Güncelleme Tarihi:
Tasarımla ilgili aklınıza gelebilecek her türlü alan var bu bienalde; kentsel tasarım, mimarlık, endüstri ürünleri, grafik, moda, yeni medya tasarımı gibi... Hepsi, bienalin danışma kurulu üyesi ve Londra Tasarım Müzesi Direktörü Dejan Sudjic’in önerisiyle aynı başlık altında toplandı; Kusurluluk. Ama iki farklı mekâna ayrıldı: Joseph Grima’nın küratörlüğünde ‘Adhokrasi’ başlığında ‘Galata Özel Rum İlköğretim Okulu’ ve Emre Arolat küratörlüğünde ‘Musibet’ başlığıyla İstanbul Modern’de. Toplamda 46 ülkeden 300’e yakın tasarımcı ve mimarın 100’ün üzerinde projesi var. Bienal ayrıca bu iki serginin yanı sıra 12 Aralık’a kadar, kentin farklı noktalarına yayılacak akademi programı, atölye sergileri, seminer programı, yaratıcı film kuşağı, paralel katılımcı programı ve tasarım yürüyüşleriyle de İstanbul’un farklı noktalarına yayılacak.
NEDEN KUSURLULUK
İlk İstanbul Tasarım Bienali için özellikle ‘Kusurluluk’ başlığını seçen Sudjic, kaleme aldığı tema metninde, ‘Sonsuz katmanlara ve sürekli gelişen kentsel, sosyal ve kültürel değişimin getirdiği canlılığa sahip bir şehir’ olarak İstanbul’un bu temanın içeriğini incelemek için en uygun şehir olduğunu ifade ediyor. İstanbul’un ‘kusursuzluktan çok uzak, buna karşın dünyadaki en enerji verici ve en hareketli şehirlerden birisi’ olduğunu söyleyen Sudjic’e göre, bu tema, ‘dünyaya İstanbul hakkında bir şeyler söyleme imkânı yaratırken, aynı zamanda çağdaş tasarımın doğası adına keskin bir bakış açısı’ sunuyor. Yani, ‘Kusurluluk’ teması bir yandan İstanbul’un farklı yaratıcı potansiyeline övgü niteliği taşırken, bir yandan da günümüz dünyasında tasarımla ilgili geniş bir bakış açısının oluşumunu destekleyecek.
PROJE GERGİNLİKLERİ VE PARALELLİKLER: MUSİBET
Küratörlüğünü Emre Arolat’ın üstlendiği, İstanbul Modern’de görülebilen ‘Musibet’ sergisi, 165 tasarımcı ve mimar tarafından hazırlandı. Büyük dönüşümlerin birbirinden farklı yüzlerini göz önüne seren 30’un üzerinde proje var. Bin 400 metrekarelik alana yayılan işler iki ana başlıkta inceleniyor. Birincisi ‘Dönüşüm’. Son dönemde İstanbul’da gündemde olan kentsel dönüşüm ve toplu konut projeleriyle bunların ortaya çıkardığı toplumsal gerginlikler, dünyadaki diğer örnek kentlerle karşılaştırılıyor. İkinci başlıksa ‘Anti-Bağlam’. Bu konunun ağırlık merkezinde İstanbul’un bulunduğu bir coğrafi palette yerel ve küresel aktörler tarafından üretilen düşünceler, yeni dünyanın evrensel kabulleri ve yeni teknolojilerdeki değişimlerle mimari ve moda tasarımı pratikleri arasındaki paralellik tartışılıyor.
