Lezbiyen kadının peÅŸine düÅŸen adam, ajan mıydı

Yan odaya geçtiler birlikte ve Feyza bütün hünerini sergiledi. Kadın, masajdan çok memnun kalmışa benziyordu. ‘Rujumun markasını merak ediyor musun?’ dedi kadın. ‘Evet’ dedi Feyza. Sohbetin nereye uzanacağını tahmin etmeye baÅŸlamıştı. (...)O, arabasıyla Kalamış’ta bekleyecekti. ‘Beyaz station Renault’ demiÅŸti adam. Feyza arabanın markasını duyunca ‘istihbaratçı olduÄŸunun yeni bir kanıtı’ kabul etti bunu. Evden ayrılmadan önce iki arkadaşını arayarak ‘telefon sapığı’ ile buluÅŸmaya gittiÄŸini haber verdi. Arayanın bir erkek olduÄŸunu anlayınca kapatmak istedi telefonu. ‘Üzgünüm erkeklere masaj yapmıyorum’ dedi. ‘Durun’ diye bağırdı adam. ‘Bana deÄŸil, eÅŸime yaÅŸgünü hediyesi olarak gelmenizi istiyorum.’Feyza’ya ilginç geldi bu teklif... ‘Bir kadına yaÅŸgünü hediyesi masöz olmak fikri’ni daha da cazip hale getiren, evinin üç aylık kirası kadar bir ücret alacak olmasıydı. Yine de düşünmek için zaman istedi. Başına bir iÅŸ gelmeyeceÄŸinden, gizli kamera kullanılmayacağından ya da birilerinin dalga geçmediÄŸinden emin olması gerekiyordu. O sırada hem bir partinin ilçe yönetim kurulunda sayman, hem de sosyal bir kulüpte yönetim kurulu üyesiydi. Dikkatli olma ihtiyacı duyması o yüzdendi. AraÅŸtırması tam iki gün sürdü. Olumlu sonuç alınca sevindi. Çünkü içinde bir ses o eve gitmesini söylüyordu. ‘Evet’ yanıtını iletti, akÅŸam da verilen adresin yolunu tuttu.Karı koca, ikisi de evdeydi. Feyza’nın beklediÄŸi gibi adam karısını yalnız bırakıp gitmemiÅŸti. Tanışma faslı üçlü sohbete dönüştü. Ekonomi, siyaset, ülkenin gidiÅŸi derken gece saat 01.00’i buldu. Feyza adamın gitmesini beklerken, adam, ayaÄŸa kalkıp yan odayı gösterdi. ‘Eh artık eÅŸim sizi beklemekten yoruldu. Lütfen buyurun.’ O odaya geçtiler birlikte ve Feyza bütün hünerini sergiledi. Kadın, masajdan çok memnun kalmışa benziyordu.RUJUMUN TADINI DAMERAK EDÄ°YOR MUSUN?‘Rujumun markasını merak ediyor musun?’ dedi kadın. ‘Evet’ dedi Feyza. Sohbetin nereye uzanacağını tahmin etmeye baÅŸlamıştı. ‘Peki numarasını merak ediyor musun?’ Ona da ‘Evet’ yanıtını verdi. Son soru, yoruma gerek bırakmayacak kadar açıktı. ‘57 numara ruj kullanırım. Peki tadını merak ediyor musun?’ Bir kez daha ‘Evet’ dedi Feyza ve birlikte yatak odasına yöneldiler. Aylarca sürdü iliÅŸkileri.O zamana kadar bir kadınla uzun süreli iliÅŸkisi olmamıştı. Bu iliÅŸkiyle birlikte cinselliÄŸe bakışı deÄŸiÅŸti. Erkeklerden iyice uzaklaÅŸtı. Ondan ayrıldıktan sonra da baÅŸka kadınlar oldu yaÅŸamında. Birlikteliklerinin çoÄŸu gelip geçti, anılarında önemli bir yer edinemeden. Sadece bir kiÅŸi Feyza’yı derinden etkiledi, silinmez bir iz bıraktı. Teninde ve yüreÄŸinde...1990 yılıydı onunla tanıştığında. Henüz masözlüğe baÅŸlamamıştı. Mimar Sinan Ãœniversitesi mezunuydu. Masaj yapmayı bir arkadaşından öğrenip, meslek edinene kadar deÄŸiÅŸik iÅŸlerde çalışmıştı.O sırada çalıştığı ÅŸirket, Anadolu otoyolunun bazı etaplarının yapımını üstlenmiÅŸti. Åžirkette iyi bir konumu vardı. Åžirketi, dönemin iÅŸ koÅŸulları gereÄŸi genel müdür ve bakanlara çeÅŸitli jestlerde bulunuyordu. Ä°haleleri kazanmak için yapılan bu jestler, zaman zaman çekler biçiminde ulaÅŸtırılıyordu makam sahiplerine.Feyza da iÅŸ iliÅŸkilerinin bu ÅŸekle dönüşmesinden rahatsızdı. Tanık olduÄŸu her belgenin bir fotokopisini çekiyor, doÄŸruluÄŸundan ve dürüstlüğünden şüphe duymadığı ünlü bir yazara gönderiyordu. Ä°ÅŸte tam bugünlerde bir telefon sapığı türemiÅŸti. Telefonu, eve girdiÄŸi dakika çalmaya baÅŸlıyordu. Alışmıştı adamın sesine. Açar açmaz tanıyor, ‘Sapık kontenjanımız dolu. BoÅŸalınca size haber veririm’ deyip kapatıyordu. Fakat adam asla vazgeçmiyordu. Bir daha arıyor, ‘Ne kadar aşık olduÄŸunu’ anlatmaya çabalıyordu. Günler geçtikçe ‘telefon sapığı’nın konuÅŸması deÄŸiÅŸti. Feyza’nın içtiÄŸi sigaranın, kullandığı parfümün markasını, eve girip çıktığı saatleri, gün içinde görüştüğü kiÅŸileri tek tek sıralar oldu.Önceleri aldırmasa da giderek merakına yenik düşmeye baÅŸladı Feyza. ‘Kimdi bu adam? Nasıl öğreniyordu hakkındaki bu bilgileri?’ Ne kadar düşünürse düşünsün bir türlü çıkaramıyordu gizli hayranının kimliÄŸini. Büyük ihtimalle bir ajandı bu adam. Kendisini takip ettiriyordu. Yoksa bu bilgileri edinmesi mümkün olamazdı. Sokakta dolaşırken sürekli arkasını kollar, izleyen birilerini arar oldu. Fakat bir kez bile şüpheli birine rastlamadı peÅŸinde.TELEFON SAPIÄžIÄ°STÄ°HBARATÇI MI?Telefon sapığı ise rutin günlük programını anlatma faaliyetine devam ediyordu telefonda. Feyza, hakkındaki hemen her ÅŸeyi bilen, kendisini adım adım izleyen bu adamın, nasıl olup da ‘cinsel tercihi’ni bilmediÄŸini anlayamıyordu. Lezbiyen olduÄŸunu biliyorsa neden peÅŸini bırakmıyordu? EndiÅŸe içinde kıvrandığı bir gün, yine telefon çaldı. Arayan oydu ve buluÅŸmak istiyordu. ‘Bugün randevularınız arasında bir boÅŸluk olduÄŸunu biliyorum. Bir kez görüşelim, beni tanıyın. BeÄŸenmediÄŸiniz takdirde bir daha asla numaranızı çevirmeyeceÄŸim.’ Feyza, ‘Tamam’ dedi; ‘Görüşelim, beÄŸenmediÄŸimi söylersem bir daha aramayacaksınız beni.’ Nasıl olsa kendisi söyleyecekti son sözü. Hem merak ettiÄŸi soruların yanıtını öğrenmenin tek yolu vardı, buluÅŸup görüşmek. Kabul ettiÄŸini söyledi Feyza. BuluÅŸma için saat ve yer belirleyip telefonu kapattılar.O, arabasıyla Kalamış’ta bekleyecekti. ‘Beyaz station Renault’ demiÅŸti adam. Feyza arabanın markasını duyunca ‘istihbaratçı olduÄŸunun yeni bir kanıtı’ kabul etti bunu. Heyecan ve korku içindeydi. Evden ayrılmadan önce iki arkadaşını arayarak ‘telefon sapığı’ ile buluÅŸmaya gittiÄŸini haber verdi. Ne olur ne olmaz, bilmelerinde yarar vardı.Feyza yaklaşırken son derece yakışıklı bir adam indi arabadan. Aynı zamanda son derece şık giyinmiÅŸti. Onu görür görmez korkusu uçup gitti Feyza’nın. İçinin yağı eridi adama elini uzatırken.Arabanın kapısını açtı, Feyza’yı yerine oturtup kapıyı kapattıktan sonra kendi yerine geçti. MuhteÅŸem bir zarafet sergiliyordu. Torpido gözünün üzerinde bir hediye paketi ve çok hoÅŸ dizayn edilmiÅŸ bir buket çiçeÄŸi iÅŸaret etti eliyle.MESLEĞİMÄ° TAHMÄ°NET EDEBÄ°LÄ°RSENHenüz hiç konuÅŸmamışlardı. Feyza, hediye paketini açtı. Kokusuna bayıldığı büyük boy Armani parfüm ve o zamanlar özel sipariÅŸle getirttiÄŸi bir karton Barclay sigarası. YüreÄŸi pırpır ederken yine aynı soru geldi aklına. ‘Parfümümü bilen adam cinsel tercihimi nasıl bilmez?’Adını o zaman söyledi adam: ‘İsmet’. MesleÄŸini sordu Feyza. Asıl merak ettiÄŸi oydu, acaba gerçekten ajan mıydı? Ä°smet, oyun oynamak istiyordu. ‘Sen bil’ dedi. Oyun baÅŸladı. Feyza beÅŸ ipucu istedi. ‘İpucunu öğrenebilmek için soru sorabilirsin, ben vermeyeceÄŸim. 10 tahmin hakkın var. Ama asla bilemezsin.’ Farklı, tahmin edilmesi zor bir mesleÄŸi olduÄŸu böylece kesinleÅŸmiÅŸti. Araba Kalamış’tan Maltepe’ye doÄŸru ağır ağır ilerlerken Feyza baÅŸladı sorulara...- Resmi görevli misiniz, sivil mi?- Duruma göre deÄŸiÅŸir.- Yüksek tahsil ÅŸartı var mı?- Åžart deÄŸil ama olursa çok iyi olur.- Sabit mesai saatleriniz var mı?- Var denemez.- Ãœniformanız var mı?- Evet!- Silah taşır mısınız?- Hayır!BeÅŸ sorudan dördü ajan olduÄŸu tahminini doÄŸruluyordu. Ancak silah taşımaması bozuyordu iÅŸi. Silah taşımayan ajan olur mu? Olmaz. Peki o zaman neydi mesleÄŸi? Feyza baÅŸladı tahminlerini sıralamaya. 10 deÄŸil 15 tahminde bulunsa da bilemedi adamın mesleÄŸini. Sonunda çığlık attı. ‘Yalvarıyorum size. Kimsiniz, necisiniz? Benden ne istiyorsunuz? Neden beni taciz ediyorsunuz.’NASIL ÖĞRENMÄ°ÅžTÄ° ONCA ÖZEL BÄ°LGÄ°YÄ°Bunun üzerine daha fazla sürdürmekten vazgeçti oyunu adam. Feyza’ya döndü, yapacağı etkiyi görmek istercesine gözlerine dikti gözlerini:- Hanımefendi, bendeniz mahallenizin imamıyım!AÄŸzı açık kaldı