‘‘Lady olmak önemli değil, ben normalim’’

‘‘Gerçek aristokratlar para harcamadan yaşar’’ diyen Lady Henrietta:

Lady Henrietta Spencer-Churchill Dolmabahçe Kültür Merkezi’nin bahçesinde Decorist ‘99 fuarı için kurulan çadırda sebzeli tavuğunu yerken o kadar sade ve doğal görünüyordu ki ona sorduğum ‘‘Aristokrat bir ruh taşımak ve lady olmak, nasıl bir duygu’’ soruma, tebessümle yanıt verdi: ‘‘Ben normalim.’’

- Mimariye nasıl ilgi duydunuz?

Bu benim yetiştirilişimden ve yaşadığım yerlerden kaynaklandı. Çok güzel evlerde, şatolarda yaşadım. Halılar, mobilyalar çok özeldi. Sadece iyi bir göz, zevk ve görüşün olması yeterli değil. Bunun için bir dizayn okuluna gitmem gerekiyordu. Okula gittikten sonra da profesyonel olarak bu işi yapmaya başladım.

- 21. yüzyıla girerken, bütün dünyada oturulabilecek bir evi nasıl yerleştirirsiniz?

Yeni bir bin yıla girmenin her şeyi bir anda değiştireceğini düşünmüyorum. Bütün medya bu fikir üzerinde yapılandı, ama ben buna inanmıyorum. Her türlü bilgiyi geçmişten alıyoruz. Özellikle İngiltere’de yeni bir şey yapmaya imkan yok. Bütün evler eski. Sadece restorasyon yapılıyor.

- Kendi tarzınızı tanımlayabilir misiniz?

Yetişme tarzım ve geçmişimden dolayı hep gördüğüm şeye alışığım. O yüzden geleneksel ve klasik bir tarzım var. Ama önemli olan bir evi yaparken onun hangi döneme ait olduğuna bakarım. Benim tercihim ise özellikle Jacobean, Edwardian ve Georgian tarzı. Bazen çok çağdaş dizaynlar yapıyorum, ama benim ünlü olduğum konu klasik dizaynla ilgili olduğum için bana çok fazla modern mekanları yapma teklifi gelmiyor.

- Bir şatoda mı yaşıyorsunuz?

Hayır. Şehir dışında çok iddiasız, küçük bir kır evinde yaşıyorum. Londra içinde de küçük teraslı bir evim var.

- Aristokrasi nasıl bir duygu?

Artık herkes çok alçakgönüllü yaşıyor. İngiliz aristokrasisi çok eskiye dayandığı ve aristokratlar normalde de çalışmadıkları için hepsinin çok parası varmış gibi düşünülür, ama genelde çok paraları yoktur. Bundan dolayı da çok şaşaalı bir hayat yaşanmaz. Gerçek aristokratlar çok alçakgönüllü, çok para harcamadan yaşarlar. Belki evleri çok büyük olabilir ama bu çok zengin oldukları anlamına gelmez. Bizden önceki nesil, çalışmazdı. Bizimle beraber başlayan jenerasyon ise okula gidip çalışmak zorundaydı. İngiliz aristokrasisinde miras en büyük oğula kaldığı için diğer çocukların geçimlerini kazanmaları için çalışmaları gerekiyor.

- Müşteri açısından ülkeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? İngiliz müşterilerim en zorları. Sanırım bu İngilizlerin yetiştiriliş tarzından kaynaklanıyor. Çünkü İngilizler hep kendileri yapabileceklerini düşündükleri için bir profesyonele para vermek garip geliyor. Amerikalılarla çalışmak ise çok rahat. Çünkü onların hayatı öyle... Çok avangardlar, her şeyi bir uzmana teslim ediyorlar. Dekorasyon işini de bir profesyonele vermek onlara normal geliyor.

Kimdir?

Lady Henrietta Spencer-Churchill, 7 ekim 1958’de Oxford, İngiltere’de doğdu. Ünlü Blenheim Sarayı’nın sahibi, 11. Marlborouh Dükü’nün Susan hornby ile ilk evliliğinden olan en büyük kızı.

Eğitimini Wantage, St. Mary’de yaptıktan sonra Floransa ve Paris’te 18 ay sanat ve dil eğitimi aldı. 1977’de Londra’da Inchbal School of Design’daki bir yıllık iç tasarım kursunu tamamladıktan sonra iç mimar olan Diana Hanbury’nin yanında üç yıl asistan olarak çalışıp iç tasarım ile ilgili tecrübe kazandı. 1981 yılında Londra’da kendi iç tasarım şirketi Woodstock Design’ı kurdu. Daha sonra ise Spencer-Churchill Design adı altında kumaş ve duvar kağıdı tasarımı ve üretimi için ayrı bir şirket kurdu. New York School of Interior Design’da danışman olarak çalışan Henrietta Spencer-Churchill, ayrıca Londra, Washington, New York ve diğer birçok ülkede iç dizayn okullarında dersler veriyor.