Güncelleme Tarihi:
Çay, sabahın ilk saatlerinden itibaren günümüze eşlik edebilen nadir içeceklerden. Zengin bir Türk kahvaltısının da nefis hamurişleriyle donatılmış akşamüstü davetlerinin de olmazsa olmazı. Dünyanın en çok siyah çay tüketen ülkelerinden biriyiz... Çay somelyesi, yazarımız Ebru Erke “Bir ürünün en iyisini üretmek çok güzel. Ama o ürünle alakalı yaratacağınız kültür ve ona sahip çıkabilmek de en az iyi üretim kadar önemli. Belki dünyanın en pahalı ya da en kaliteli çayını üretmiyoruz ama onunla alakalı öyle bir kültür yaratmışız ki... Demleme şeklimizden ince belli cam bardağımıza kadar artık Türk çay kültürü diye bir kavram var. Bunu da tüm dünyaya yaymışız” diyor.
Güzelce demlenmiş siyah çayın bizde yeri çok ayrı olsa da artık dünyadaki çay çeşitlerini de merak edip tadıyoruz. Bu merakın peşinden çay eğitimi almaya, Hindistan’ın en çok çay üretilen bölgelerinden Assam’a giden Ebru Erke, özel çay çeşitlerinden bazılarını şöyle anlatıyor: “Darjeeling ‘en zarif’ diye tabir edilen çaylardan... Hindistan’ın kuzeybatısında, Himalayalar’ın eteklerinde bir bölgede yetişiyor. Oldukça yüksek rakımda ve dik yamaçlarda üretiliyor. Yoğun bir emek ve zanaat var. Hem iklim faktörü hem de ustalık çayın kalitesine yansıyor. İngiltere’de Buckingham Sarayı’na giden çayların çoğu bu bölgeden. Yıl içinde birden çok defa hasat oluyor, yaz hasadıysa en özellerinden. Çünkü genelde ikinci hasada denk geliyor. İkinci hasatta da aromalar daha çiçeksi ve narin oluyor.”
ÇİÇEKSİ BİR AROMASI VAR
Erke için tadına doyum olmayan, o en özel çaylardan bir diğeri de beyaz çay. Sebebi de çok az işlem görmesi. “Hatta en kıymetlisi de ilk sürgündür. Sürgün, çay bitkisinin tepesindeki tomurcuk kısmı ve en taze birkaç tazecik yaprağı temsil eder. Hasadı genelde bahara denk gelen ilk sürgün beyaz çay da dolayısıyla çok kıymetlidir. Narin bir tat profiline sahiptir” diyor.
Çay konuşup çayın tüm dünyaya yayılmasına vesile olan Çin’den bahsetmemek olmaz. Çin’in Fujian bölgesinde dünyanın en iyi oolong çayları üretiliyor. Tayvan’ın Alishan Dağları’nda da keza öyle... Erke, oolong’u siyah çay ve yeşil çay arasında, yarı okside edilmiş bir çay olarak tarif ediyor: “Üretim esnasında minimum yüzde 30, maksimum yüzde 70 oksidasyona uğramış olması gerekiyor. Düşük oksidasyonlu olanlar daha yeşil renkte, yüksek oksidasyonlu üretilenler de daha koyu renkte olur. Yeşil olanlarında daha çiçeksi, siyahlarında daha baharatımsı aromalar vardır.
‘Milk oolong’ çeşidi de adını süte benzeyen o yumuşacık tadından alır. Bazı üretim yöntemlerinde süt kazanlarının üzerinde nemlendirilip kurutulduğu da olur. Tadını daha iyi almak için küçük miktarlarda, az az demleyip küçük bardaklarda içmek lazım.”
