Güncelleme Tarihi:
“Şekerleme”nin anlamı ne?
- Porto Riko’da bir deyimdir. Yani bir tür mola. Rehavete girmek. Son yıllarda çok ciddi ve ağır filmlerde rol aldım. Hepsi ödüllü, dev yönetmenlerin elinden çıkan, yoğunluluk, kusursuzluk ve dikkat isteyen, setlerde stres yaratan eserlerdi. Beynimi boşaltmak için yıllardır kafamda olan “Kurt Adam” projesini hayata geçirmek istedim. Çünkü gerçekten korku filmlerini çok seviyorum, etkisi altında kalıyorum. Çocukluğumda “Frankeştayn”ı art arda belki 15-20 kere izlemişimdir. “Drakula”yı, “Mumya”yı ve “King Kong”u da öyle. Benim için adeta uyuşturucu gibi kontrol edilemeyen, bağımlılık yaratan, hastalık derecesinde tutku dehşeti saçan yapıtlar bunlar.
“Kurt Adam”ın aynı zamanda yapımcısısınız...
- Ben bu filmi 1941 yılında çevrilen “Kurt Adam”da harika bir oyun sergileyen Lon Chaney Jr.’a ithaf ettim. Belki o harika “Kurt Adam”dan yola çıktım. Bunun için benim filmimi yaratırken Lon Chaney Jr.’ı örnek aldım.
“Kurt Adam” projesi nasıl başladı?
- Ben küçükken, Porto Riko’da televizyonda tek kanal vardı. Arada bir korku filmleri gösterirlerdi. Kuzenimle hep bu filmleri izlerdik. Sanki sinemaya gider gibiydik. Sonra Amerika’ya yerleşince, bu tür filmlerle ilgili eşya koleksiyonu yapmaya başladım. Tabii ki afişler... Bir gün evde menajerimle 1941 yapımı “Kurt Adam” afişini incelerken, “Tam sana göre bir rol olur. Zaten yüzün Kurt Adamı’da fazlasıyla andırıyor. Bir dolunay eksik” demez mi! şaka zannettim. Ama o soluğu Universal Film şirketi’nde aldı.
HOPKINS’IN YANINDA BEN ÇÖMEZ KALDIM
Filmin çekimleri başladıktan sonra yönetmeni değişti. Neden?
- Mark Romanek ile başladık ama bir şeylerin iyi gitmediğini fark ettik. Dolunayda efsane bir türlü hayata geçemiyordu. Oysa ben en yırtıcı, en acımasız Kurt Adam’ı canlandırmak istiyordum. Bunu Joe Johnston ile gerçekleştirdik. “Jurassic Park III”, “Jumanji” ve “Hidalgo”yu izleyenler, bilirler yeteneğini.
Korku filmi ama “Kurt Adam”ı çocuklar bile izleyebiliyor. Yani yaş sınırı konmadı...
- Bunu da düşündük. Herkes için bir film yapmaya çalıştık. Senarist Andrew Kevin Walker ve David Self kafa kafaya verip sansür olayını ortadan kaldırmak için bazı değişiklikler yaptı. Örneğin baba-oğul ilişkisini daha duygusal bir ayrıntıya taşıdılar. Diğer bir örnekte Kurt Adam gelişi güzel insanlara saldırmayacaktı. Sadece kendisini tehlikede hissedince dişlerini gösterecekti. Bir tür modern Kurt Adam işte.
Baba demişken, filmde baba rolündeki Anthony Hopkins’i anlatır mısınız?
- Muhteşem bir insan. Kendimi o kadar deneyimli sanırdım ama onun yanında adeta çömez kaldım. Boşuna “Sir” unvanı vermemişler. Sanki karşımda Marlon Brando vardı. Profesyonelliği parmak ısıttırdı.
Sırada ne var?
- Sizce? “Frankeştayn” desem, veya “Drakula”, belki “Mumya”?
HER GÜN 6 SAAT MAKYAJ YAPILDI
Gelelim kostüm ve makyajınıza...
