Sibel ARNA
Oluşturulma Tarihi: Mart 10, 2007 00:00
Geçtiğimiz hafta düzenlenen Paris Moda Haftası’nı izlemek üzere Harvey Nichols’un davetlisi olarak Fransa’daydım. Chanel, Antonio Berardi ve John Galliano defilelerini izledim. Stella Mc Cartney’in showroom’unu ziyaret ettim. Chanel’in Baş Tasarımcısı Karl Lagerfeld ile kendimi aynı fotoğraf karesine girmek için belimi sakatladım.
John Galliano’nun mafya babası halleri karşısında bir karış açılan ağzımı zor kapattım. 2008 kışına dair bir sürü şey öğrendim. Bir kere bollaşan hiçbir şey yok sevgili okurlar. Pantolonlar yine daracık, tayt yine moda, elbiseler yine vücuda oturuyor. Bele vurgu devam ediyor. Kumaş çizmeler geliyor, sırt dekoltesi daha bir makbulleşiyor. Önümüzdeki yıl bizi daha renkli bir kış bekliyor.
Anlatmaya Chanel’den başlayayım. Spor salonu büyüklüğünde bir alan, tavanlar cam, içerisi aydınlık mı aydınlık. Yer buz, gök bulut. Podyum buz görünümünde olan bir materyalle kaplanmış, tavana ise beyaz buluta benzeyen kartonlar asılmış. Mankenler podyumda yürürken epey zorlanıyor. Buzda Dans yarışmasının da etkisiyle bir an "yoksa gerçek buz mu?" diye düşünüyorum. Tabii yanılıyorum!
Chanel’in 2007-2008 sonbahar-kış koleksiyonunda renk ve geometrik formlar öne çıkıyor. Etekler dar ve dizin hemen altında. Chanel’in ünlü tüvitleri renklenmiş. Kırmızı, mor, yeşil tonlardaki elbise ve paltolara aynı renk ve desenden uzun çizmeler eşlik ediyor. Upuzun paltolarla dar siluetler vurgulanıyor.
Karl Lagerfeld bu kış çok moda olan kaz tüyü montları önümüzdeki kış da kullanmış. Ancak kabarık montların üzerine kolsuz yelekler giydirmiş. Açıkçası mankenlerin kolları Terminator gibi gözüküyordu. Dore, lame gibi neon renkler 2008 kışında da varlığını koruyor. Gece kıyafetlerinde birincilik siyahın. Dekoltelerde ise sırt dekoltesi açık ara önde.
SAÇLAR TOST KAŞLAR KALIN
Chanel defilesinde mankenlerin makyajı çok sadeydi. Karl Lagerfeld makyajdan çok kaşlara önem vermiş. En sarışın model bile kaşları kalın ve siyah olarak podyuma çıktı. Saçlar ise tost yapılmıştı. Bilmeyenler için not: Bir zamanlar çok moda olan bu saç modeli tost makinesine benzeyen bir aletle yapılıyor. Saçlar sanki tost makinesinde basılmış gibi dalga dalga, hatta tiftik tiftik oluyor. Saçlar uçuşuyor, yüzü gözü kapatıyor.
Chanel defilesi podyuma kar yağmasıyla son buldu. Karl Lagerfeld küresel ısınmaya tepkisini böyle gösterdi. Unutmadan bu anlattığım koleksiyon eylül ayında İstanbul’a geliyor. Yani Chanel Türkiye’deki ilk mağazasını eylül ayında Harvey Nichols’ın içinde açıyor.
GALLIANO’NUN CADILARI
Chanel’den bir gün sonra defile yapan John Galliano yine işi şova döktü. Mankenler cadı kazanından fırlamış gibiydi. Kocaman ve kat kat cadı şapkaları, korkunç bir makyaj, kabarık elbiseler dikkat çekti. Mankenlerin hiç biri güzel değildi. Bembeyaz bir surat, mor gözaltları ve fuşya saçlarla podyuma çıktılar. Birçoğunun vücutları da mordu. Vücut makyajı sayesinde dayak yemiş gibi gözüküyorlardı. Bazıları ellerinde oyuncak bebekle podyuma çıktı. Hepsi prensese elma yedirmeye çalışan cadı kraliçeye benziyordu.
Galliano defilenin sonunda selam vermek için çıktığında asıl şov o zaman başladı. İtalyan mafya babaları gibi podyumda yürüyen Galliano’nun başında kasket, omzunda ceket, altında ise pijama vardı vardı. Her zamanki gibi rengarenkti. Uzun sarı saçlarını tamamen gizlemişti. Sağında solunda mankenlerin aksine yaşlı ve şişman kadınlar ve müzisyenler vardı. John Galliano defilesini izlemeye gelenler arasında Kylie Minoqueda vardı. Defileden çok etkilenen Minoque, Galliano’yu uzun uzun alkışladı.
ORİGAMİ ŞAMPİYONU ANTONIO
İzlediğim en sade defile olmasına rağmen en çok Antonio Berardi’nin kıyafetlerini beğendim. Her biri giyilebilirdi. Berardi’nin koleksiyonu Hakan Yıldırım’ın geçen ay yaptığı "Bir Sefer Sonu" defilesine çok benziyordu. Her şey dapdardı. Defile gri tayt pantolonların geçişiyle başladı. Üstüne giyilen kazak ve gömlekler de daracıktı. Berardi korse ve kemerlerle bele vurgu yaptı. Elbiselerin ve bluzların çoğu arkadan fermuarlıydı. Kıyafetlerin tamamında kumaşlar ustaca katlanmıştı. Defile sonunda herkes hemfikirdi: Antonio Berardi tam bir origami ustası.
Abiye kıyafetlerde kullanılan dekolteyle daha önce hiç karşılaşmadım. Elbiselerin tamamı çorap gibi kaçmıştı. Küçücük deliklerden ten gözüküyordu. Gece kıyafetlerindeki temel renk siyahtı.
STELLA’DAN YÜN KÜRK Stella Mc Cartney defilesine yetişemedim. Ama defileden bir gün sonra showroom’unu ziyaret ettim. Stella’nın 2008 sonbahar-kış koleksiyonunda en göze çarpan şey aksesuvarlar. Ayakkabıların tamamı rugan, sivri burunlu ve platform... Yün, koleksiyona damgasını vurmuş. Nedeni ise tasarımcının tam bir hayvan hakları savunucusu olması. Markasını yarattığı ilk günden beri asla ve asla deri kullanmıyor, kürkten nefret ediyor. Bu sebeple yünden kürkler tasarlamış. Kocaman yün çantalar yapmış. Hepsi çok ağır. Kim, nasıl taşıyacak bilemiyorum. Kış koleksiyonunda bu yazın trendi olan mini elbiselerden bol bol var. Paris Hilton, Britney Spears gibi ünlülerin iç çamaşırının üzerine giydiği transparan gömleklerden de var.