Çay ve yiyecek eşleşmeleri dünyadaki gastronomi trendlerinden... Çay somelyesi olan restoranlar bile var. Ebru Erke herhangi bir yiyecek-içecek eşleşmesinde olduğu gibi çayda da dengenin mühim olduğunu söyleyip ekliyor: “Bunun tek bir yolu yok. Çayın ya da yiyeceğin ön plana çıktığı eşleşmeler yapabilir, tat uyumuyla dengelenen birleşimler yaratabilir veya aksine tezatlıktan yola çıkabiliriz. Örneğin siyah çayın yanına daha yoğun tatları yakıştırıyorum. Akşamüstü çay saatlerini düşünün... Mutlaka bir börek, çörek, kurabiye olur. Ben de siyah çayın yanında en çok peynirli börek, peynirli poğaça gibi lezzetleri seviyorum. Kahvaltıda Ezine beyazpeyniri ve simit ikilisinin yanına en çok ne yakışır? Tabii ki yine çay... Yıllardır farkında olmadan doğru eşleştiriyoruz. Yeşil çaylarla da daha tatlımsı lezzetler uyumlu. Çayın içine konan aromalar ve meyveler de önemli. Kırmızı meyve aromalı bir yeşil veya siyah çay içecekseniz yanında çikolatalı tatlar iyi gider. Orman meyveleriyle çikolata birbirini tamamlıyor, yani zıt tatlar birbirini yükseltiyor. Tropik meyveler varsa, meyveli tartlarla uyum sağlayabilir. Evde deneyip yanılarak kendi eşleşmelerinizi bulabilirsiniz. Farklı aromalı çayları denemekten çekinmeyin.”
“Belki dünyanın en pahalı ya da en kaliteli çayını üretmiyoruz ama onunla alakalı öyle bir kültür yaratmışız ki...”
İSTER POŞETTE İSTER DEMLİKTE
Metro Türkiye dünyanın farklı bölgelerine özgü çayları kendi markası Rioba altında buluşturuyor. Markanın çay çeşitlerini şimdi daha pratik poşet ambalajlarda da deneyimlemek mümkün. Çayın daha küçük parçacıklar haline gelmesiyle oluşan ve bu sayede daha hızlı demlenebilen poşet çaylar, birkaç dakika içerisinde ister evde ister ofiste ya da açık alanda çay keyfi yaşamanızı sağlıyor. Tek yapmanız gereken Rioba poşet çaylarından birini seçip 250 ml ve
90-95 derece sıcaklıktaki suda 3-4 dakika demlemek. Daha koyu çay sevenler çay poşetini bardak içinde biraz daha fazla bekletebilir. Açık sevenlerse demlenme süresini biraz daha az tutmalı.
Poşette sunulan 8 farklı çay çeşidi var. Tercihini demlik veya ‘french press’ aracılığıyla demlemekten kullananlar içinse 75 gramlık kutularda sunulan 18 farklı çeşit var.
RİOBA’NIN ÖZEL ÇAY ÇEŞİTLERİ
- Beyaz çay (İlk Sürgün)
Çin’in Fujian bölgesinde titizlikle elle toplanan genç çay filizlerinden elde edilen bir beyaz çay. Aromatik içime ve floral karaktere sahip.
- Mango ve çiçek karışımlı yeşil çay
Büyük yapraklı bu yeşil çayın fermantasyonu Japon usulünde yapılıyor. Oldukça hafif bir karakterde, mango ve tropik çiçeklerin uyumlu tadı hâkim.
- Yeşil çay (Mango&Çiçek Karışımı)
Çin’in Yunnan bölgesindeki tarlalardan özenle seçilmiş çay yapraklarından hazırlanıyor. Hafif buruk tada sahip, damakta çiçeksi izler bırakıyor. Sıcak ya da buzlu soğuk çay olarak içmeye uygun.
- Rooibos (Kakao&Vanilya)
Sıcak, soğuk veya sütle birlikte içilebilir. Kakao ve vanilyadan gelen İrlanda kremasını andıran bir tat profiline sahip.
- Darjeeling (Yaz Hasadı)
Hindistan’ın Darjeeling bölgesindeki tarlalardan seçilen yapraklarla hazırlanıyor. Güçlü, gövdeli, aromatik tadı ve açık kahverengi dem rengiyle öne çıkıyor. Özellikle öğleden sonra çay saatlerinde veya akşam yemeği sonrası için uygun.
- Guarana&Ginseng
Brezilya Amazon yağmur ormanlarından gelen guarana tohumları, ginseng ve yeşil rooibos’la harmanlanıyor. İçeriğindeki hurma ve turunç meyvelerinin tadıyla hem sıcak hem de soğuk içim için ideal.
