Güncelleme Tarihi:
Bir Dizinin aylar öncesinden yayınlanmaya başlayan fragmanlarının yarattığı yüksek beklentinin, Rus klasiklerinin ‘İki adım ileri bir adım geri’ temposunda cılız bir aksiyona dönüşmesi...
İki Pek çok kişinin, sezonun ortasında yayına giren Kurt Seyit ve Şura başlamadan Küçük Ağa’nın tutkunu olması... Seyirci artık o eski seyirci değil; elinizde en yakışıklı erkekler, en güzel kızlar olsa da zamanlamaya dikkat edeceksiniz. Yoksa bir bakmışsınız, küçümsediğin dizilerin gerisinde kalmışsınız.
Üç Hiç gerek yokken Kurtlar Vadisi’nin elinde tuttuğu ‘bir bölümde en çok ölen karakter sayısı’ rekorunu kırmaya çalışması... O işi zaten en iyi şekilde yapan başkaları var zaten.
Dört Fazla traşın cildi bozduğu gibi, fazla ağdalı diyalogların da seyirciyi bozması, yorması ve diziden soğutması.
Beş Diziden çok her bölümünün sanki ayrı bir filmmiş gibi çekilmesi... Bu da izleyiciyi açısından ciddi bir takip lezzeti yoksunluğu yaratıyor ve diziden uzaklaştırıyor.
Altı Kostüm işi abartılıp seyircinin o kıyafetlerin ardında özlediği Kıvanç’ı bir türlü görememesi. Dizinin, sokak modasına hiçbir şekilde etki edememesi...
Yedi Behlül’e, Kuzey’e ve onların her haline ikna olan seyircinin, Kurt Seyit Kıvanç’a bir türlü ısınamaması. Dizinin hikayesinin, bizim seyirciye çok uzak, fazla yabancı kalması.