Bu çökertmeyi yemeden sezon kapanmaz...

Sekiz yıl kadar önce rehber hazırlamak için Bodrum’u arşınlarken bir arkadaşım yeni bir şef restoranı açılacağından bahsedip beni Yalı, Kızılağaç tarafına yönlendirmişti. Bodrum’un tüm hareketinden kilometrelerce uzak, ağaçların altında bir bahçeye restoran açmaya karar veren şefi merak etmemek mümkün değildi. Adını ‘Yüzüklerin Efendisi’nde geçen ağaçlardan alan Ent Restoran, umduğum her şeyden daha fazlasıydı. Uzun yıllar yurtdışında deneyim kazanan şefi Yoldaş Sönmez, sadece Bodrum’a has malzeme ve yemeklerle özel bir tadım menüsü hazırladığını anlatırken bu restoranın adını daha çok duyacağımıza ikna olmuştum bile...

Kadayıf

GÖZLERDEN IRAK, SAKİN BİR KONUMDA

Yanılmadım ama tanıdığım en eli lezzetli şeflerden Yoldaş’ın Ent’le yolculuğu sandığımızdan hareketli geçmek zorunda kaldı. Restoranın yakaladığı başarıya rağmen Kızılağaç’taki yerinden çıkması gerekti. Torba’da bir otelin bahçesinde tekrar açıldı ve orada yine çok başarılı sezonlar geçirdikten sonra bu kez otelle yolları ayrıldı. Her işte bir hayır vardır dedikleri boşuna değil, Ent bu sezon Nef Reserve Yalıkavak’ta, bu kez herkesin kolay ulaşabileceği ama tıpkı eskisi gibi biraz gözlerden uzak, sakin bir konumda açıldı.

Restoranın oturması ve yemek yemesi oldukça konforlu masa ve sandalyeleri, günbatımını ve deniz manzarasını izleyebileceğiniz geniş bir terasta. Sol uçta hem kavı hem de kokteylleriyle iddialı bir çeşitlilik sunan tatlı bir barı var. Menü, müdavimlerini üzmeyecek şekilde tasarlanmış.

Yoldaş Sönmez

Yeni lezzetler de eklenen alakart seçenekler arasında şefin eski degüstasyon menülerinden aklımıza kazınan imza tabaklarının çoğu var. Yoldaş Şef, “Bodrum’da, bağında, bahçesinde, pazarında ne varsa burada da o var. Trüfü, kaz ciğerini göremezsiniz bu menüde hiçbir zaman” diyor yine. “Pazarda ne varsa” diyen çok ama Yoldaş Sönmez’in mutfağı için çıta oldukça yüksek. Bodrum’un sonbahardan ilkbahara yetişen ve çok bilinmeyen farklı otlarını da kullanıyor. Meralarından, denizinden etin ve balığın en iyisini seçmeyi ve onu iyi işlemeyi seviyor. Taze malzemelerin dışında kalan her şey, mesela kuru baharat çeşitleri Anadolu’da bildiği, seçtiği yerlerden geliyor.

Başlangıç için imza tabaklarından leziz sübyeyle kavuştuğuma çok sevindim. Sübyeyi (195 lira) sanki risotto gibi suyunu iyice bırakana kadar uzun uzun, hem balık hem tavuk suyu katarak şaraplı sosunda pişiriyor. Tereyağıyla bağlıyor, limon yağıyla lezzetlendiriyor. Üzerinde de yonca yaprakları var. Kuru patlıcan dolmasının güzelliği içinin deniz mahsulleriyle doldurulmuş olması. Yanındaki iki sosa da bol bol banarak tatmak gerek çünkü ikisi de şahane. Biri şefin çeşitli aromalarla zenginleştirdiği tencere sosu, diğeriyse yabani semizotundan yaptığı pesto.

Karides tabağında bargilya karidesi  birçok farklı şekilde kullanmış. Mangalda pişen iri karidesin altında bezelye püresi var. Karides biskle lezzetlendirdiği tabağın etrafında bu kez karidesten yaptığı içliköfte benzeri hamur topları dolu. Paprikayla tatlanan karidesi tereyağıyla servis ediyor (260 lira).

Sübye/Karides

80 KAT ÜST ÜSTE DİZİLMİŞ PATATES

Muğla’da bir şef restoranına gelip menüde çökertme kebabı yorumu gördüğüne kim sevinmez ki! Şefin çökertmesi uzun süre akıldan çıkmayacak lezzette detaylarla dolu. Dana tandır etin porsiyonu hayli cömert. Yağından tamamen ayrılıp kendi suyuyla pişmiş. Kapya biber ve kızarmış domatesle yaptığı kırmızı sos müthiş. Altındaki patates yuvasını ayrı bir tabakta servis etse bütün gün bıkmadan yenir. Patatesi baklava gibi ince ince, tam 80 kat üst üste diziyor, arasını sarımsak ve tereyağıyla tatlandırıyor. Tabağın son dokunuşuysa üzerine serptiği kurutulmuş domates tozu...

Kereviz kremalı granyöz fileto (330 lira) yine yanında minik toplarla servis edilince bu kez içinde ne sürpriz var diye merak uyandırıyor. Balığı işlerken en lezzetli yerlerinden yakasını ayırıp diderek pankoya bulamış ve mini balık köfteleri kızartmış. Yanında da deniz börülcesi ve mürekkep kıtırları var. Tatlılarda kadayıfın hikmeti ‘a la minute’ pişmesi; yani siz sipariş verince sıfırdan hazırlanması (120 lira). Çıtır çıtır cevizli alıştığımız tadını, üzerindeki keçi peyniri mus farklı bir boyuta taşımış. Antalya Elmalı’nın tahiniyle yaptığı meyveli helva yorumunun yanındaysa Milas susamından çıtır krokanlar var.

Bodrum’un çoğunluğa göre en güzel mevsimi sarı yaz şimdi başlıyor. Hayatın görece biraz daha sakinleştiği; suyun, havanın tadından yenmediği bu dönemin keyfini sürerken tabağında dolu dolu Bodrum görmek isteyenler Ent’i listesine almayı ihmal etmesin.