yemek olarak da tercih edebilir veya sonrasında ızgara balık, et veya sulu sebze yemeklerine yönelebiliriz. Hamurdan biraz uzaklaşıp tatlıyı da haftada maksimum 1-2 defada tutabilirsek ramazanı çok daha rahat ve sağlıklı geçiririz.”
400 TON ÇİPURA VE LEVREK YETİŞTİRİLİYOR
Metro Türkiye’nin, araştırma firması KONDA işbirliğiyle bu yıl gerçekleştirdiği Yeme İçme Araştırması’nın sonuçlarına göre; ülkemizdeki tüketicilerin yarısından fazlası ne yiyeceğine karar verirken seçimlerini sağlıklı beslenmeden yana kullanıyor. Araştırmaya göre beslenme düzenlerinde şekeri azaltanların oranı yüzde 35, tuzu azaltanların oranı yüzde 27 ve yağı azaltanların oranıysa yüzde 19.
Balık tüketimini arttırmak isteyen ancak güvenilir balık konusunda tereddütte olanlar Metro Türkiye’nin ‘Yediği Önünde Yemediği Yarında’ projesine göz atabilir. Dünyanın en büyük balık yemi tedarikçilerinden Skretting firması ve balık üreticisi Hatko Su Ürünleri işbirliğiyle yetiştirilen ve Metro Premium adıyla piyasaya sürülen levrek ve çipuralar, yapılan analizlere göre diğer balıklardan yaklaşık 2 kat daha fazla omega-3 yağ asidi içeriyor. Sürdürülebilir ve adil üretim metodunu benimseyen üretimde balıklar alg yağı içeren özel yemle besleniyor. Bu yıl sonuna kadar 400 ton çipura ve levreğin yetiştirileceği üretimle, yaklaşık 500 ton deniz balığının kurtarılması da hedefleniyor. Bu da 80 bin kişinin yıllık balık ihtiyacının karşılanmasına denk geliyor. QR kodlarla Metro Premium çipuraların hangi sularda yetiştiği, ne zaman avlandığı gibi izlenebilirlik bilgilerini görerek ağdan sofraya olan yolculuğu takip edilebiliyor.
300’E YAKIN VEGAN ÜRÜN
Türk mutfağını ileriye taşımak için yerelleşmeye önem veren Metro Türkiye’nin yöresel ve coğrafi işaretli geniş bir ürün gamı var. Finike portakalından Zile pekmezine, Taşköprü sarımsağından Aydın kestanesine 200 coğrafi işaret tescilli ve aday ürünü Metro mağazalarından satın alıp yerelleşmeyi desteklemek mümkün. Sağlığına ve çevreye hassasiyet gösterenler için 300’e yakın vegan ürün, 200’ü aşkın organik gıda da yine müşterilerle buluşuyor. Vegan çeşitler arasında bitkisel bazlı hamburger ekmeği, peynir, köfte, mayonez ve tablet çikolata gibi ürünler var. Metro Chef markası altında makarna, içliköfte, lahmacun ve dondurmanın, Rioba markasıyla da organik smoothie ve organik çayların vegan versiyonları satılıyor.
QR KODLA TAM İZLENEBİLİRLİK
Gıda güvenliği ve izlenebilirliği konusunda öncü projeler gerçekleştiren Metro Türkiye, ilk kez 2014 yılında taze ette izlenebilirlik çalışmalarını başlattı. Bunu daha sonra balık ve bal takip etti. İzlenebilirlik sayesinde üretimden mağazaya ürünün hangi aşamalardan geçtiğini son tüketici de kolaylıkla görüp takip edebiliyor. ‘Gıdaların izini sür, bilgiyle beslen!’ ve ‘Tabağında ne var?’ gibi projelerle de geçtiğimiz yıl tüm meyve ve sebze ürünlerinde yüzde 100 izlenebilirlik sağlandı. Bu kapsamda 8.500 taze sebze ve meyve ürünü, kendi markaları altındaki 550’yi aşkın mağaza üretimi ve karkas vakum kırmızı et ürünleri, sezona bağlı olarak 500’ün üzerinde çiftlik ve deniz mahsulüyle birlikte toplam 10 bin civarı üründe tam izlenebilirlik imkânı sunuluyor.
Metro Türkiye ayrıca Türkiye’de ‘Tarladan Sofraya’ gıda güvenliği yönetim sisteminin kurulmasını esas alan uluslararası geçerlilikteki IFS Cash&Carry/Wholesale sertifikasına sahip ilk ve tek şirket. Bu sistem sayesinde müşteriler izlenebilir gıda ürünlerinin sofraya olan yolculuğunu ürünün üzerindeki QR koddan takip edebiliyor.
QR kodla hangi çiftçinin, ürünü hangi tarlada, ne zaman hasat ettiği, ürünün pestisit ve ağır metal analizleri, hasat edildiği tarla ve paketlendiği tesislerin gıda güvenliği, adil çalışma koşullarına uyumluluk denetimleri, organik ürün sertifikaları ve besin değeri analizleri gibi bilgilere ulaşmak mümkün.
TAZE SARIMSAKLI BALIK ÇORBASI
(4 kişilik)
NE LAZIM?
600 gr Metro Premium çipura
1 patates
1/2 havuç
100 gr taze sarımsak
1 orta boy soğan
20 ml limon suyu
40 gr un
20 gr yumurta sarısı
1/4 demet maydanoz
1.200 ml su
20 ml zeytinyağı
1/2 çay kaşığı tuz
1/2 çay kaşığı karabiber
NASIL YAPARIM?
Çipuraları temizleyip yıkayın.
Bir tencerede su, balık ve 2’ye kesilmiş soğanı 15 dakika kaynatın. Balık piştikten sonra etlerini ayıklayın. Balık suyunu da bir kaba süzün.
Havuç ve patatesi iri küpler halinde doğrayıp tencerede zeytinyağıyla kavurun.
Kavrulan sebzelerin içine balık suyunu ilave edin.
Çorbanın terbiyesi için limon suyu, un ve yumurta sarısını çırpın. Tenceredeki balık suyundan bir kepçe alıp terbiye karışımına ekleyin ve ısıların eşitlenmesini sağlayın. Terbiye malzemesini çorbaya sürekli karıştırarak ilave edin.
Çorba 5 dakika kaynadıktan sonra ayıklanmış balık etleri, tuz, karabiber, ince ince doğranmış maydanoz ve taze sarımsağı ilave edin, servise hazır
hale getirin.