Güncelleme Tarihi:
* 16 yaşından beri müzikle ilgileniyorsunuz. Geç kalan bir albüm denilebilir mi?
- Aslında baktığımızda, çok daha erken olmalıydı, çünkü çoğunlukla böyle oluyor. Fakat kendim için geç diyemem, çünkü ancak hazır olduğumu, piştiğimi hissettim. Sadece şarkı söylemekle bitmiyor iş.
* Aslında bu üçüncü albüm çalışmanızmış, doğru mu?
- Evet. ıki tane daha albüm hazırladım ama onları çıkarmadık. İlkini de Erol Köse’yle hazırlamıştık, içimize sinmedi. O zaman beste yapamıyordum bu arada. Haliyle başkalarının yaptığı şarkılar her zaman sesinize, ruhunuza, maneviyatınıza uymuyor. Bir yorumcu en iyi şarkısını kendi yapar.
* Nasıl bir ortamda büyüdünüz?
- Ben memur bir ailenin çocuğuyum. Ailem bizi hiçbir zaman hazıra konmaya alıştırmadı. Kendi harçlığımı kendim kazanmak istediğim için okurken çalışmaya başladım. Bir de babam bana, “Ne zaman kendi paranı kendin kazanırsın, o zaman ideolojini, inançlarını, tercihlerini ve yaşam şeklini kendin belirlersin” demişti. Ben de ilk olarak bir fast-food zincirinde çalıştım, sonra evde tez yazdım. Lisede okurken üniversite öğrencilerinin tezlerini yazıyordum. ımkansız diye bir şey yok. Ben ortaokulda şarkıcı olacağım diyordum mesela, gülüyordu arkadaşlarım. şimdi albümüm çıktıktan sonra fan siteme yazıyorlar, gülümsüyorum mutlulukla...
SEKS SATMAYA ÇALIŞMIYORUM
* “Sana Değil Kardeşine”ye taktı herkes. Hikayesi nedir?
- Bir hikayesi yok aslında. Biz insanların bazen başına gelip anlam veremediği şeylere eğlenceli bir dille katlanılabilirlik getirmiş olduk. Kimse, “Bu benim başıma gelmez” demesin. Hepimiz insanız ve hiç ummadığımız bir anda kendimizi o şeyin içinde bulabiliriz.
* Şarkılarınızda rahatça, çekinmeden seksten bahsediyorsunuz. Bu bilinçli bir çıkış stratejisi miydi?
- Ben seks satmaya çalışmıyorum aslında. Anlam kaymaları olsun istemiyorum. Evet rahatça seksten bahsettiğim şarkılarım var. Çünkü seksin tabulaşmaması ve rahatça konuşulabilir hale gelmesi, olması gereken doğallığında durması gerektiğini düşünüyorum. Seks, yaşam enerjisinin doğal ve biyolojik akışı, en alt düzeyde kullanımı değil mi? Doğal evet, çünkü yaşam o olmadan var olmaz. En alt düzeyde evet, çünkü zirve değil temeldir.
BİR İLİŞKİM VAR VE MUTLUYUM
* Aşkı nasıl yaşıyorsun?
- Bittiğinde arkasından lanet yağdırmıyorum. Ya da “Bir daha yüzünü görmek istemiyorum” kafası yok bende. Tabii ki üzülüyorum, tabii ki acı çekiyorum ama bitti diye nefret etmiyorum o insandan. Sürekli bunların bu şekilde anlatılıyor olması, sürekli tekrar ediliyor olması bana sıkıcı geliyor.
* Şu sıralar aşkla aranız nasıl?
- Bir ilişkim var ve mutluyum.
* Aşık olduğunuz adamlara bakınca, tabloda hep ideal erkek tipleri mi mevcut?
- Yok. Hiç alakası yok. Hepsi farklıydı. Tabii ki kimyamızın uyması lazım ama ben bunun tiple ilgili olduğunu da düşünmüyorum. şekil çok önemli değil yani kısacası. Herkes başka bir şeylerden etkilenebilir ama ben en çok beyninden etkileniyorum. Zeki olması, biraz gizemli olması, nüktedan olması, sürprizlerle dolu olması, asil ve iyi bir ruha sahip olması çok önemli benim için.
