Güncelleme Tarihi:
Çok soğuk bir kış akşamı, Kadıköy’den vapura atlayıp açıldığı günden beri methini duyduğum Vegan Masa’ya gidiyorum. Lahmacun âşığı bir vegan olarak insanların öve öve rüyalarıma soktukları o lahmacunu artık tatmak istiyorum. Dışarıdaki soğuğa inat içeride gürül gürül yanan bir odun fırını, önünde gürgen ağacından yapılmış eski usul fırın kürekleri ve mermer tezgâhta, üzeri bezle örtülü hamur bezeleri karşılıyor beni.
Menüde yayla (25 lira) ve ezogelin çorbası (21 lira), lahmacun (16 lira), pide çeşitleri (45-58 lira arası), fermente badem yoğurdundan çırpılmış ayran ve tatlı olarak da cevizli kadayıfla (24 lira) sütlaç (29 lira) var. Siparişinizin yanında sumaklı soğan, dilim turp, limon ve maydanoz da geliyor.
Her çeşitten tatmak için ‘Fırından Karışık’ adını verdikleri tabağın tek kişilik olanından söylüyorum. Fakat fındık lahmacundan (10 lira) ilk ısırığı aldığım an elim yeni lahmacun siparişi için kendiliğinden havalanıyor. Taş fırında pişmiş lahmacun çıtır çıtır ve çok leziz. Üstelik dürüp ısırdığınızda tabağa birkaç damla yağ damlıyor. Bu benim yıllar önce navegan lahmacun yerken yaşayamadığım bir deneyim.
Bu kadar iyi lahmacun yapmaları bir tesadüf değil. Dükkânı eşi Ümit Potur’la beraber açan Funda Özdem Potur, Gaziantepli bir lahmacun ustasının kızı. Odun fırınıysa “Kendimi bildim bileli lahmacun yapıyorum” diyen kardeşi Lütfü Özdem’e emanet. 30 yıllık esnaf olan babasından çok şey öğrendiğini anlatan Funda Hanım “Ailece tadım yapa yapa sonunda vegan lahmacunun en iyi versiyonunu yakaladık” diyor. Bu arada vegan olmayan babası ve diğer aile üyeleri de lahmacunun vegan versiyonunu daha çok sevmiş. Lahmacun o kadar başarılı ki arada vegan olduğuna inanmayanlar çıkıyormuş. Ümit Bey “Geçenlerde bir müşterimiz bizimle kavga etmeye gelmiş. Gönderdiğimiz siparişi uzatıp ‘Siz beni kandırmaya utanmıyor musunuz, bunun içinde et var’ dedi. Epey zorlandık ama içinde et olmadığına ikna ettik sonunda” diye anlatıyor.
Soya kıyması ve bezelye proteini bazlı iç harcının soğan, domates, biber ve baharat dengesi çok iyi. Soya kıymalı, mantarlı, patatesli ve üç peynirli pideleri de lezzetli, bol malzemeli ama benim gönlüme taht kuran elbette lahmacun oluyor. Çünkü vegan peynirlerle aram yok ve dışarıda herhangi bir yerde ‘Veganım’ dediğimde zaten önüme konulan tabakta ya mantarlı ya patatesli bir şeyler oluyor.
Bu arada fermente badem yoğurdundan yaptıkları ayran kıvamlı ve bol köpüklü. İki büyük bardak içiyorum.
Menüye çok yakında kebap çeşitlerinin de ekleneceğinin, ‘vegan Adana’nınsa yolda olduğunun müjdesini aldıktan sonra mekândan, yaşadığım şehirde artık vegan lahmacun yapan bir taş fırın olduğunu bilmenin huzuruyla ayrılıyorum.
Mısırlı Bahçe Sok. No: 8/A, Beşiktaş/İstanbul;
(0212) 227 49 61