Feyza’nın. Bütün tahminlerinin ötesindeydi imam olacağı. Peki ajan deÄŸilse nasıl öğrenmiÅŸti hakkında onca bilgiyi? Ona da bir açıklaması vardı. Yıllardır aynı mahalledeydi, sürekli herkesin yardımına koÅŸardı; dolayısıyla da herkesle iyi iliÅŸkisi vardı. Marketten tutun butiÄŸe kadar, Feyza’nın her zaman alışveriÅŸ yaptığı yerlere ‘bir çaylarını içmek’ bahanesiyle uÄŸrayarak öğrenmiÅŸti her ÅŸeyi. Ä°nsanlar, imamdan bir ÅŸey gizlemiyorlardı.Buraya kadar tamamdı, anlamıştı Feyza olanları. Açıklaması mantıklıydı. Tek ve en önemli nokta kalmıştı geriye. ‘Peki imamsanız nasıl oluyor da burada benimlesiniz?’ diye kekeledi. Ä°mam güldü. ‘İmamsak insan deÄŸil miyiz?’ Öyle ya imamlar insan. Ãœstelik erkek deÄŸil mi? Feyza da güldü ilk kez.Buzlar erimiÅŸti artık. HoÅŸsohbet bir adamdı imam. Etkileyiciydi. Kendini anlatırken de rahattı, bir ÅŸey gizlemiyordu. Evli ve beÅŸ çocuk sahibiydi. BeÅŸi de kızdı çocuklarının. Karısı yaşça kendisinden hayli büyük olduÄŸu için onunla cinsel birlikteliÄŸi sona ermiÅŸti.Ve böyle baÅŸladı lezbiyen Feyza’nın imam Ä°smet ile iliÅŸkisi. Gittikleri yerlerde imam olduÄŸunu asla hissetmiyordu. Asla dinden imandan konuÅŸmuyor, Feyza konuÅŸmak istese de kapatıyordu o konuyu. ‘Ben imamım mürÅŸit deÄŸilim. Sen sorularını bu ilmin öğreticilerine sormalısın’ diyordu. Müzikli yerlere gitmekten, dans etmekten çekinmiyordu imam. Tek engeli, görüleceÄŸi endiÅŸesiyle rakı içememesiydi. Feyza’nın içtiÄŸi rakıya imrenerek bakıyor, kendisi votkalı viÅŸne suyu içiyordu. Böylece hem kokmuyor, hem de diÄŸer masalardan fark edilemiyordu alkol aldığı. Her hafta bir Rum kadının evine ‘misafir’ oluyorlardı 2-3 saat. Giderken ciddi bir alışveriÅŸ yapıyorlardı. Elleri kolları dolu gittikleri evden ayrılırken, Ä°smet, kadına bir de ücret ödüyordu. Feyza, onunla birlikteyken ‘ayrıcalıklı’ hissediyordu kendini. Özel, benzeri baÅŸkalarınca yaÅŸanması pek de mümkün olmayan bir iliÅŸkiydi onlarınki. Çok samimi bir arkadaşı vardı Feyza’nın. Ä°mamla iliÅŸkisini bütün ayrıntılarıyla anlatıyordu ona. O da ‘Ben de birlikte olmak istiyorum’ diye ÅŸaka yapıyordu. Feyza, nihayetinde bir gün ciddi olduÄŸunu anladı.Feyza, arkadaşının isteÄŸini Ä°smet’e söyledi. Büyük bir hata yapmıştı. Altı ay kadar süren birliktelikleri bıçak gibi kesiliverdi. Bir daha hiç görüşmediler imamla...CUMA: AVRUPA’YA Ä°NSAN KAÇIRAN TÃœRK’ÜN ÖYKÃœSÃœYaÅŸam öykünüzü bekliyoruzFax: 0 (212) 677 0 888 e-mail: fbildirici@hurriyet.com.tr Mektup adresi: Anlatsam Roman Olur Hürriyet Medya Towers GüneÅŸli/Ä°stanbul. Web sayfası: www.hurriyet.com.tr/anlatsamÂ