Güncelleme Tarihi:
Aadını göz alıcı, kırmızı renginden alan bir narenciye türü kan portakalı... Anavatanının Malta veya Sicilya olduğu sanılıyor ama son dönemde Çin olabileceğini savunanlar da
var. Bu meyve aslında bildiğimiz portakala çok benziyor. Ama yetiştiği bölge, meyvenin eti ve bazen de kabuğundaki kırmızı renk nedeniyle görüntüsünde farklılıklar oluşabiliyor.
Mersin Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü yetkilileri, vitamin bombası bu meyveyi şöyle anlatıyor: “Kan portakalındaki renk pigmentinin adı, birçok bitki dokusunda bulunan ‘antosiyanin’. Bu renk maddeleri ancak düşük gece sıcaklığında oluşabilir. Cinsinden dolayı, hasat sonrası soğukta depolandıkları sırada bu renk oluşur. Kan portakalları ülkemizde, Akdeniz ve Ege gibi turunçgil yetiştiriciliği yapılan yerlerde kolaylıkla yetiştirilebilir. Dünyadaysa en çok Batı Akdeniz’de (İspanya, Fas, Tunus, Cezayir ve İtalya) yetiştiriliyor. Özellikle İtalya’da kan portakalı suyu meşhurdur. Meyvelerin genellikle küçük olması ve var olanlar yerine yeni tür göbekli kan portakallarının elde edilmesi, olan türlerin yetiştiriciliğini sınırlayıcı faktörlerdir”
En çok yetiştiriciliği yapılan kan portakalları; ‘moro’, ‘tarocco’ ve ‘sanguinelli’ çeşitleri. Özellikle İtalya ve Sicilya’da yetiştirilen moro’nun ağacı orta büyüklükte ve verimli. Meyveleri küçükten orta boya kadar değişiklik gösteriyor. Mersin Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü “Meyve içindeki renklenme iklimin sıcaklığına bağlı olmakla beraber renkli portakallar içinde meyve eti en koyu renkli olan çeşittir. Bazen renklenme meyvenin kabuğunda da görülür. Meyvesi az çekirdekli veya çekirdeksiz olur, kabuğunun soyulması da kolaydır. Meyve yumuşaktır ve aroması, renklenme derecesine bağlı olarak artar. Ocakta hasat edilir, şubattan sonraysa kalitesini ve dayanıklılığını kaybeder” diyor.
Tarocco türününse ağaçları orta büyüklükte, düzensiz şekilli ve verimliliği orta düzeyde oluyor. Güneydoğu İtalya’da yetiştirilen farklı tipleri bulunuyor. ‘Tarocco del francofonte’ orta ve iri meyveli olmasıyla diğerlerinden ayrılan bir tür. Kabuğu kolay soyuluyor. Ocak ayının sonuna kadar dalında bekletilirse tam olgunlaşıyor ve çok güzel bir aromaya sahip oluyor. Hoş kokusu, dengeli tadı ve asit oranıyla en iyi Akdeniz portakalları arasında sayılıyor.
Türkiye’nin iklimine uyum sağlamış
İspanya kökenli olan ve orada bolca yetiştirilen sanguinelli türünün ağaçlarıysa orta boyda... Yine bu türün meyveleri de küçükten orta boya değişiklik gösteriyor. Meyve eti çok koyu kırmızı değil ama buna rağmen yumuşak ve tatlı oluyor. Ocakta olgunlaşıyor ve ağaç üzerinde kalitesini kaybetmeden uzun süre kalabiliyor.
Mersin’deki Babamın Bahçesi adlı tarım işletmesinin kurucu ortaklarından Aynur Güdücü ve Murat Telli vitamin bombası kan portakalıyla ilgili şunları söylüyor: “Kan portakalı Türkiye’de, diğer turunçgillere göre sınırlı miktarda yetişir. Orijini İspanya ve Sicilya’dır. Türkiye’de Mersin, Antakya ve Antalya’da üretiliyor. Moro ve tarocco türleri Türkiye’nin Doğu Akdeniz kıyılarına 1930’lu yıllarda getirilmiş ve iklim koşullarına uyum sağlamıştır. Olgunlaşmaya başladığı andan itibaren bekletmeden hasat edilmek zorunda oluşu, diğer turunçgil türlerine göre ticari olarak daha az tercih edilmesine sebep olmuş ve bu nedenle yaygınlaşamamıştır. Genellikle bahçelerde birkaç ağaç yemişlik olarak bulundurulduğu için ulaşılması zor ve kıymetli bir ürün haline gelir.”
