Güncelleme Tarihi:
Gıda sadece bedenimizi beslemekle kalmıyor, benliğimizi kültürel ve coğrafi kökenlerimize bağlıyor. İtalyan mutfağı, sağlık ve lezzetin kesiştiği noktada; yerel lezzetler ve coğrafi işaretli ürünlerin sürdürülebilirliğinin vurgulandığı geniş bir gastronomi felsefesini kapsıyor. Bu geniş çerçevede, İtalyan Mutfağı Haftası gibi etkinlikler, küresel mutfak sahnesinde sürdürülebilirlik ve yerel gıda değerlerini ön plana çıkarıyor. İtalya’nın gastronomik zenginlikleri, bu yıl da ‘Lezzetle Sağlık Bir Arada’ teması altında, yemeğin kültürel bir ifade olarak gücünü ve sağlıklı yaşamın bir parçası olarak rolünü kutluyor.
İtalyan gastronomisinin en seçkin ve özgün değerlerini dünya çapında sergilemek amacıyla başlatılan İtalyan Mutfağı Haftası, ülkenin yemek kültürünün uluslararası sahnede tanıtılmasını, ayrıca hedefe yönelik ihracatını, uluslararası iş ilişkilerini ve turizmini güçlendirmeyi hedefliyor.
İtalya’nın dünyadaki büyükelçilikleri, konsoloslukları ve kültür enstitüleri, İtalyan Ticaret Ajansı ofisleri işbirliğinde, sağlıklı yaşamın temeli kabul edilen Akdeniz diyetini tanıtmaktan şefler ve gıda uzmanlarıyla birlikte ortak çalışmalara kadar, farklı etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Bugüne kadar 100’den fazla ülkede gerçekleştirilen ve toplamda 8 binden fazla girişimle İtalyan mutfağının inceliklerini paylaşan bu hafta, kültürlerarası diyaloğun yanı sıra sağlıklı ve kaliteli yemek anlayışını teşvik ediyor.
Bu yıl 8’incisi düzenlenen İtalyan Mutfağı Haftası’nın odak noktasını ‘İtalyan Mutfağı Sofralarda: Lezzetle Sağlık Bir Arada’ teması oluşturdu. Lezzetin sağlıkla buluştuğu bu genel tema, İtalyan mutfak kültürüyle birleştirilerek katılımcıların deneyimine sunuldu. Bu temanın kökleri, İtalyan mutfak geleneğinin yalnızca etkileyici lezzetler sunmakla kalmamasına; iyi ve dinç bir yaşam biçimini teşvik etmesine uzanıyor. İtalyan mutfak kültürü, sürdürülebilirlik ve yerel ürünlerin kullanımı gibi unsurlarla besleniyor ve böylece yemeğin sadece bir lezzet aracı değil, aynı zamanda bir zindelik kaynağı olarak önemini vurguluyor.Spagetti vongole
Geleceğin şeflerine ilham kaynağı
İtalyan Mutfağı Haftası etkinlikleri boyunca, ziyaretçilere sadece lezzetli yemeklerin sunulması değil, aynı zamanda bu yemeklerin nasıl bir sağlıklı yaşam tarzına katkıda bulunabileceği gösteriliyor. Bu yıl da tema kapsamında Akdeniz diyetinin benimsenmesinden korumalı ve kontrollü ürünlerin önemine, etiketleme pratiklerinden İtalyan köylerinin yeniden keşfine kadar pek çok konu ele alındı. Geleneksel İtalyan mutfağı, coğrafi işaretli ürünlerin korunmasına büyük önem veriyor, sağlıklı ve dengeli beslenme konusunda da öncü bir rol oynuyor. Örneğin, Akdeniz diyeti olarak da bilinen İtalyan diyetinin temel taşlarından biri olan zeytinyağının sağlığa olan faydaları geniş çapta araştırma ve gözlemlerle destekleniyor.
Bu kapsamlı yaklaşım, beslenme uzmanları ve şefler tarafından da destekleniyor. Beslenme uzmanı Dilara Koçak da bu yaklaşımı şöyle özetliyor: “Akdeniz tipi beslenme başta olmak üzere bitki bazlı diyetleri önemsiyorum. Bu beslenmenin temelindeki iyilik sadece insana değil, doğaya ve geleceğe de fayda ediyor. Akdeniz diyeti, üzerinde en çok çalışma yapılan ve sağlık etkisini her yıl daha da güçlü kanıtlarla ortaya koyan bir beslenme tipi. Mevsiminde sebze-meyve, zeytinyağı ve baklagillerle ayrışıyor. Lezzeti ve sağlığı aynı anda yakalamak mümkün, yereli takip etmekse sürdürülebilir gelecek için vazgeçilmez bir seçim.”
İtalyan Mutfağı Haftası’nın bu seneki etkinlikleri kapsamında; İtalyan Çölyak Derneği’nden ‘İtalyan mutfağının dünyadaki elçisi’ unvanını alan, İtalyan Aşçılar Federasyonu şefi Samuele Zaninotto da konuk edildi. Şef sağlık ve lezzetin kesişim noktasında konumlanan İtalyan mutfağını tanıttı. İtalyan Mutfağı Haftası’nda Gastronometro’da düzenlenen atölye çalışmasında, İtalyan mutfak geleneğinin iyi beslenmeyle nasıl uyum sağladığını örnekleriyle sergiledi.
Atölyeye katılan mutfak akademisi öğrencileri, şefin rehberliğinde İtalya’nın zengin lezzet paletini keşfederken, İtalyan Mutfağı Haftası’nın bu yılki temasına uygun olarak lezzet ve sağlık odaklı yemek yapma pratiğini kazandılar. Şefle ‘Denizimizin Salatası’, ‘Kuzeyden Güneye’ ve ‘Ormandaki Kalkan’ isimli tabakları birlikte pişirdiler.
Hafta kapsamında etkileyici bir kitap tanıtım etkinliği de gerçekleşti. Lorenza Scalisi’nin yazdığı ‘Tutti i piatti dei Presidenti’ (Başkanların Tüm Yemekleri), İtalya’nın zengin lezzetlerini ve gastronomik geçmişini anlatan bir eser olarak, İtalyan başbakanlarının 30 yıl süresince devlet başkanlarını ağırlarken sundukları yemeklerin hikâyelerine ve tariflerine ışık tutuyor. Kitap, İtalyan yemek kültürüyle diplomatik mutfak geleneğinin incelikli bir portresini çizmekle kalmıyor, okuyucuları yemeklerin arkasındaki politik ve sosyal tarihle de buluşturuyor.
16 Kasım’da İtalyan Mutfağı Haftası kapsamında ‘Perşembe Gnocchi Yenir!’ etkinliği gerçekleşti. Bu etkinlik yemeklerin sadece besin değil, aynı zamanda kültürel bir miras olduğunu vurgulayarak, yerel ve sağlıklı yemeklerin önemini ön plana çıkardı. İstanbul’un seçkin İtalyan restoranları ‘Perşembe Gnocchi Yenir!’ diyerek 16 Kasım Perşembe akşam yemeği menülerinde gnocchi hazırladılar.