Kürtlerin hali perişan, bari burunları güzel olsun dedim

Güncelleme Tarihi:

Kürtlerin hali perişan, bari burunları güzel olsun dedim
Oluşturulma Tarihi: Kasım 27, 2005 00:00

Mersin’de bir kulak burun boğaz (KBB) cerrahı, Kürt kızlarına Filiz Akın burnu yapıyordu. Yoksul olanları da ücretsiz ameliyat ediyordu. Dr. Cüneyt Bozkut’u ziyaret etmek, Kürt kızlarını güzelleştirmeyi kendine misyon edinen bu doktorla görüşmek için Sebati Karakurt’la soluğu Mersin’de aldık.

Mütevazı muayenehanesi arı kovanı gibiydi. Ameliyat sonrası kontrole gelenler, doğum gününü kutlamak için çiçek getirenler, altı yıl ya da üç hafta önce ameliyat olanlar... Kalkık-minik burunlu hastaların sevgi halesiyle çevrelenmişti Dr. Bozkut. Şövalye yüzüklü parmakları, zarif jestlerle eşlik ediyordu konuşmasına: ‘Biz Kürtler, en çirkin burunlu ırklardanız. Kürtlerin hali perişan. Bari burunları güzel olsun istedim. Allah’ın üretim hatasını düzeltiyorum.’

Mersin, Güneydoğu’dan en çok göç alan kentlerden. Birbuçuk milyon nüfusun yaklaşık 400 bini Güneydoğulu. Dr. Cüneyt Bozkut (54), 18 yıldır Mersin’de. Muş-Vartolu. Güneydoğulu kızların burunlarını meslekten öte, adeta bir misyon üstlenerek ameliyat ediyor. Ameliyat sargılarını çıkaran kadınlar bambaşka bir yüze kavuşuyor. Kocaman ve çirkin burunlar gidiyor, yerine Filiz Akın burnu geliyor.

Solunum güçlüğü çeken ve burnunun şeklinden memnun olmayanlar, soluğu Bozkut’un muayenehanesinde alıyor. Kulaktan kulağa yayılan bir kurtarıcı efsanesine dönüşmüş Bozkut.

Yoksul, parasız olmak, güzelleşmeye engel değil. Bozkut için önemli olan güzellik ve komplekssizlik. ‘Çünkü Mersin, Güneydoğu’nun dünyaya açılan kapısı. Bu kapıdan girip diğer metropollere fiziksel ve psikolojik bakımdan güzel ve sağlıklı ulaşması gerekiyor.’

Ameliyat sonrası kesinlikle ikinci bir operasyona gerek kalmadığını hatta kontrole bile gelmeyen hastaları olduğunu söylüyor. Yani Bozkut, garanti veriyor. ‘Üç-dört ameliyat olanlar, hatta düzeltmek için Brezilya’ya gidenler bu yüzden bana başvuruyor.’

NİNE-ANNE-TORUNÜÇ KUŞAK ESTETİK

Bozkut’un ameliyat ettiği kadınların en küçüğü 16, en büyüğü 72 yaşında. İlgi on yıl önce başlamış, son iki yılda rekor düzeye ulaşmış. Hastaların yüzde 30’u erkek. Burun sorununu zor kabul ettikleri, estetik sonucu kadınsı görünüm almaktan korktukları için sayıları az. Öyle ki, aynada çok düzgün burnunu görünce depresyona girenler oluyormuş. Eşcinsel sanılmaktan korkuyorlarmış. Bozkut, ‘Bu bir fobi, değişime karşı olmak’ diyor.

Üç kuşak birden gelip peş peşe burun yaptıranlar da var. Önce torun geliyor, ardından annesi ve sonra da anneannesi. Mesela Tuncelili Sabriye Teyze (72). ‘Oğlu ile kızı olmuştu. Bir gün çıkageldi. Sinüzitliydi, nefes alamıyordu. Benim burnumu da düzelt, dedi.’

Dr. Bozkut’a dayak nedeniyle burnu kırılan kadınlar da geliyormuş. ‘Adam öyle bir vuruyor ki karısına, işimi yüzde 50 kolaylaştırıyor. Kemiği iki tarafından kırmış çünkü.’

