Gastronomi kazanında kaynayanlar

BU BALIKLAR OMEGA-3 ZENGİNİ!

Metro Türkiye’nin sürdürülebilir balıkçılığı desteklemek amacıyla hayata geçirdiği ‘Yediği Önünde, Yemediği Yarında’ projesi, balık hasadına başladı. Alternatif yem modeliyle Türkiye’de bir ilk gerçekleştiren projeyle, bu yıl sonuna kadar

400 ton çipura ve levrek yetiştirilmesi ve 500 ton deniz balığının kurtarılması hedefleniyor. Yetiştirilen balıklar için alg yağı içeren özel bir yem kullanılıyor. Yapılan analiz sonuçlarına göre de bu sayede balıklar normal yemle beslenenlere göre 2 kat daha fazla omega-3 yağ asidi içeriyor. Metro Premium çipuralar ay sonu, levreklerse mayıs ayında raflarda olacak.

Metro Türkiye CEO’su Sinem Türüng “Projemiz doğaya ve sağlığa katkısı bakımından üç yönüyle kıymetli. Bunlardan ilki, balığın sürdürülebilirliği. Kullandığımız yem tekniğiyle gelecek nesillerin de balık yiyebilmesi için azalan balık popülasyonuna karşı çözüm üretmeye çalışıyoruz. Diğer yandan sürdürülebilirlik için yetiştirildiği ortam da önemli diyerek hayvan refahını gözetiyoruz. Kafeslerdeki düşük balık sayısıyla daha az strese girmesini sağlıyoruz. Son olarak da omega-3 bakımından daha zengin, güvenilir ve lezzetli balıklar sunuyoruz. İlk etapta 150 ton balık yetiştirerek 180 ton deniz balığını kurtarmayı hedefledik ve buna ulaştık” diyor.

ŞEFLER İÇİN İYİ BİR FIRSAT

Genç şeflerin yarışmalarda tecrübe kazanması kariyer gelişimi için önemli. S. Pellegrino’nun düzenlediği Genç Şef Akademisi Yarışması (Young Chef Academy Competition) ünlü şeflerden mentorluk almak ve beceriyi küresel bir platformda sergilemek açısından güzel bir fırsat. İnternet üzerinden başvuru yapılabiliyor. 18-30 yaşında olmak ve en az bir yıl komi, başşef, yardımcı şef gibi profesyonel çalışma tecrübesi gerekiyor. Yarışma dili İngilizce. Son tarih 30 Nisan.

BAHARA GEÇERKEN ‘KIDDE’ YENİR

Gurme seyahatlerin gözdesi Adana, coğrafi tescilli ürünlerine Karataş ilçesiyle özdeşleşen ‘kıdde’yi de ekledi. Pideyi andıran kıdde; buğday unu, maya, susam, çörekotu, tarçın, karanfil, muskat gibi malzemeler katarak yoğrulan özel bir hamurla yapılıyor. Özellikle kıştan bahara geçilen dönemde, Karataş’ta hemen her evde pişiyor.