Kuru fasulye yiyen otobüs şoförü bel ağrısı çekmezmiş

Güncelleme Tarihi:

Kuru fasulye yiyen otobüs şoförü bel ağrısı çekmezmiş
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 05, 2006 00:00

İstanbul Hoşdere’de üretilen Mercedes Travego’ların testi için Almanya’nın Frankfurt yakınlarındaki Hockenheim Formula 1 pistindeyiz. Test sırasında Mercedes uzmanlarından biri, otobüslerin sürücü koltuğunda en sağlam oturanların Meksikalıların olduğunu belirtti.

"Çünkü, onlar kuru fasulyeyi çok yiyor" esprisi yapıyor. Uzman gülerek, espriyi biraz daha "açık" hale getiriyor: "Kuru fasulye yiyen sürücü, gaz çıkarmamak için kendini sıkar, dolayısıyla koltuğunda daha sağlam oturur. Böylece bel ve boyun ağrısı çekmekten kurtulur..."

Almanya’nın Frankfurt yakınlarındaki Hockenheim Formula 1 pistindeyiz... Pistin her bölümünde ayrı programlar var... Bir yandan Formula 1 araçlarıyla çalışma yapanlar, diğer tarafta motosiklet turları... Bir başka uçta, kendi aracıyla gelip, "ileri sürüş tekniği eğitimi" alanlar dikkati çekiyor...

Pistin bir bölümünde de bizimle birlikte 10 ülkeden 30 dolayında gazeteciyi, İstanbul Hoşdere’deki Mercedes-Benz Türkiye tesislerinde üretilmiş 4 adet Travego otobüs bekliyor...

Sabah saat 09.00’da başlayan programda öncelik kısa bir "ön teorik eğitim"e verilmiş... İki uzman, otobüs kullanmanın teknik özelliklerini, aracın nasıl rahat ve kurallara uygun kullanılabileceğini anlatıyor.

Uzmanlaran biri, otobüs şoförünü yanıbaşındaki sandalyeye oturtup, elindeki sopayı direksiyon simidi gibi tutuyor. Şoför, ayaklarını yerden kesip, sırtını dayamadan sandalyede oturuyor, iki eliyle de sopaya sarılmış bekliyor.

Uzman, sopanın açıkta kalan uçlarından tutup, ani hareketler yapıyor... Şoför, sopaya hakim olamıyor... Uzman, ardından şoförün sandalyede dik oturup, arkaya yaslanmasını sağlıyor. Şoförün ayakları yine yerden kesik... Sopayı iki eliyle tutmuş... Uzman, sandalyede daha sağlam oturan şoförün tuttuğu sopayı ani hareketlerle oynatmaya çalışıyor. Bu kez şoför, ani hareketlerde daha sıkı duruyor...

Uzman, bu basit deneyle, sürücü koltuğunda doğru oturmanın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor: "Bakın, sürücü koltukta doğru oturmuyorsa, o zaman direksiyon hakimiyeti sağlayamıyor, yolu da iyi göremiyor demektir. Üstelik sürücü koltuğunda doğru oturmayan otobüs şoförü, uzun süre araç kullandıktan sonra boyun ve sırt ağrısı çekiyor."

Uzman, sabah sabah sıkıldığımızı düşünerek, olaya biraz espri katmaya çalışıyor: "Aslında sürücü koltuğunda en sağlam oturanlar Meksikalılar olmalı. Çünkü, onlar kuru fasulyeyi çok yiyor..."

Dersi dikkatle izlerken, belki de biraz kaba sayılabilecek espriyi algılayamıyoruz. Uzman gülerek, espriyi biraz daha "açık" hale getiriyor: "Kuru fasulye yiyen sürücü, gaz çıkarmamak için kendini sıkar, dolayısıyla koltuğunda daha sağlam oturur. Böylece bel ve boyun ağrısı çekmekten kurtulur..."

Uzman, dersi anlatırken, Almanya’da soluk soluğa süren Dünya Kupası maçlarını dikkate alıp, penaltı kaçıran futbolcudan yola çıkıp, otobüsü iyi kullanmayan sürücüye yöneliyor: "Penaltı atarken algılama, değerlendirme, karar verme gibi aşamalar vardır. Bu aşamalarda futbolcunun doğru davranması gerekir. Kaçırılan penaltıda mutlaka teknik hata, yorgunluk ve stres gibi etkenler rol oynar. Aynı durum otobüs sürücüsü için de geçerlidir."