SANATÇI STİLİ OUTMEMUR BURNU İN

1998’den sonra ameliyat ettikleriyle öncekilerin burunları arasındaki ebat farkı ilk bakışta anlaşılıyor. Öncekiler sivri, ince ve fazla kalkık. Sonrakiler ise daha doğal. Kemik ve yan duvarlar fazla incelmemiş. Burun kanatları da daha yatay. Yine de her iki burun tipi Filiz Akın burnunun versiyonları gibi. ‘Kalkık burun cesaret istiyor. Çünkü iddialı, sivri ve göğe bakıyor. Bu tipin adı sanatçı burnu. Her kadın cesaret edemiyor. Onlar, memur burnu istiyor. Yani dikkat çekmeyen, mükemmel gibi durmayan, doğala yakın burun. Sanatçı burnunu 1998’de bıraktım.’

Bugün bile neden hálá Filiz Akın modeli uyguluyor? ‘Modern kentli kadın imajı Filiz Akın’la geldi de ondan.’

Bozkut, alın, çene, yüz oranları neye elveriyorsa, ona uygun olanını yapıyor. ‘Burun aşırı etliyse, istediğiniz kadar küçültün, bir süre sonra kalınlaşır, burun kabalaşır. Özellikle Araplarda böyle olur. İkinci kez operasyon yapılır.’ Allah’tan ki Kürt burunlarında bu tip sorun ender görülüyormuş.

TÜRBANI ÇIKARIPGİDENLER OLUYOR

Dr. Bozkut’un muayenehanesindeki kadınların, gözlerini aynadan alamadıklarına da tanık olduk. Mesela Malatyalı Serap Öğretmen, altı yıl önce ameliyat olduğu halde aynadan vazgeçemediğini söylüyor. ‘Eskiden kaçardım aynalardan. Ama şimdi her bakışımda ilk günkü sevinci duyuyorum.’

Bozkut, hastalarında fotoğraf merakının da arttığını fark etmiş. Fotoğrafçı vitrinlerinde sergilenen portrelerinden tanıyormuş onları. ‘Mutlular, rahatlar, güzeller. Ben bunlardan besleniyorum. Ameliyatın üzerinden altı yıl geçmiş, hálá aynaya bakmaya doyamıyor.’

Bir gözlemi daha var ki, tüm hastalarının ortak noktası. ‘Buraya kambur geliyorlar. Sargıları attıktan sonra boyları üç dört santim uzuyor. Kendine güveni geliyor. Burunları daha belirginleşir diye zayıflamaktan korkuyorlardı. Ameliyattan sonra diyete başlıyorlar kendiliğinden.’

Türbanla gizlenenlerin, ameliyat sonrası türbanı çıkardığına da şahit olmuş. ‘İşim özgüven aşılamak, kişiyi kendiyle barıştırmak’ diyor. Özgüveni artan kadınların daha rahat davrandığını anlatıyor.

AİLECE ESTETİKLİLER

Eşim Çiçek, emekli öğretmen. Tunceli’de, mecburi hizmetteyken burnunu ameliyat ettim. Benim beşinci hastam. Ama kızım Olga ile oğlum Şiar’ın burunları daha güzel oldu. Yıllar içinde tecrübe kazandım ne de olsa. Kendi burnum da estetikli.

YOKSULLARDAN PARA ALMAM

Dilek, Şanlıurfa’nın bir köyünden gelmişti. Kızcağız 1.75 boyunda. Çok güzeldi ama burnu faciaydı. Utancından kambur yürüyordu, saçlarını yüzüne indirmişti. Parayı masaya koydu. ‘Geçen yıl diken topladım, 300 dolar biriktirdim. Bu yıl diken topladım, 300 dolar biriktirdim. Burnumu ameliyat edeceksin’ dedi. O parayı almam mümkün mü? Geçenlerde bir kızcağız geldi. Burnu çok kötüydü. İlkokul mezunu. Üniversite mezunuyla nişanlanmış. İki yönlü kompleks duyuyor. ‘Takılarımı sattım. Bu kadar çıktı. Ameliyatımı yapacak mısın’ diye sordu. Yeterli değildi, paradan söz etmeden ameliyat ettim.