- Lady Grey
Siyah çay, bergamot ve aspir çiçekleriyle yapılıyor. Tatlı ve asidik bir earl grey çeşidi... Kırmızı aspir ve peygamber çiçekleriyle lezzeti, kokusu ve de görüntüsüyle alışılmadık bir deneyim.
- Milky Oolong
Çin’den yine leziz bir çay... Süt buharı daha yapraklar yeşilken oksidasyonu durdurmak için kullanılıyor. Sonra bu tatlımsı, kaymak tadıyla damağınızda yer edecek yapraklar dikkatlice yuvarlanarak kurutuluyor.
Gastronometro şeflerinden çaylarınıza eşlik edecek pratik tarifler...
KAKAOLU PİŞMEYEN KURABİYE
(4-6 kişilik)
NE LAZIM?
◊ 115 gr ince yulaf ezmesi
◊ 75 gr Hindistan cevizi yağı
◊ 75 ml badem sütü
◊ 15 gr kakao
◊ 5 gr vanilin
◊ 110 gr bal
◊ 90 gr yerfıstığı ezmesi
NASIL YAPARIM?
◊ Hindistan cevizi yağını tencereye alıp eritin.
◊ Badem sütü, kakao ve vanilini ekleyip 2 dakika kaynatın. Yerfıstığı ezmesi ve balı katıp karıştırın, ocaktan alın.
◊ Yulaf ezmesini ekleyin ve homojen olana kadar karıştırın. Bir dondurma kaşığı yardımıyla toplar elde edin.
◊ Yağlı kâğıt serili tepsiye aldığınız kurabiyelerin üzerine bir bardak altıyla bastırıp düzleştirin. Buzdolabında bekletip servis edin.
ŞEKERSİZ HURMA TATLISI
(4-6 kişilik)
NE LAZIM?
◊ 1 lt süt
◊ 30 gr nişasta
◊ 20 hurma (çekirdekleri çıkarılmış)
◊ 100 gr ceviz (isteğe göre)
◊ 3 gr tarçın
NASIL YAPARIM?
◊ Sütün 100 mililitresini ayırıp kalanını kaynatın.
◊ Kaynayan süte hurmaları ekleyip 5 dakika daha kaynatın. Ocaktan alıp blender’dan geçirin ve tekrar ocağa koyup kaynatın.
◊ Ayırdığınız süt ve nişastayı bir kâsede karıştırıp kaynayan karışıma ilave edin. Ateşin altını kısın ve karıştırarak pişirmeye devam edin.
◊ Karışım koyulaşınca kâselere bölüştürüp buzdolabında soğumaya bırakın. Toz tarçın ve cevizle süsleyip servis edin.
KEPEKLİ KEK
(4-6 kişilik)
NE LAZIM?
◊ 100 gr kepekli un (veya tam buğday unu)
◊ 100 gr beyaz un
◊ 5 yumurta
◊ 80 gr bal
◊ 60 ml zeytinyağı
◊ 1 havuç (rendelenmiş)
◊ 1 ekşi elma (rendelenmiş)
◊ 60 gr ceviz (parçalanmış)
◊ 60 gr kuru üzüm
◊ 1 paket vanilin
◊ 1 paket kabartma tozu
NASIL YAPARIM?
◊ Yumurtaları iyice çırpıp kabartın. Zeytinyağı ve balı ekleyip karıştırın.
◊ Havuç, elma, ceviz ve kuru üzümü ilave edip iyice harmanlayın.
◊ Ayrı bir kapta un çeşitleri, kabartma tozu ve vanilini karıştırın. Diğer karışıma ekleyin ve spatulayla yavaşça birbirine yedirin.
◊ Kek hamurunu 28-30 santim çapındaki yuvarlak, yağlanmış bir kaba dökün. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında pişmeye bırakın. Üzeri kabarıp kızarıncaya kadar, yaklaşık 35 dakikada pişecektir. Dilerseniz servis için üzerine pudra şekeri serpebilirsiniz.
Bu yazı sponsorludur.