Bir saat süren dersin ardından, gruplar halinde dört otobüse dağlıyoruz... Otobüslere binince hemen hatırlatma yapıyorlar: "Eğer test sürüşü yapacaksanız, uygun ehliyetiniz olmalı..."

Otobüsleri önce uzman test sürücüleri kullanıp, hangi özel alanda neler olduğunu gösteriyor, sonra sırasıyla biz de test sürüşü yapıyoruz.

İlk hareket 14 metre uzunluğundaki otobüsle slalom yapmak... Uzman sürücü iki tur attıktan sonra, "denemek isteyen var mı?" diyor.Biraz çekingen el kaldırıyorum. Çünkü, otomobil sürücü belgem var ama otobüs veya kamyon kullanma belgesine sahip değilim. Ancak, trafiğe açık olmayan alanda bir kere de olsa otobüs kullanmışlığım da söz konusu...

Kabul ediyorlar... Koltuğu ayarlarken, uzmanın sözlerini hatırlıyorum: "Kuru fasulye yiyen otobüs şoförü sürücü koltuğunda daha doğru oturur..."

İşin şakası bir yana, ister otobüs, ister otomobil olsun, sürücü koltuğunda kurallara uygun oturmanın, direksiyonu doğru tutmanın öneminin çok büyük olduğu yapılan test sürüşlerinde bir bir ortaya çıkıyor...

Sürücü koltuğunda "doğru" oturalım, hem kendimizi, hem trafikteki diğer insanları koruyalım...

Titreşimli koltuk farkı 3 bin Euro

Mercedes-Benz Türkiye’nin ürettiği Travego’nun "Dünyanın en güvenli otobüsü" testinde şirket temsilcilerine, MAN’ın Starliner adlı otobüsünde, yolda yalpalama yapan sürücüyü uyaran "çimdik atan koltuk" olduğunu anlatıyorum...

Mercedes-Benz Türkiye temsilcileri, "Bu sistem Travego’da da var. Elbette koltuk sürücüye çimdik atmıyor, sadece yoldan çıkma emaresini hangi tarafa doğru gösteriyorsa, koltuğun o tarafı titreşimle uyarıyor" diyor...

"Çimdik atma" işin esprisi elbette. "Titreşimli koltuk" da test alanlarımız arasına böylece giriyor. Travego’daki "titreşimli sürücü koltuğu" farkının 2 bin Euro ile 3 bin Euro arasında değiştiğini öğreniyoruz...

"Çimdik atan" pardon, titreşen sürücü koltuğu olan MAN Starliner’ı Türk şoförleri istememişti...

Bakalım Travego’da 2-3 bin Euro verip "titreşimli sürücü koltuğu" isteyen kaç kişi çıkacak...

40 km’yi aşınca

dünyanın en güvenli aracı da buzda kayıyor

Türkiye’de üretilen Travego’nun test sürüşlerinden ikisinde bizzat ben de aracı kullanıyorum...

Önce slalom testini başarıyla tamamlıyorum... 14 metre uzunluğundaki bir otobüsle slalom yapmak gerçekten ilginç oluyor...

Ardından fren mesafesi testi geliyor...

İlk test 25 kilometre hızla giderken durmayı denemek... Bayrak kalktığı anda frene basıyorum...

Durma mesafesi 11-12 metreyi buluyor.

İkinci test 50 kilometre... Bu kez durma mesafesi de 24-26 metreye çıkıyor...

Sonra sıra buzlu yolda yokuş ayağı otobüs kullanmaya geliyor... Usta test sürücüleri, "Kesinlikle uygun sürücü belgesi olmayan kullanamaz" uyarısı yapıyor, ısrar etmiyorum. Otobüsün içinde onların test sürüşlerini izlemekle yetiniyorum...

25 metre hızla buzlu yokuşu inen Travego, işaret verildiğinde belirli mesafede rahatlıkla duruyor... 30 ve 35 kilometrelerde zorlanmaya başlıyor...

Ama... Hız 40 kilometreyi aşınca, buzlu yokuşu inen "dünyanın en güvenli otobüsü" Travego’yu bile kontrol etmek pek mümkün olmuyor...

Bu manzarayı görünce, ağır kış şartlarında Bolu Dağı’nda seyreden otobüsler aklıma geliyor...

Acaba Bolu Dağı’nda veya benzeri buzlu-karlı yollarda araç kullanan sürücüler, bu ayrıntıya ne kadar dikkat ediyor?..
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!