İngiltere'de kebapçıya sınıf atlattılar
Güncelleme Tarihi:
The Guardian gazetesi, iki Türk kardeşin Londra’daki restoranı Mangal 2’den “Cesur, merak uyandıran ve tam anlamıyla lezzetli” diyerek bahsetti. Menüde yaprak döner de var, istiridye mantarlı pilav da... Izgara ahtapotun eşlikçisiyse kuru fasulye...
Londra’daki Dalston bölgesinin anacaddesi, ziyaretçilerinin dikkatini önce sağlı sollu dizilmiş kebapçılardan yayılan nefis kokularla çeker. Bu caddeden aç karnına ayrılmak neredeyse imkânsızdır. Son dönemde Londralıların en çok merak ettiği restoranlardan biri de burada... Zira Guardian yemek yazarı Jay Rayner’ın övgü dolu yazısının ardından Mangal 2’nin ünü, caddenin sınırlarını çoktan aşarak şehre yayıldı.
1987’de İstanbul’dan Londra’ya taşınan şef Ali Dirik’in şehirde açtığı ikinci restoran Mangal 2, bir buçuk yıl öncesine kadar caddedeki diğer komşuları gibi geleneksel bir kebapçıydı. Ancak Dirik’in oğulları Ferhat ve Sertaç, misafirlerine artık tipik bir kebapçı menüsü sunmak istemediklerine karar verdi. Bir yıl boyunca Kopenhag’da aşçılık yaparak deneyim kazanan Sertaç mutfağın başına geçti, Ferhat’sa restoranın idaresini üstlendi. Dirik kardeşlerin Mangal 2 için yarattığı menü gelenekseli reddetmeden, yenilikten korkmadan hazırlanmış. Yemek yazarlarını en çok cezbeden de bu olmuş.
MUTFAĞIMIZI TANITMA GİRİŞİMLERİ...
Tabaklarda pide ve kaymak kullanımı öne çıkıyor. Izgara soğan salatası için soğanlar tatlılaşana kadar közleniyor, kuru baharatla hazırlanmış sosla servis ediliyor. Şiş köfteleri, Cornwall’dan gelen yağlı koyun etiyle yapılıyor. Acılı zeytinyağıyla lezzetlendirilen humus, çıtır pideyle birlikte servis ediliyor. Menünün sürprizlerinden biri, yoğurt ve domates sosun üzerinde sunulan mantarlı mantı. Bir diğeri de kahverengi yengeç eti ve pirinçle yaptıkları sarma... Sarmanın üzerindeki mayonez toz baharatla tatlandırılmış.
Menüde yaprak döner de var, istiridye mantarlı pilav da. Izgara ahtapotun eşlikçisiyse kuru fasulye...
Tatlılardan tahinli tartın içi susamlı karamelle doldurulmuş, üzerindeyse fındık kreması kullanmışlar.
Genç şeflerimizin yurtdışında mutfağımızı tanıtma girişimleri son yıllarda öne çıkıyor. Dirik kardeşler de bunun başarılı bir örneği. Lezzetten ödün vermeden, yenilikten kaçınmadan ama köklerine de bağlı bir menüyle Türk mutfağını tanıtıyor, belki de geleceğini şekillendirecek, kayda değer adımlar atıyorlar.