Güncelleme Tarihi:
Paris’de 2000’in ilk moda haftası milenyum farkını yarattı. Bir tarafta Valentino, Chanel ve Yves Saint Laurent gibi markalar koleksiyonlarını tanıtırken, dünya elmas uzmanı De Beers tarafından düzenlenen gala gecesinde 2000 Yılı Pırlanta Oscarları’nı kazanan tasarımlar muhteşem bir defileyle açıklandı.
Bu açıklamanın sıradan bir Haute Couture defilesi olduğunu sanabilir; dolayısıyla yanılabilirsiniz: Derece alan tasarımlar inanılmaz, kareografi etkileyici, Sophie Marceau'nun mevcudiyetiyle davetliler merak uyandırıcı, mankenler ise Laetitia Casta takviyesiyle muhteşemdi... Ve üstelik olay Paris’de Louvre’un tam göbeğinde yer alan ve geleceği sembolize eden cam piramitin tam orta yerinde gerçekleşti. Defileyi seyrederken veya kokteyl esnasında gecenin davetlilerini merakla izlerken cam piramit hep tepemizdeydi.
Pırlantanın değeri
Yaklaşık yarım yüzyıldan beri De Beers tarafından her yıl düzenlenen yarışmaya dünyanın her yerinden tasarımcılar katılıyor. Bu yıl gerçekleşen milenyum gala defilesinde, ödül alan 16 ülkeden 29 tasarım tanıtıldı.
Tasarımlara ünlü mücevher firmaları sponsor olurken, kıyafetler ünlü modacıların 2000 koleksiyonundan seçilmişti. Kimi tasarımlar Alexander McQueen’in İlkbahar-Yaz koleksiyonuyla tanıtılırken, Versus, Calvin Klein ve Issey Miyake’nin çizgilerine ödül alan pırlantalar sayesinde göz atmak mümkün oldu. Ancak tabii ki esas olan pırlantalardı... Damla kadar olanları yüz milyonlar değerindeyken, gecenin 'pırlanta değer hesabı'nı yapabilmek imkansız gibiydi: Gala gecesinde piramidin altında yaklaşık 2000 karatlık 47 bin pırlanta görmüş olduk...
Gecenin en tombulu
29 milenyum pırlanta tasarımı, gene milenyum mankenleri -1.90 boy, maksimum 50 kilo, güzel ama standart ifadeli modeller- tarafından sergilendikten sonra muhteşem final gerçekleşti: De Beers tarafından 2000 yılı için tasarlanan ve geçtiğimiz aylarda Sophie Marceau tarafından tanıtılan 'De Beers Milenyum Star' sahne aldı. (Pırlanta 203 karattı, dünyanın en büyük ve en temiz pırlantası şeklinde 2000 yılı hayallerinin sembolü olarak tasarlanmıştı. Rakkamsal değerini ise bilemiyorum; zaten kimse bilmiyormuş. Konunun uzmanları bile hakkında tartışıp duruyorlarmış.)
Peki bu değeri bilinemeyen pırlantanın podyum hali nasıl gerçekleşti? Zaten esas olay da bu gerçekleşme haliydi: Top-model dünyasının son dönem en moda ismi Laetitia Casta sahne aldı ve gecenin en tombul ve gösterişli pırlantası aynı sıfatlara sahip top model tarafından sunulmuş oldu...
Laetitia Casta olayı
Öncelikle burada olayın ön açıklamasını yapmak gerekir: Casta malumunuz Cindy Crawford gibi Zeki Triko kızlarından olup özellikle Fransa başta olmak üzere dünyanın şu vakitlerdeki en gözde modellerinden biri.
Öyle ki, Brigitte Bardot, Catherine Deneuve gibi yıldızların sembolize ettiği, esası Jeanne D’Arc’a kadar uzanan Fransızların özgürlük, eşitlik, kardeşlik, -tabii ki güzellik de- gibi kavramlarının imajı olan 'Marianne' ı milenyumda temsil etmek için O seçildi. Ve Fransa’da sürekli olarak dergilere kapak, kozmetik firmalarında da ilk tercih oluyor. Casta sahne alınca o ana kadar zarifçe alkışlayan seyirci coştu. Ne kadar güzel olduğu üzerine yorumlar yapıldı. Elinde tombul pırlantayla beraber aynı tombullukla salına salına podyumda birkaç tur attı.
Boyu diğer modellerden 25 santim kısa, kilosu daha fazlaydı. Tavrı diğerlerine göre çok daha rahattı. Kendinden ve ilgiden memnun ve farkında görünüyordu.
Yürürken inanılmaz kıvırtıyordu ve hatları yeterince kıvrımlıydı. Üzerinde Yves Saint Laurent elbisesiyle ilk balosuna katılan ama herşeyin farkında olan prenseslere benziyordu. Zaten finalde sahne aldı. Ne defile öncesindeki, ne de sonrasındaki kokteyle katıldı. Sadece De Beers Merkez Satış Örgütü Başkanı Anthony Oppenheimer ile hatıra fotoğrafı çektirip gitti.
En davetli Bond kızı
Ödül kazanan tüm tasarımcılar, Oppenheimer ailesi, dünyadaki De Beers temsilcileri ve Fransız moda ve sosyete dünyasının mühim isimleri gecede mevcuttu. Ama en star, Bond kızı Sophie Marceau’ydu. Ön kokteylin sonunda kocasıyla birlikte geldi. Tüm basın üzerine saldırdı. Defile sonrası yanında A. Oppenheimer eşliğinde, yeniden üzerine saldıran kameralara kahkahalar atarak ve çığlıklar atarak 'pırlantalara bayıldığını' söyledi. Boyu uzun, bedeni düzgün, elbisesi sade ve dekolte, tavrı çok doğaldı.
Ayrıca geceye Sönmez Köksal ve eşi Filiz Akın da katıldı. Defilede yanyana oturduk. Köksal çok sempatik, Akın çok güzeldi. Laetitia için, Köksal 'inanılmaz', Akın 'çok güzel; çok tatlı' dedi...