Kürtaj cinayet değildir

Güncelleme Tarihi:

Kürtaj cinayet değildir
Oluşturulma Tarihi: Haziran 03, 2012 01:08

Fransa’nın en önemli kadın doğum uzmanlarından biri olan Türk kökenli Dr. Serdar Dalkılıç, kürtaj tartışmalarını değerlendirdi.

İşte Dalkılıç’ın kürtaj ve sezaryen konusundaki görüşleri:  “Kürtaj kesinlikle cinayet değildir. Kadının vücudu kendine aittir. Kürtajı doğum kontrol yöntemi olarak kimse tasvip edemez. 11 kez kürtaj yaptıran kadın biliyorum. Bu istisna. Ama kürtajı cinayet olarak değerlendirdiğiniz zaman sorunu çözmekten çok, çözümünü zorlaştırırsınız. Tecavüze uğrayan kadın, hatta kocasının tecavüz ettiği kadınlar var. Zorla ilişkiye girenler, yasak ilişkiye girenler, gençlik hataları, önümüze inanılmaz vakalar geliyor. O tip durumlarda ‘sen çocuğunu doğur devlet baksın’ diyemezsiniz. Mutsuz aileler, mutsuz birliktelikler, mutsuz kadınlar ve çocuklar ortaya çıkar. Kimseyi buna zorlayamazsınız.

Kendi kendine kürtaj yapar

12 hafta teknik olarak kürtajın kadının vücuduna zarar vermemesi için doğru bir süre. Bu süre 6 haftaya çekilirse, çok kadın bu süreyi geçecek ve yasadışı yöntemlere başvuracaktır. Bu da kadınların hayatını tehlikeye atar. Bu işi yasaklarsanız, en fecisi kadın canına kıyma pahasına kendi kendine kürtaj yapmaya kalkar. Fransa’daki hapların Türkiye’ye, bir dönem kaçak sigara gibi el atından sokulmasına engel olamazsınız. Yeraltı şebekeleri doğar.  Türk kadınları da çareyi Bulgaristan’a, Kuzey Kıbrıs’a, Yunan adalarına giderek kürtaj olmada arar. Yasa koyucuların bu konuyla ilgilenmesi normal, ama bunu mevcut çerçeveyi denetleyerek ve kadınlarını eğiterek yapması daha doğru.

Sezaryen abartılmış

Sezaryen kesinlikle komplo olamaz. 20 senelik tecrübeme ve Paris’te önemli bir hastanenin jinekoloji, aile planlaması ve kadın doğum uzmanı olarak söylüyorum: Benim beş sezaryen doğum yapan hastam var. Dosyaları çıkartabilirim, üçüncü dördüncü sezaryenli doğum yaptırdığımız hastalarımız var.  Biz normal ve doğal doğumu öneriyoruz. Hastalarımızdan gelen sezaryen taleplerini, eğer kadının ve bebeğin sağlığı yerindeyse kabul etmiyoruz. Ben kendi kardeşimin eşini normal doğuma ikna edemedim. “Biz fakir miyiz de normal doğum yapacağız diyor” kadınlar. Buraya gelen Türk kadınlarını normal doğuma ikna etmek için göbeğim çatlıyor.  Başbakan’ın haklı olduğu bir yer var. Türkiye’de bu iş abartılmış. Fransa’da sezaryenle doğum oranı yüzde 22, Türkiye’de bu bazı hastanelerde yüzde 90’lara çıkmış. Bu kabul edilebilir değil.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!