KuÅŸe sayfalarda hayat gerçek deÄŸildir! Kadın dergilerini elime geçtikçe okurum. EÄŸlendirici yazılar, komik sorulu testler vardır. Ancak bu dergilerin çeviri

Güncelleme Tarihi:

Kuşe sayfalarda hayat gerçek değildir Kadın dergilerini elime geçtikçe okurum. Eğlendirici yazılar, komik sorulu testler vardır. Ancak bu dergilerin çeviri
Oluşturulma Tarihi: Aralık 08, 2000 00:00

KuÅŸe sayfalarda hayat gerçek deÄŸildir! Kadın dergilerini elime geçtikçe okurum. EÄŸlendirici yazılar, komik sorulu testler vardır. Ancak bu dergilerin çeviri tatsızlığı beni çabuk sıkar. Yabancı dildeki baskılarının çevirisi ya da taklididir bunlar. Ucuza dergi çıkarmanın kolay yolu da budur herhalde. Yeni fikir, yaratıcılık gibi özelliklere yabancıdır bizim medyamız. Åžablonu baÅŸka yerlerden alır ve içini doldurur. Bu dergilerin en eÄŸlendirici yanı kadın-erkek iliÅŸkileri üzerine hepsi birbirine benzeyen yazılarıdır. Ä°ÅŸimiz ne, oturup uyduralım: "Peki AÅŸk Gerçekten Affeder Mi? AÅŸk ve geometri diyince akla ilk gelen ÅŸekil belki de üçgendir. Her iliÅŸki, eninde sonunda bbir kadın yazarımızın da dediÄŸi gibi rekabete girer. Ä°liÅŸkilerimizi rekabete açalım ya da açmayalım bir gün mutlaka bir üçüncü ÅŸahısla karşılaşırız. Aldatılmış kadının travması gerçekten ürkünçtür. Kendine güvenini kaybeder. Göğüslerinin sarkık, basenlerinin geniÅŸ olduÄŸunu düşünmeye baÅŸlar hemen. Erkekler kadınların alışveriÅŸ tutkusuyla her zaman dalga geçerler. Ama üzerinde iyi duran bir giysiyi satın almak kadar aldatılmış bir kadını rahatlatan bir ÅŸey yoktur. 28 yaşında bir pazarlama ÅŸirketinde çalışan AyÅŸe bakın yaÅŸadığı travmayı nasıl aÅŸtığını anlatıyor: "Bir gün boyunca aÄŸladığımı hatırlıyorum, aynada kendimi seyrediyor, ıslak gözlerim ve büzülmüş dudaklarımı gördükçe daha da çirkin olduÄŸumu düşünüyordum. Ertesi gün yataktan nasıl kalktım, büyük bir hızla maÄŸazalara nasıl daldım bilmiyorum. PoÅŸetleri taksiden zorla indirmiÅŸtim. Üç katı o kadar yükle çıkmaktan nefes nefese kaldım. Ama o eve geldiÄŸinde karşısında ÅŸarap rengi askılı bluzum ve siyah pantolonumla duruyordum ve emin olun kendimi çok güzel buluyordum." Aldatılmış bir kadının güven anlayışı neden onu kendisini deÄŸiÅŸtirmeye iter peki? 'Partner'ının baÅŸka bir kadına gitmesini, kendisinden sıkılmış olduÄŸuna mı yorar? "Tabii ki Hayır!" diyor Gülizar(35, Bankacı) "Ben saçlarımı boyatmıştım ertesi gün, ama ona kendimi bir baÅŸkası gibi sunmak adına deÄŸil, neler kaçırdığını ona göstermek içindi bu" EÅŸini aldatan reklamcı Bülent ise sanki Gülizar'a cevap veriyor: "Onu gördüğümde çok deÄŸiÅŸmiÅŸti, aÄŸlayan, sızlayan Selin gitmiÅŸ onun yerinde ÅŸen ÅŸakrak ama sarışın, sitemli ama şık bir kadın duruyordu. PiÅŸmanlığım ise ona olan arzum arttıkça çoÄŸaldı. YaÅŸadıklarımızın onun üzerindeki etkisinin sonucu, her istediÄŸimde ulaÅŸabildiÄŸim bir elmanın artık çok daha yüksekte olması olarak tarif edilebilir. Elmanın aynı yerde durmuÅŸ olabileceÄŸini de nereden çıkartıyorsunuz, benim boyum kısalamayacağına göre?" Elbette ki reklamcı Bülent içindeki suçluluk hissinin kendisini ne hallere getirebileceÄŸini düşünemiyor......" Bu metinlerin erkek dergilerindeki karşılığı ise garip fantezilerdir şüphesiz. Güya okurlardan gelen mektuplar yayınlanır. KomÅŸu teyzeyle yaÅŸadıklarını anlatan bir liseli olur bazen anlatıcı, bazen de fetiÅŸist bir ayakkabı satıcısı. Bunların gerçek hikayeler olmadığı aÅŸikardır. Ama hem yukarıda bir benzerini uydurduÄŸumuz hikayelerin, hem de bu fantezilerin gerçek kiÅŸilerin başından geçmiÅŸ gibi sunulmaları, okur için daha da çekici kılar onları. BaÅŸkalarının hayatları kadar ilgimiz çeken bir ÅŸey yoktur. Yukarıdaki metinle ilgili bazı sorular soralım. Bu yazıların kahramanları neden hep bankacı, reklamcı, gazetecidir? Bu memlekette overlokçu kızlar aşık olamaz mı? Oldular diyelim overlokçu kızları minibüs ÅŸoförü olan niÅŸanlıları aldatmaz mı? Aldatırlar diyelim, overlokçular yaÅŸadıkları travmayı bu dergilere anlatmazlar mı? Anlattılar diyelim, bu yazıları yazanlar, onların travmayı atlatma yöntemlerini beÄŸenmezler mi? Ya da gerçekten onların travmayı atlatma gibi bir ÅŸansları var mıdır? Peki kahramanların yalan olduÄŸu-olabileceÄŸi aÅŸikar iken okur milleti bu yazıları neden okur? Bu yazıları yazmanın, aldatma-aldatılma üzerine fikir söylemenin baÅŸka yöntemleri yok mudur? Bu soruların cevabını hepimiz biliyoruz aslında. Bu soruları bu yazıda cevaplamak için de sormadım ben, korkmayın. Ama baÅŸkalarının hayatlarından kendimize tecrübeler çıkarma konusundaki anlamsız ısrarımızı düşünün. Overlokçularla- ÅŸoförler neden üçüncü sayfasındadır gazetelerin ve neden reklamcılarla bankacılar kuÅŸe-kağıt dergilerin satıraralarında? Düşünün. Hakan KAYNAR - 8 Aralık 2000, Cuma Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!