DAYAKTAN BURNU KIRILANLAR

Dr. Bozkut’a dayak nedeniyle burnu kırılan kadınlar da geliyormuş. ‘Adam öyle bir vuruyor ki karısına, işimi yüzde 50 kolaylaştırıyor. Kemiği iki tarafından kırmış çünkü.’

ABDÜLKADİR AKSU DENGİR MİR FIRAT VE MUSTAFA ZEYDAN’A ACİL MÜDAHALE LAZIM

En çirkin burun Kürtler ile Lazların. Soğuk iklimde akan burnu silmek, uzatıp çirkinleştiriyor. Allah’tan ki, Türk burnu güzel olmasa da sadece uzun. Laz burnu, çıkıntılı ve uzun. Kürt burnu, Lazlarla mukayase edilmeyecek kadar kalın kemikli ve etli. Bu nedenle Kürt burnu çok uğraştırıyor. En kolay ameliyat Lazlar’da. İkinci ameliyat gerektirmiyor. Abdülkadir Aksu, Dengir Mir Mehmet Fırat ve Mustafa Zeydan’ın burnuna acil müdahale lazım. Kürtler, bütün ırksal kabalıklarını burunlarında taşıyorlar.

GÜNEYDOĞU’DA BURUN

Van:
Küçük ve düzgün.

Şanlıurfa-Mardin: Biraz kibar, çünkü Arap etkisi var.

Hakkari: Büyük ve korkunç.

Diyarbakır, Gaziantep, Kahramanmaraş, Muş: Çok kaba.

İYİ MARANGOZ İYİ TERZİ

Cüneyt Bozkut, çiftçi bir babanın oğlu. Tunceli Öğretmen Okulu’ndan sonra Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Sanatkarlığını babasından aldığını söylüyor. ‘İyi bir marangozum’ diyor. Varto Depremi’nde evleri yıkıldığında ortaokul öğrencisiydi. Babasıyla birlikte temelden çatıya, pencereden kapıya ev yapmışlar. Bir de kağnı. ‘Aynı zamanda iyi bir terziyim’ diyor. Birkaç saatte kusursuz elbise dikebileceğini söylüyor. ‘İşte bu nedenlerden, iyi burun yaparım.’

Bozkut, cerrahi konusundaki deneyimlerini Ankara Dışkapı SSK’da kazanmış. Henüz asistanken cerrahi operasyonlara katılmış. 1987’de Mersin’e gelmiş. Tıbbi literatürü, alanındaki teknik yenilikleri sıkı takip etmiş, operasyonlarında uygulamış.

Burun cerrahisinin KBB uzmanları tarafından yapılması gerektiğine inanıyor. ‘Çünkü burnun güzelliğinin yanında fonksiyonu da iyi olmalı. Son yıllarda bu nedenle, başta ABD olmak üzere burun estetiğini KBB’ciler yapmaya başladı.’

Bir günde iki ameliyattan fazla yapmıyor. Bilgisayarında son beş yıldaki hastalarının ameliyat öncesi ve sonrası fotoğraflarının arşivi var. Öncekiler, albümlerde. Toplam ameliyat sayısı, kaçının ücretsiz olduğu hususunda net rakam vermiyor. Tarifesi 1000-1500 Euro arasında değişse de yoksul Kürt kızları söz konusu olunca paranın hiç önemi olmadığını söylüyor.

Kürt burunlarına olan hassasiyeti Kürt politikalarına karşı bir sempatizan yapmamış onu. ‘Etnik kimlikle hiçbir yere gidilemez, ülkenin önünü sosyal liberal düşünce açacak’ diyor. Adını şimdilik Türkiye Partisi koydukları bir oluşum için çalışıyorlarmış: ‘Kürtsün, bana oy ver mi diyeceğiz, yoksa kardeşim sen sosyal liberalsin oy ver mi? Partileri yerele yönelik kuralım. Kenti yönetecek düzgün insanların seçilmesi gerek. Biz Mersin’de Bizim Parti’yi kurmuştuk kendi aramızda.’
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!