Güncelleme Tarihi:
Bir zamanlar Osmanlı’nın başkenti olan Bursa bence tam bir küçük İstanbul. Camileri, hanları, Kapalı Çarşısı ve meydanlarıyla imparatorluk başkenti olmanın hakkını veriyor. Tarihi mekânlarını daha önce gezdiğimiz için bu kez ailece lezzetlerinin peşine düşmek istedik. Siz de gurme bir tur için kenti ziyarete gidecekseniz iki hatta üç güne yaymanızı öneririm.
Abdal Meydanı’ndaki fırınların hepsinin kapısında metrelerce kuyruk var. Hangi saatte giderseniz gidin var! O nedenle bekleyin. Tarihi Taş Fırın, kahvaltı için ilk durağınız olsun. Fırından yeni çıkmış sıcacık simitler, tahanlı ve cevizli lokum alıp tahta masalara oturun. Fırından gelen kokular size adeta “Ye” diyor, “Bu lezzetleri başka yerde bulamazsın, doyasıya ye!” Tahanlı ve cevizli lokum coğrafi işaretli... Tahanlı, açmadan hafif büyükçe... Üzerinde hafif çıtırdamış, şekerli ve bol tahin var. Şeker içinizi baymayacak kadar. Hamuru az yağlı, hafif, pufidik bir hamur. Cevizli lokumun içindeyse tadı baharatla kuvvetlendirilmiş ceviz var. Kahvaltıdan sonra Tarihi Taş Fırın’ın üçüncü kuşak sahiplerinden Enes Kavan’la tanışıyoruz ayaküstü. Bursa Gastronomi Derneği kurucularından, Bursa’nın süt helvasını denememiz için adresler öneriyor. Hemen yol alıyoruz...
Bursa’nın Tarihi Yarımada’yı andıran sokaklarında yürümek harika. Tuz Pazarı’nda sebzeden meyveye, baharattan bakliyata her şeyin en güzeli tezgâhlarda. Biraz Gemlik zeytini ve kelle peyniri alıyorum. Tadına bakılacak çok şey var ama midemizin de bir sınırı var. O yüzden çarşıdaki esnaf lokantalarından Abidin Usta’ya gidip süt helvamızı yarım söylüyoruz. Burası 1960’lı yıllarda kurulmuş. Coğrafi işaretli süt helvası, fıstıklı bir muhallebinin fırında kızartılmasıyla yapılıyor. Eskiden çamfıstığıyla hazırlarlarmış. Şimdi normal fıstık var içinde; şekeri kallavi, kıvamı titrek...
Sonra biraz yürüyelim ve kahve içelim diye meşhur Fidan Han’a gidiyoruz. Baycan Bey’in Meşhur Kahvesi’ne gidip sapsız fincanları doğrudan ateşe oturtup pişirdiği Türk kahvesini içiyoruz. Bağdat hurma tatlısıyla servis ediyorlar. Kahveye yakışan bu tatlı, iri bir hurma biçiminde, baharatlı bir hamur... Şerbetli ama hafif. Bağdat Pastanesi’nin 60’larda üretmeye başladığı bu tatlıyı başka yapan yok. Tarifi sır gibi saklı. Yollarda seyyar satıcıların camekânlı arabalarında da satılıyor. Birkaç kişiden içine 14 çeşit baharat katıldığını ve sırrının hamuruna eklenen leblebi tozu olduğunu duydum ama bunlar sadece fısıltı tabii.
Yiye yiye neredeyse akşamı ediyoruz. Tuz Pazarı’nda yürürken tezgâhların arasından girilen Saner İşhanı’nda kendimizi buluyoruz ve yine coğrafi işaretli meşhur cantık pidesinin iyisini... Kardeşler Fırını’ndaki el kadar pidenin bu kadar lezzetli olabilmesine şaşırıp şaşırıp yiyoruz. Taş tabanlı kara fırında, gürgen odunu ateşinde pişiyor bu pideler. Kıymalı harcında karabiber, tuz, çok çok az domates vardı. Napoli pizzası gibi bir dünya markası olmaya aday bence. Onun gibi az ve öz malzemesiyle tam bir ‘Basit güzeldir’ örneği...
Sıra geldi akşam yemeğine... Yoğurtlu kebabını ya da pideli köftesini denemek istiyorsanız aklınızda olsun; ne kadar tarihi ve meşhur adres varsa hepsi akşamları erken kapanıyor. O yüzden Eker Meydan isimli yeme-içme alanını tarif ediyorlar bize. “Kayhan Köftecisi mi, Zennup 1884 mü” ikilemindeyken kazanan, şef Ömür Akkor buradan ayrılsa da Zennup 1884 oluyor. Rezervasyonumuz olmadığı için biraz bekliyoruz, kalabalık. Cevizli-zerdeçallı ekşimaya ekmekleri nefis. Humus, Ankara tava, ekmek üstünde servis edilen çok ince kıyılmış kokoreç, şef Ömür Akkor’un bıraktığı gibi... Kuşüzümlü Bursa pidesi çıtır çıtır, incecik. Porsiyonlar da çok büyük, iki kişi daha rahatlıkla doyardı.
Diğer önerimse döner kebabı... Bursa’nın imza lezzeti, isim hakkı yüzünden ‘döner kebabı’ olarak tescillendi, biliyorsunuz... Bir de pideli köftesi meşhur. Pideler, domates sosu, üzerine köfte ya da döner, bol tereyağı ve yanında yoğurtla servis ediliyor.
Tarihi İskender çok turistik bir dükkân, önünde 500 metre kuyruk vardı. Bekleyemedik. Döner kebabı için tavsiyem, Tuz Pazarı’ndaki Kebapçı Hüseyin Usta... Ama burada daha önce yediğimiz için biz finali Kayhan Çarşı’daki Kebapçı İdris’te pideli köfteyle yapıyoruz. Final dediğime bakmayın. Asıl finali kestane şekercisine saklayın. Biz Kardelen’i seçtik. Kahve yanında ikramlık ve hediyelik için en uygun seçeneklerden biri bu... Bursa lezzetleri bunlarla sınırlı değil elbette. Ancak tüm bu bahsettiklerim kısa bir gezide tattıklarımızdı, yola çıkmak için size de ilham versin istedim.