LABORATUVAR NİTELİĞİNDE: ADHOKRASİ
Galata Özel Rum İlköğretim Okulu’nun iki bin 300 metrekarelik alanına yayılan, Joseph Grima’nın uluslararası bir küratör ekibiyle birlikte hazırladığı serginin başlığı ‘Adhokrasi’. 120 tasarımcı ve mimarın 60’dan fazla projesi var. Son yıllarda tasarım dünyasını kökten değiştiren toplumsal ve teknolojik değişimlerin ardından, çağdaş tasarım sahnesi değerlendiriliyor. İstanbul Tasarım Bienali’ni bir sergi platformundan ziyade laboratuvar olarak değerlendiren sergi, günümüzde tasarım ifadesinin kendini nihai ürünlerden ziyade, en çok süreçlerde, yani kullanıcıyı nihai ürünün tanımlanma sürecine dahil eden sistemler, araçlar, ağlar ve platformlarda gösterdiğini öne sürüyor. Üretimin merkezinin fabrikadan zanaatkârın atölyesine dönüş yolculuğunun haritasını çizen ‘Adhokrasi’, başlığıyla sanayi çağına özgü bürokratik organizasyon modelinin hakimiyetinden tabandan gelen yenilikçi bir yaklaşıma geçişe atıfta bulunuyor.
ETKİNLİKLER KAÇMAZ!
Yaratıcı Film Kuşağı 19 günde 9 ülkeden 19 film gösterilecek. Tasarıma, tasarımcıya ve tasarım nesnesine odaklanan yaratıcı belgeseller ve video işlerinden oluşan seçki, kasım ayında Pera Müzesi, Akbank Sanat, İstanbul Modern, TMMOB Mimarlar Odası ve Fransız Kültür Merkezi’nde izlenebilir.
Paralel katılımcı programı Yaratıcı alanlarda faaliyet gösteren mimarlık/tasarım ofisleri ve firmalar, kendi mekânlarında bienal temasıyla bağlantılı etkinlikler gerçekleştirecek.
Tasarım Yürüyüşleri İstanbul’un farklı bölgelerindeki tasarım odaklı ofis, mağaza, atölye, imalathaneler ve mimari yapılar gezilecek. Kasım ayında yapılacak yürüyüşler, Kuzguncuk, Beyoğlu-Cihangir-Galatasaray, Şişhane-Galata, Nişantaşı-Teşvikiye, Sultanahmet, Fener-Balat, Karaköy ve TasaPlatform ile Tasarım Yürüyüşü olmak üzere sekiz rotada olacak.
Kaçak silahlardan yapıldı
Serginin en çok ilgi gören projelerinden biri Meksikalı sanatçı Pedro Reyes’in ele geçirilen yasadışı silahları enstrümana dönüştürdüğü Imagine/Hayal Et oldu. Reyes, 2008’den bu yana silaha bağlı ölümlerin yüksek olduğu Meksika’nın Culiacan şehrinde yasadışı silahların gönüllü bağışı için ‘Palas por Pistolas’ (Silah Sarayı) adlı kampanyayı düzenleyerek, silahları toplumsal sorumluluk ürünlerine dönüştürüyor. Son yaptığı bu silahlardan flüt, gitar ve bateri de dahil olmak üzere farklı müzik aletlerinden oluşan kapsamlı bir orkestraya dönüştürmesiydi. Galata Özel Rum İlköğretim Okulu’nda görülebilir.
Maker Faire Africa
Maker Faire Africa; Lagos, Kahire ve Nairobi gibi farklı kentlerde gerçekleştirilen, mucitlerin, mühendislerin, sanatçıların, profesyonellerin ve hobicilerin katıldığı bir yaratıcı düşünce ve ad-hoc üretim festivali. Fotoğraftaki bu festivallerden bir örnek.
Stratigraphic Manufactury/Unfold
Seramik, bin yıllık tecrübenin bilgisi üzerine inşa edilmiş, çok uzman ustanın alanı olmuştur. Sergideki çalışmalarda, yeteneğe bağlı el sanatlarıyla bilgisayarlaşmış kesinlik arasındaki gerilim araştırıldı sürekli.
Şeffaf Araçlar
Jesse Howard’ın Amsterdam Rietveld Akademisi’ne 2012’de verdiği bitirme projesi, kullanıcıların aktif olarak tüketim mallarını ürettiği, onardığı ve değiştirdiği bir senaryo hayal ediyor.