- Konu, Kraliçe Victoria ıngiltere’sinde geçiyor. Ona göre kostümler dört dörtlüktü. Ama proje aşamasında makyaj için illaki Rick Baker’i istedik. Ancak o beni Tanrının her günü aynı kalitede Kurt Adam’a dönüştürebilirdi. Rick Baker her gün beni dört saatte kurt adam yaptı. ıki saate tekrar Benicio halime getirdi. Toplam altı saat usanmadan önünde oturdum. şöyle söyleyeyim; diğer oyuncular ve ekipteki elemanlar çoktan evlerine gidip, yemeklerini yiyip, televizyon izleyip, yatağa girdiklerinde ben hâlâ sette sabırla yüzümdeki tüylerden, uzayan sivri dişlerimden arınmaya çalışıyordum. Ortaya çok iyi bir iş çıktı.
BİYOGRAFİ FİLMLERİ ASLA HATA AFFETMEZ
“Che” filmindeki Ernesto Che Guevara rolüyle Cannes’da “En İyi Erkek Oyuncu” seçildiniz. Filme nasıl hazırlandınız?
- Biz Latin Amerika asıllılar için Che bir efsanedir. Rol için teklif aldığımda, aylarca Comandante hakkındaki belgeselleri izledim, kitapları okudum, fikirlerini ezberledim, hatta doktorluğunu bile inceledim. Biyografi filmleri asla hata affetmez.
EMILY BLUNT: BU FİLMLE KENDİMİ KANITLADIM
Emily Blunt’ı “şeytan Prada Giyer”de Meryl Streep’in yanında izlemiştik. ıngiliz oyuncu bu kez “Kurt Adam”da Benicio Del Toro’nun karşısında büyük bir sınav veriyor. Üstelik Kraliçe Victoria döneminde fazlasıyla ayak uydurarak...
“Kurt Adam”da canlandırdığınız Gwen kim?
- Aslında Gwen saflığı, dürüstlüğü simgeliyor. Lawrence Talbot’a tek yardım eden, herkesin içindekini iyi gören ve tahlil eden nişanlısının kardeşini duygusal yönde anlamaya ve kurtarmaya çalışan kadın.
Benicio Del Toro ve Anthony Hopkins ile çalışmak sanırım sizin için bir ayrıcalıktı...
- Elbette. Özellikle Anthony Hopkins başlı başına bir ayaklı ansiklopedi. Bir duayen. ınsan yanında öğrendikçe öğreniyor. Kraliçe Victoria dönemini öyle bir anlattı ki, üzerimizdeki kostümlerle sanki bize o dönemi yaşattı. Benicio ise uyumlu, mesleğinin tüm inceliklerini bilen, sabırlı, üstün karakterli bir insan. Sete korku filmleri ile ilgili bilgileri dışında koleksiyonundaki eşyalarla geliyordu. Yönetmen Joe Johnston ile uyum içindeyken asla yapımcı olarak patronluk taslamıyordu.
Siz orijinal “Kurt Adam”ı izlediniz mi?
- Ne yalan söyleyeyim, ben korku filmlerini pek sevmem. Adı üzerinde, korkutur. Ama bu teklifi alınca, özellikle “Kurt Adam”la ilgili tüm filmleri hem bireysel olarak hem de oyuncu kadrosuyla izledik. Ders gibi algıladık. Bence Benicio “Kurt Adam”ı fazlasıyla benimsedi ve oynadı.
Sette hiç zorlandınız mı?
- O dönemin yani 19’uncu yüzyılın sonundaki giysilerle rol yapmak, hele hele ata binmek çok zordu. O uzun korseli giysilerle ormanda koşarken sık sık ayağım takıldı ve düştüm. Zaman zaman “Benim ne işim var böyle dev yapıtlarda” dediysem de, “şeytan Prada Giyer”deki gibi sadece salon yapıtında veya “Romeo ve Juliet”teki gibi klasik eserde oynamadığımı kanıtlamak zorundaydım. Anthony Hopkins’e göre de kanıtladım, ki bu beni çok mutlu etti...