<b>Nurten ERK</b>
Oluşturulma Tarihi: Eylül 04, 2004 00:34
Fransa merkezli uluslararası çimento devi Lafarge’ın tüm dünyadaki marka imajı ve kurumsal iletişimi Yonca Ataç’a emanet... 2004 başından beri Fransa’daki genel merkezde İç İletişimden Sorumlu Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyor. Ataç, Fransa Lafarge’da bu göreve getirilen ilk yabancı.
Yonca Ataç, Lafarge markasının dünyadaki konumlandırılması, markanın yönetimi, markayı konumlandırmada yazılı elektronik araçların kullanımı, internet sitesi, kurumsal ortaklı sponsorluklar ve iç iletişimin yürütülmesinden sorumlu. Aynı zamanda yıllık faaliyet raporunun hazırlanması da onun bölümünün sorumluluğunda. Lafarge bünyesinde CEO’dan sonra gelen Kıdemli Başkan Yardımcısı’na bağlı üç bölüm başkan yardımcısından biri... Ekibinde biri Alman, altısı Fransız toplam yedi kişi var.
1963 doğumlu Ataç, 1985’te Boğaziçi Üniversitesi İş İdaresi Bölümü’nden mezun olmuş. İş hayatına 1985’te General Electric’te pazarlama sorumlusu olarak başlamış. 1987’de yine pazarlama sorumlusu olarak Netaş’a geçmiş. Bir yıl sonra, pazarlama sorumlusu olarak aldığı maaşın yarısına Yapı Kredi Bankası’nda Reklam ve Halkla İlişkiler Bölümü’nde müşteri yetkilisi olarak çalışmaya başlamış. 1991’e kadar reklam sektöründe kalmış. 1994’de NCR Bilişim Sistemleri’nde pazarlama iletişimi sorumlusu olarak görev almış.
Lafarge Türkiye’ye ise 1995’te İletişim Müdürü olarak katılmış. Mayıs 2000’den itibaren de Lafarge İletişim Başkan Yardımcısı olarak Lafarge Türkiye CEO’suna bağlı çalışmaya başlamış. 2004 başından bu yana da Lafarge’ın Paris’teki genel merkezinde grubun tüm iletişiminden sorumlu yönetici olarak görev yapıyor.
Ataç, Lafarge’a katıldığından bu yana şirketin birçok farklı ülkede yapılan toplantılarına düzenli olarak katılmış. 2003’te grubun değişim projesi kapsamında dört ay Fransa’da kalmış. Lafarge’ın Fransa’daki üst düzey yöneticileriyle uzun zaman geçirmiş. Birçok projede aktif rol almış. Türkiye’ye döndükten sonra da Fransız yöneticiler grubun uzun vadeli değişim projelerinde Ataç’ın görev almasına karar vermiş ve onu yeniden Fransa’ya çağırmışlar.
Fransa’daki değişim projesi içinde yer almaktan son derece memnun olan Ataç, ‘Esnek düşünce kabiliyetimizin çok yüksek olması bizim en büyük avantajımız. Batıda her şey çok sistemli, sorun çıktığında Türk yöneticiler daha hızlı karar alıp harekete geçebiliyor’ diyor.
Halk oyunları ekip ruhu kazandırdı
Yonca Hanım, okul yıllarında sosyal aktivitelere de bolca katılmış, amatörce halk oyunları da oynamış. ‘Folklor sizi geleceğe hazırlıyor’ diyerek, şunları söylüyor: ‘Ekip çalışması insana çok farklı bakış açısı kazandırıyor. Folklor sizi bu anlamda bir ekip çalışmasına, yani iş hayatındaki geleceğe hazırlıyor. Kulüp organizasyonları içindeki küçük birimlerle ilgili çalışmalar ileride iş arkadaşlarımızla olan ilişkilerimize yansıyor.’
35’imden sonra Fransızca öğrendim
İşini çok seven Yonca Hanım, çok iyi derecede İngilizce bilmesine rağmen Fransız kültürünü ve iş hayatını daha iyi anlamak için Fransızca da öğrenmiş. ‘35 yaşından sonra Fransızca öğrenmeye başladım. İşimde zaten çoğunlukla İngilizce kullanıyorum ama ben Fransızlar’ı daha iyi anlamak için bu dili öğrendim’ diyor.
Yoga yapıyor kendini tanıyor
Uzakdoğu kültürünü yakından tanımak için iki yıldır yoga yapan Yonca Ataç, ‘Böylece kendimi daha iyi anlıyorum, kendimi keşfediyorum. Bazı konularda kendimi daha iyi hissediyorum. Sinirlerimi kontrol altında tutmayı öğreniyorum’ diye konuşuyor. Fransız arkadaşlarına Türk yemeklerini pişiren Yonca Hanım, Fransız yemeklerini öğrenmek için kursa gidiyor.
Sevdiğim şeylerin peşinden giderim
Yonca Ataç, Boğaziçi Üniversitesi mezunu.. Ancak bu okulu sadece iyi eğitimi ve parlak kariyer geleceği için seçmemiş. Üniversitenin kampusunu önceden görüp aşık olmuş. Çok sevdiği için de bu okulda okumayı kendisine hedef koymuş. ‘Sevdiğim şeylerin peşinden giderim’ diyen Yonca Hanım, bu yaşam tarzını hayatı boyunca tüm konularda uygulamaya çalışmış.