EVLİLİK HİÇ BANA GÖRE DEĞİL
* “Evlilik bana göre değil” diyorsunuz. Ciddi misiniz bu konuda, yaş gelmiş 29’a?
- Evet, evliliğin bana göre olmadığını düşünüyorum.
* Neden peki?
- Hepimiz daha önceden var olan yanlış konumlandırmalarla alakalı fikir sahibiyiz. “Böyle gelmiş ama böyle olmamalı” diyoruz. Hepimiz o ‘olmamalı’ları biliyoruz; fakat evlendiğimiz zaman onlar yine oluyor. Çünkü biz çocukken, bunlar kodlanmış olarak büyüyoruz. Dolayısıyla evlilik gerçekleştiğinde, bu kodlamalar harekete geçiyor ve sizin kendinize yazdığınız programı bozuyor. Bunun o kadar çok örneğini gördüm ki, bütün arkadaşlarım bunu yaşıyor. Ben evlilik kötü bir şey demiyorum; kendimde o cesareti bulamıyorum diyorum.
* Çocuk fikri?
- Çok sevgi doluyum hakikaten, herhalde benim bir çocuğum olsa 24 saatimi onunla geçiririm ve başka bir şey yapamam gibi geliyor. Ve yapacak çok işim var.
ŞARKILARIMDAKİ BİR MİKTAR CÜRETKARLIĞI BENZETTİLER
* “Erkeklerin evlenmek istediği kadınlar listesi”nde ilk sırada olmayı ister miydiniz?
- İstemek çok yoğun bir kavram, isterim demem ama öyle bir şey olsa yüzümde kocaman bir gülümseme olur!
* Lady Gaga’ya benzetiliyor olmanıza artık bir son nokta koymak ister misiniz?
- Şok geçirdim Lady Gaga ile adım yan yana anılmaya başlanınca! Çünkü o bir tasarım harikası, yaptığı şeyi ayakta alkışlıyoruz. Koca bir ekiple çalışıyor, dünyaca ünlü tasarımcılar onun için özel tasarımlar yapıyor, gerçekten bir tasarım ve ekip harikası. Benim kostümlerimde hiç öyle bir şey yok. E, saçım başım da benzemiyor. Hiçbir şeyim benzemiyor. Belki şarkı sözlerimdeki bir miktar cüretkarlığı benzetmişlerdir diye düşünürken ben, bir baktım, kıyafetimle alakalı konuşuyorlar! Ben nasıl bir ilişki kurulduğunu anlayamadım açıkçası hâlâ.
OYUNCULUK YAPMAK İSTİYORUM
“Oyunculuk bana çok çekici geliyor. şu an çok yoğunum ve tamamen müziğe odaklı yaşıyorum; ne ara olur bilmiyorum, ama bir ara mutlaka hayatımda olsun isterim.”
TIM BURTON FİLMİNDEN ÇIKMIŞ GİBİ!
* Ekşisözlük’te “Tim Burton filmlerinden çıkmış gibi şarkı söylüyor; sanırım çocukken topu film setine kaçmış” demişler sizin için!
- Şov dünyasındayız, bütün renklerinizi, hayallerinizi özgürce ortaya koyabileceğiniz en iyi yer sahne değil mi? Topum niye kaçmasın setlere? Duyguyu sözle anlattınız, müzikle uçuşturdunuz, yüreğe dokundular beraber, bir de görsellik eklersek yemek tamam. Tüm duyularla, artık verilen duygu demetini alabilirsiniz demektir. Ben kendi iç dünyamı eğlenceli ve sınırsız yaşıyorum çocukluğumdan beri. Misafirliğe gittiğimizde bile, kendime oyunlar bulurdum oturduğum yerden. Mesela oradaki amcaları, teyzeleri farklı kostümlerle hayal edip gülerdim.