Güncelleme Tarihi:
Türkiye’ye hoş geldiniz. İstanbul’u nasıl buldunuz?
- İlk değil, ikinci kez buradayım. Bu kez Fashionable için geldim. Çok beğendim İstanbul’u. Bu kadar güzel ve eğlenceli olacağını düşünmemiştim.
İstanbul’a gelmeni istediklerinde ilk ne düşündün?
- İstanbul hakkında çok şey duymuştum. O yüzden zaten gelmek istediğim bir yerdi.
Burada nereleri gezdiniz?
- Öncelikle alışveriş yaptım tabii. Kapalıçarşı’ya, Kanyon’a, sonra da Boğaz’daki restoranlara gittim. Burada her şey inanılmaz.
Nazar boncuklu bilekliğinizi nereden aldınız?
- Bunlar ısrail’de de var, ama kolumdakini New York’tan almıştım.
BÜTÜN HAYATIM UÇAKTA GEÇİYOR
Nereye aitsiniz? Size soru sorul-duğunda nereli olduğunuzu söylüyorsunuz?
- “İsrailli’yim, ama uçakta yaşıyorum” diyorum. Sürekli gezdiğim için ev olarak adlandırabileceğim bir yer yok. Aslında üzücü bir durum bu...
Sürekli uçakta olmak zor değil mi?
- Zor ama bazen de çok şanslı olduğumu hatırlatıyorum kendime. Çok eğlenceli, farklı insanlarla karşılaşabiliyorum çünkü... Ayda 10 ülkeyi ziyaret ettiğim oluyor.
Bugün Nişantaşı’nda alışveriş yaparken neler yaşadınız? ınsanlar sizi tanıdılar mı?
- Ah, evet... Geçen gelişimde çok rahattım, kimse tanımıyordu. Ama bugün bir dükkana gittiğimde 15 fotoğrafçıyla karşılaştım, hepsi üstüme geldi. Çok ilginçti.
Modelliğe 8 yaşında başladınız, sonra 15 yaşına kadar ara verdiniz.
- 13 yaşımdan 15 yaşıma kadar ara verdim, çünkü dişimde teller vardı. Gülebilmem için dişlerimin düzelmesi gerekiyordu. Sonra yeniden başladım.
Model olmak çocukluk hayaliniz miydi?
- Aslında doğal olarak gelişti. Annem de mankendi çünkü... Ayrıca küçükken de bu işi yaptığım için manken olmak bana çok doğal geliyordu. Ama spor dergilerinde kapak olmak gibi küçük hayallerim vardı tabii...
MÜMKÜN OLDUĞUNCA ÇOK ÇOCUK YAPMAK İSTERİM
Sports Illustrated’a kapak olduğunuzda neler hissettiniz?
- İlk anda “Yalan söylüyorlar” dedim! ıkinci düşündüğüm, sonunda rüyamın gerçek olduğuydu... Hem de 24 yaşında...
Kapak olacağınızı öğrendiğinizde ilk kimi aradınız?
- Annemi aradım. Bunu ne kadar istediğimi biliyordu.
Anneniz de sizin kadar güzel mi?
- Annem adına teşekkür ederim. Ama bu konuda objektif olamayacağım, bence annem gördüğüm en güzel kadınlardan biri. Geçen sefer İstanbul’a onunla gelmiştim. şimdi kuzenim yanımda... Belki önümüzdeki sefer de babamla gelirim.
Hep ailenizle mi seyahat ediyorsunuz?
- Bence en güzeli bu...
Gelecek için ne gibi planlarınız var?
- Hemen her mankenin rüyası, 40 yaşında da iş yapıyor olabilmektir. Kapak olmak gibi, Fashionable İstanbul’da olmak gibi işler... Ayrıca gelecekte tasarımcı olabileceğimi düşünüyorum. Anne de olabilirim.
Annelik hayalleri kurmaya başladınız mı?
- Tabii ki. Mümkün olduğunca fazla çocuk yapmayı planlıyorum. Ama henüz 24 yaşındayım, yani bunun için erken.
Evlat edinmeyi düşünür müsünüz?
- O sorumluluğu alabileceğime inanırsam elbette... Ama hayat bazen tüm hayallerinizi gerçekleştirmenize izin vermez.
Çocuk planlarınız için anneniz ne diyor?
- Daha dün çocuk sahibi olmamı istediğini söyledi. Biz dört kardeşiz ve hepimiz birbirimize bağlıyız. Annem bizim de çocuk sahibi olmamızı hayal ediyor artık...
FİLM İZLERKEN HEP UYUYAKALIYORUM
Amerika’da bir moda programı sunuyordunuz. şimdi gündeminizde bir sinema filmi var...
- Evet, umarım 2010’da vizyona girer.
-Rol yapmak zor muydu?
- Zorluktan öte, rutinimden çıkıp farklı şeyler yapmak eğlenceli geldi bana...
- Oyunculuğu sevdiniz mi peki?
- Evet. Rol yapmayı, başkası olmayı seviyorum. Bu da bir bakıma mankenlik gibi aslında... Bir süreliğine başkası oluyorsunuz.
Oyunculuk dersi aldınız mı?
- Almadım, çünkü ders alırsam makine gibi olurum diye düşündüm. Çok saf olmak istedim.
İyi bir izleyici misinizdir?
- Evet, ama genellikle uyurum! O yüzden uykudan önce ve uykudan sonra diye iki bölümde izlerim.
LAHMACUNU SEVDİM
Formunuzu nasıl koruyorsunuz?
- Ne mutlu bana ki ne istiyorsam yiyebiliyorum. Gayet iyi besleniyorum. Sabah büyük bir kahvaltı yaptım. Görenler “Nasıl bu kadar yiyip de zayıf kalıyorsun?” diye sordu.
Kebap yediniz mi?
- Evet, küçük köfteler vardı, onlardan yedim.
Favori yemeğiniz nedir?
- Suşi. Küçük köfteler ve lahmacunu da sevdim ama...
LEONARDO HAKKINDA KONUŞMAK İSTEMEDİ
Saba Tümer, ünlü top modeli özel hayatı ile ilgili sorularla da sıkıştırdı. Leonardo Di Caprio ile bir süredir ayrı oldukları konuşulan Refaeli, “Ayrı mısınız, barışık mısınız?” sorusuna, “Her ikisini de söylemezdim zaten. Dürüst olmak gerekirse” yanıtını verdi.
Tümer, neden bu sorulara yanıt vermediğini sorduğunda Refaeli, ketum tavrını sürdürerek “Neler yaptığım, nerede alışveriş yaptığım, nerede yemek yediğim, herşey görünüyor. Dolayısıyla kendime saklayabildiğim kısmını saklamaya çalışıyorum. Hayatımdaki erkekler hakkında konuşmak ne yazık ki istemiyorum. Çok özel olduğunu düşünüyorum ve benim yanımda olmadıklarında başkaları hakkında konuşmak istemiyorum” yanıtını verdi.