Süleyman ARAT
Oluşturulma Tarihi: Aralık 05, 2005 00:00
Aşk sınır tanımıyor. Kaderin bir şekilde bir araya getirdiği gençler, arada binlerce kilometre bile olsa ne yapıp edip birbirlerine kavuşuyor. Kalbini Latin güzellere kaptıran, sonra da onları nikáh masasına oturmaya ikna eden Türk erkeklerinin sayısı da giderek artıyor.
Futbol ve danstaki kıvraklıklarıyla tanıdığımız Latin Amerika ülkelerinden gelerek, Türk erkekleriyle evlenen ne kadar çok ‘Latin gelinimiz’ olduğunu kaç kişi bilir? ‘Kıtalar uzak, sıcakkanlılık ortak’ diyen Brezilya, Bolivya, Honduras, Kolombiya ve Meksikalı gelinler, belli ki Türk ritmine çabuk ayak uydurmuş. Hürriyet’in, bir kısmına ulaştığı Latin gelinler mutluluk tablosu çiziyor, ‘Türkiye’yi çok seviyoruz’ diyorlar.
Aralarında evlendikten sonra Müslümanlığı seçenler de var, dinlerini korumayı evlilik şartı koşan da... Sadece futbol ve samba ile tanınmaktan şikayet eden gelinler, ülkelerinin farklı kültürlerine, toplumsal felsefesine ve mutfaklarına da dikkat çekiyorlar. ‘Sıcak iklimin, sıcak kadınlarını seçtik’ diyen Türk damatlara göre onlarla kaynaşmak, bir Avrupalı kadına oranla çok daha kolay.
Trabzonlu Hasan, kızistemeye Kolombiya’ya gitti
Kolombiyalı Nohra Elena ile Trabzonlu Hasan Çebi, 1996’da, Londra’da dil kursunda tanışmış. Kendi deyimleriyle, ‘aşk başlayınca birbirlerini görmeden yapamaz’ olmuşlar. Nohra, Türkiye’ye tatile gelip 15 gün Hasan’ın misafiri olmuş, Kolombiya’ya dönünce Hasan’ı almış bir hüzün. Ayrılığa ancak altı ay dayanabilmiş. Kolombiya’ya gidip kız isteyen Hasan, ‘Ramazan ayından etkilenen eşim kendiliğinden Müslüman oldu. Oğlumuz Alican (6), ailemizin çiçeği’ diyor.
Aşkından dört ayda Portekizce öğrendi
Brezilya’dan Bodrum’a animatör-dansçı olarak gelen 21 yaşındaki Monalisa Dos Santos Bispo’nun İsmail Oygut’la aşkı roman gibi. Yöneticisi olduğu Magic Life’a gelen sambacı güzele ilk görüşte aşık olan Oygut, çekingen güzelden etkilenmiş. Önce kahve içmeye, ertesi akşam yemeğe, ardından diskoya davet ettiği Monalisa’ya iyice abayı yakan İsmail Bey, Brezilyalı güzelin Bulgaristan’a turneye gitmesiyle kendini rakıya vermiş. Sürekli çiçek ve çikolata yolladığı Monalisa ise, aldığı ilk gülü hep saklamış. Aşkından dört ayda Portekizce’yi söken ve ‘Sevgim her geçen gün büyüyor’ diyen İsmail Oygut artık çok mutlu.
e-postaya aşk düşerse
Süleyman Doğru ve Myriam Del Carmen Melo’nun aşkı sanal alemde başlamış. 4,5 ay chat yapan çiftin atağı Süleyman Bey, cesuru ise Myriam olmuş. Myriam’ı İstanbul’a davet eden Süleyman Bey, havalimanında karşıladığı Latin güzeline abayı yakmış. Galatasaray Lisesi mezunu Süleyman Doğru, mükemmel Fransızcası ve İspanyolcasıyla onu evliliğe razı etmiş. Myriam da önceleri bir Arap ülkesi sandığı Türkiye’yi kısa sürede çok sevmiş.
Modern kaynanayı görünce ‘Evet’ dedi
Üniversite eğitimi için bulunduğu ABD’nin Seattle kentinde bir partide tanışmış Murat Ersoy ile Honduraslı Susan Oviedo de Ersin. Farklı din ve kültürden birisinin kafasını karıştırdığını belirten Susan, yaşadıklarını şu sözlerle anlatıyor: ‘Uyuyamaz oldum. O Müslüman, ben Hıristiyan. Nasıl yaparız? İnternete girdim. Müslümanlığı ve Türklerin kadınlara bakışını inceledim. Başta çok korktum. Seattle’a gelen modern kayınvalidemi görünce rahatladım ve ‘Evet’ dedim. Kızım Hayal’i (2,5) ve eşimi çok seviyorum.’
Aşkın rüzgárı İstanbul’a savurdu
Açık deniz kaptanı Müjdat Albayrak’la 1983 yılında Rio de Janeiro’da tanışan Maria Teressa, yaşadığı büyük aşkın rüzgárıyla İstanbul’a savrulmuş. Eğitiminin ardından ülkesi Bolivya’ya dönen Teressa, Müjdat Albayrak’la 1,5 yıl sonra Lüksemburg’da evlenmiş. Derya ve Deniz adlı iki kızı olan, şimdi İstanbul’dan İspanya ve Portekiz’e giysi ihraç eden Maria, ‘Farklı dil, din ve kültür. Alışmak kolay değil ama ben çok mutluyum’ diyor.
İşte Gürhan’ın Milena’sı
Londra’da tanışan Milena ve Gürhan, sadece 15 günlük bir görüşmenin ardından şartlar gereği ülkelerine dönmüşler. Telefon ve mektuplarla süren dostluk bir ara çıkmaza girmiş; tam üç yıl hiç görüşmemiş çift. İtalya’da iş bulan Gürhan Hüroğlu, gurbette geçirdiği bir gece Kolombiyalı Milena’ya deliler gibi aşık olduğunu hissetmiş. Hemen eski aşkını arayıp, bir erkek arkadaşı olup olmadığını sormuş. ‘Yok’ yanıtını alınca da evlenme teklif etmiş. Çiftin şimdi biri dört yaşında, diğeri altı aylık iki oğlu var. Milena, ‘Bir Avrupa ülkesine gitseydim asla böyle kolay olamazdı’ diyor.
Suzan diğerlerinden farklı o Meksika’ya gelin gitti
Son örnek, öncekilerin aksine Meksika’ya gelin verdiğimiz Yeşilköylü Suzan. İnternette başlamış onların aşkları... 1999’da damat Aleberto Torres, günde altı saat chat yaparak çalmış 15 yaşındaki genç kızın gönlünü. ‘Mail’lerle bağlandık, fotoğraflarımızı yolladık’ diyen Suzan, fabrikatör babası ve annesini Meksika sınırına yakın ABD kenti San Diego’ya tatile gitmeye ikna etmiş. ‘Amacım onları tanıştırmak, fikirlerini almaktı. Meksika’nın sınır kenti Tijuana’da buluştuk. Onlar da beğenince evlendik’ diyen Suzan Hanım, mutluluğunu anlata anlata bitiremiyor.