Haydi çocuklar mutfağa!

Daha önce birçok kez yazdım, kızım Bilge doğduktan sonra başladı mutfağa ilgim. O bugün 12 yaşında, ben de artık ‘Evinin Şefi’yim. Neredeyse bebekliğinden beri mutfakta, benim yanımda olduğu için yemeklerle ilişkisi iyi oldu. Şanslı ebeveynlerdeniz, iştah sorunu yaşamadı ve brokoliyi yememek için değil, yemek için ağlardı. Küçük yaşta yiyecekler hazırlayabilmesinin ona kattığı özgüveni ve yemek yapma matematiğinin hayatındaki tüm problemlere yaklaşımını belirlediğini görebiliyorum. Eksik bir malzeme nedeniyle koskoca bir pastanın çöpe gidebildiğini görünce ‘mizanplas’ın (yemeklere ön hazırlık) önemini çok çabuk kavradı mesela. Bu, ortaokulda matematik problemi çözerken de işine yarayacak, meslek sahibi olduğunda iş sorunlarını çözerken de... Ani ve aklımıza gelenle değil, önümüzdeki malzemeyle ölçe-tarta hareket etmenin önemini gösteren minik bir simülasyondur çünkü mutfak. Küçük yaştan itibaren olgunlaştırılmış, iyi bir peynirin hakkını vermesi farklı tat ve farklı kültürlere açık, meraklı bir yetişkin olacağı konusunda da beni umutlandırıyor. Bu hafta yazı ve tarifler için sözü kızım Bilge’ye bırakıyorum.

‘YEMEK YAPMAK DENEY YAPMAK GİBİ’

“Bence mutfakta olmak, yemek yemek aileleri ve kültürleri birleştiren çok önemli bir şey. Mesela uzun süredir görmediğiniz bir akrabanız var, onu görmek için ne yaparsınız? Yemeğe davet edersiniz! Aileniz için yemek yaparken özenirsiniz çünkü onların yemekten keyif almasını istersiniz. Restoranlar da öyle... İyi bir şef, değer verdiği müşterileri için özenli yemek yapar ve duygularını katar yemeğe. Ben yemeklerin anıları ve duyguları çok etkilediğine inanırım çünkü ne zaman sevgi, mutluluk gibi duygularla yapılırsa tadı daha güzel olur.

Annem ve babam mutfakla çok ilgilidir. Annem yaptığım ilk tatlı olan vişneli cupcake’i hazırlarken çok destek olmuştu, tarifi özenle anlatmıştı. Bir süre annemle yaptıktan sonra kendim yapmaya başladım tatlıları ve yemekleri. Yemek yapmayı seviyorum çünkü mutfakta olmak beni mutlu ediyor; yeni bir şey yapmak, malzemeleri birleştirmek, hepsi ayrı ayrı deneyler gibi ve çok zevkli. Ayrıca yemekten güzel bir sonuç aldıktan sonra ailemin ve ikram ettiğim arkadaşlarımın tepkisi çok özel oluyor. Bir insanı mutlu etmek çok gurur verici. Bu yüzden ne zaman yemek yapsam hep özenle ve mutlulukla yaparım; çok güzel olur çoğu zaman. Bu kadar iddialı olmama rağmen arada hatalar da yaparım. Bir keresinde rulo kek yaparken kabartma tozunu koymayı unutmuştum ve kek zaten çok ince olduğundan kâğıt gibi kupkuru bir şey olmuştu. Bir daha böyle şeyler olmasın diye malzemelerimi baştan hazırlamaya başladım. Artık yaptığım yemekler çok daha iyi oluyor.

Yemek yapmaktan daha iyi olan bir şey var, o da yemek yemek. Farklı yemekler denemek ve damak zevkini geliştirmek önemli, imkânımız varsa yeni yemekler denemeliyiz. Arkadaşlarımın çoğu bunu tuhaf karşılıyor, bana ‘İğrenmiyor musun’ diyorlar. Bu kelime yemekle yan yana kullanmaya hiç uygun değil. Okul yemekhanesinde bal ve peyniri ya da pilav ve hoşafı birlikte lezzetli bulmama tuhaf bakıyorlar ama tatillerde ‘ödül’ümün annem ve babamla gittiğimiz bir kahvaltıda füme somonla yapılmış iyi bir ‘eggs benedict’ olduğunu bilseler, kimbilir neler söylerler... Mutfağa yeni başlayacak arkadaşlarım için en pratik mozaik pasta tarifini yazdım. Ayrıca son zamanlarda yaptığım en iyi kek ‘elmalı ve cevizli’yi ailem çok beğendi; onun da tarifini paylaşmak istiyorum...”

MOZAİK PASTA (6-8 KİŞİLİK)

NE LAZIM?

- 2 paket pötibör bisküvi

- 200 gr tereyağı (eritilmiş)

- 8 yemek kaşığı kakao

- 8 yemek kaşığı pudra şekeri

- 2 yumurta ◊ 40 gr çikolata (ufalanmış)

- 1 portakalın ince rendelenmiş kabuğu

NASIL YAPARIM?

- Bisküvileri iri iri kırın. Kalan tüm malzemeyi üzerine koyup yavaş yavaş karıştırın.

- Homojen bir karışım olduğunda tezgâha streç film serip karışımı üzerine dökerek ellerinizle piramit şekil verin.

- Streçle her tarafını sıkıca sarıp formunu düzelterek buzluğa atın. Eğer piramit şekli veremezseniz, kare bir kek kalıbını streç filmle kaplayıp pastayı bunun içinde bastırarak da şekillendirebilirsiniz. Buzlukta 2 saat kalan pasta servise hazır. Dilimleyip dilerseniz Antep fıstığıyla süsleyerek sunabilirsiniz.

ELMALI-CEVİZLİ KEK (6-8 KİŞİLİK)

NE LAZIM?

- 2 yumurta

- 125 gr toz şeker

- 150 gr un

- 2 büyük elma (kabukları soyulmuş)

- 3 yemek kaşığı süt

- 50 gr ceviz içi

- 3 yemek kaşığı ayçiçeğiyağı

- 25 ml pekmez

- 1 paket kabartma tozu

- 1 çay kaşığı vanilya esansı

- 2 çay kaşığı tarçın

- Bir tutam tuz

NASIL YAPARIM?

- Fırını 180 dereceye ısıtın, cevizleri irice kırıp fırında 5 dakika ısıtın.

- Cevizler soğurken büyük bir kâsede unu, kabartma tozunu, tarçını ve tuzu eleyip karıştırın.

- Başka bir kapta yağ, süt, yumurta ve vanilyayı çırpın, yavaş yavaş unlu karışıma yedirin.

- En son cevizleri ve minik küpler halinde doğradığınız elmaları ekleyin.

- Hamuru yağlanmış bir kek kalıbına döküp 30-35 dakikada pişirin.