İç hastalıkları uzmanı Dr. Ayça Kaya
İYİ BİR ARA ÖĞÜN OLUR
Kan portakalı, portakalın bir türü olsa da, rengini aldığı likopen nedeniyle antioksidan içeriği çok daha fazla olan bir meyve. Özellikle mide ve pankreas kanseri hastalarında iyileştirici etkisi olduğu biliniyor.
Kan portakalı, kırmızı ve beyaz kan hücreleri oluşturan folat içerir. İçinde doğal şeker olan früktoz da var ancak yağ içermediği için kilo aldırmıyor. Lifli olduğu için sindirim sistemini düzenler, kabızlığa karşı olumlu etkisi var. Kolajen içeriği sayesinde diş, kemik ve eklem sağlığını destekler.
Bol C vitamini içerir ve normal portakala göre glisemik indeksi daha düşük olduğundan kan şekeri dalgalanmalarını azaltır.
100 gr kan portakalı 46 kaloridir. 1 gr yağ, 12 gr karbonhidrat, 10 mg sodyum, 1.000 mg potasyum, 40 mg kalsiyum, 70 mg C vitamini, 8 mg B6 vitamini, 5 mg demir, 20 mg magnezyum, 10 gram protein ve 5 gram diyet lifi içerir.
Kan portakalı sitrik asit zengini bir meyve olduğu; gaz, şişkinlik ve mide yanması şikâyetlerini tetiklediği için özellikle gastrit, reflü, mide ülseri hastalarının uzak durmasında fayda var. Ayrıca kumarin grubu kan sulandırıcı kullanan kişilerin de kan portakalını günde en fazla bir adet yiyebileceğini belirtmek gerekir. Bir-iki adet kan portakalı tüketimi günlük C vitamini ihtiyacının karşılanmasında yardımcı olacaktır. Özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan kanser hastaları ve antioksidan ihtiyacı yüksek olan sigara kullanıcıları günde iki adet yiyebilirler.
Kan portakalını ikindi saatinde ara öğün olarak yanında yağlı tohumlar veya süt grubuyla yiyebilirsiniz. Diyelim ki öğle ve akşam arasında acıktınız ve sağlıklı ara öğün alternatifi arıyorsunuz. Bir orta boy kan portakalını dilimleyip bir kâse yoğurtla birlikte yiyebilirsiniz.
Kan portakalını meyve olarak yemek istemiyorsanız suyunu sıkıp sade maden suyuna karıştırarak içebilirsiniz. Salatalara ve zeytinyağlı sebze yemeklerine renk katmak ve aromalandırmak için eklemenizi de öneririm.
PORTAKAL AĞAÇLARINA SAHİP ÇIKIYOR
Metro Türkiye, yerel üretim çalışmaları kapsamında coğrafi işaret tescili potansiyeline sahip Mersin kan portakalının üretimini destekliyor. Bu değerimizin korunması, gelecek nesillerin de görüp tadabilmesi adına bölgedeki portakal ağaçlarına sahip çıkıyor.
Metro Türkiye’nin verdiği ürün alım garantisiyle yeni kan portakalı bahçeleri de kuruluyor ve ağaçların kesilmesi, yok olması engellenerek Mersin kan portakalı geleceğe taşınıyor.
Kooperatifleri ve yerel üreticileri özellikle destekleyen Metro Türkiye, bilgilendirme çalışmalarına da ağırlık veriyor. Örneğin Mersinden Kadın Kooperatifi ile işbirliği içerisinde Mersin kan portakalının coğrafi işaret tescili alabilmesine yönelik çeşitli projeler sürdürülüyor. Bu kapsamda kooperatifler bilgilendiriliyor ve tescil için gerekli dosya, derleme çalışmalarına destek veriliyor. Ürüne yönelik ticari motivasyonun da arttırılması için çalışmalar yapılıyor.
Metro Türkiye tıpkı kan portakalı gibi mevsiminde tedarik ettiği coğrafi işaret tescilli veya adayı ürünlerin restoran menülerinde kullanılması konusuyla da bire bir ilgileniyor. Bu kapsamda şimdiye kadar
120 restoranın menüsüne girmesine destek verdikleri pek çok tescilli ürün var. Şeflerle yeni reçeteler üzerine çalışmalar yürütülüyor. Mersin kan portakalı, koyu renk tonları, tatlı-ekşi tat dengesi ve tuzlu tatları vurgulayabilmesi sebebiyle şefler tarafından sıklıkla tercih ediliyor. Marmelat ve reçellere, salata soslarına katılıyor.
Diğer portakal cinslerinden yaklaşık dört kat fazla C vitamini içeren Mersin kan portakalı, mevsiminde Metro market raflarında düzenli olarak satışa sunuluyor. Her eve daha kolay ulaşabilmesi için destek sağlanıyor.