Güncelleme Tarihi:
Kevin Spacey nereye koşuyor
Taksim The Marmara Oteli’nin önünde ekip arabalara binerken Spacey girip oturmak yerine birden koşmaya başlamış. Taa Harbiye’deki Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu’na kadar
Geçtiğimiz perşembe günü saat 16.00 sularında Taksim-Harbiye civarında olanlar, yanlarından hızla koşarak birinin geçtiğini gördüler. Ardındaysa onu yakalamaya çalışan ama daha ilk adımlarından itibaren bunun mümkün olmadığı belli iki kişi...
Tanıdık geldi belki pek çok kişiye önde koşan orta boylu, seyrek saçlı, 50 yaşlarındaki erkek.
Ayaklarından biri sakat olsa ve hafif topallasa belki kesin tanıyacaklardı. Çünkü ‘Olağan şüpheliler’deki Kayzer şoze’ye çok benziyordu.
Ama daha başka pek çok kişiye benziyordu, farklı farklı yerlerden tanıyordunuz onu. Evet evet ‘Seven’daki John Doe’ya daha çok benziyordu.
Tamam çıkardınız, her iki karakteri de canlandıran Oscar’lı aktör Kevin Spacey’ydi o önünüzden geçen.
Gelelim Taksim-Harbiye arasında geçen o kovalamacanın hikayesine.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın düzenlediği Tiyatro Festivali kapsamında lll. Richard ile Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu’nda sahneye çıkan Kevin Spacey ile ilgili bütün haberleri okumuşsunuzdur mutlaka. İlk gece temsiline katılan şanslı azınlık arasındaydım ben de. Üç saat 15 dakikalık oyunu gözümü kırpmadan izledim dersem yalan olur. Sahnede devleşen Kevin Spacey’ye tabii ki hayran kalmamak mümkün değil. Onu değerlendirmeye kalkmak haddime düşmez, tiyatro eleştirmenlerine bırakıyorum onu ama yine Oscar’lı yönetmen Sam Mendes’in oyuncuların ve özellikle Spacey’nin gücüne yaslanan Shakespeare yorumu tartışılabilir. İnsanız değil mi, ara ara içimiz geçebilir. Ben baştan itiraf edeyim, arada başımın öne düştüğünü...
İkinci gün önce Boğaz turu yapan ve ardından da kaldıkları The Marmara’ya gelen ekibi tiyatroya götürmek üzere kapıya araçlar dizilmiş geçen perşembe günü saat 16.00’da.
20.30’daki oyuna hazırlanacaklar, makyajları yapılacak vs. Ekip arabalara binerken Spacey arabanın açık kapısından girip oturmak yerine birden koşmaya başlamış. İKSV’nin görevlendirdiği iki mihmandar önce ne olduğunu anlayamamış. Sonra mecburen onlar da düşmüşler peşine.
Hiç durmadan Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu’na kadar komuş. Arkasındaki iki görevli arkadaş nefes nefese kalmışlar yetişmek için kendisine.
Spacey tam bir hiperaktifmiş. İlk geceki temsilin adından Vodafone’nun özel davetlileri ve İKSV çalışanları X Restoran’da sabah 04.00’e kadar da çılgınlar gibi eğlenmişler.
Viyana’da bir Osmanlı
Sabancı Vakfı’nın desteği, Akbank’ın öncü sponsorluğu ve Toplum Gönüllüleri Vakfı çatısı altında çalışmalarını yürüten şef Cem Mansur yönetimindeki Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası, Almanya ve Avusturya’da verdiği konserlerle beklentisi yüksek Avrupalı müzikseverlerden tam not aldı.
Konseri izlemek üzere ben de Viyana’daydım. Konser dışında, gezi sırasında tanıştığım bir dans hocasından söz etmek istiyorum. Güzelliği ve aynı zamanda balerin olması değil onun hikayesini ilginç kılan...
Ailesinin kökleri...
Daha önce iki yıl da Salzburg’da müzik eğitimi alan arkadaşımızın büyük büyük büyük dedesinin kim olduğunu tahmin edin.
ll. Viyana Kuşatması’nı yapan Merzifonlu Kara Mustafa Paşa.
Viyana’nın tarihinde böylesine önemli rol alan birinin torunuyla Viyana’da dolaşmak benim için oldukça keyifliydi. Viyanalılar onun kim olduğunu bilseler ne düşünürlerdi acaba?